Giriş
(10)

Şarap önerisi

bagcivan
SelamlarÜzerime deneyip hoşunuza giden şaraplardan atar mısınız?
Selamlar
Üzerime deneyip hoşunuza giden şaraplardan atar mısınız?
0
bagcivan
(16.12.19)
Woodbridge Cabernet Sauvignon, ucuz ve tadi guzel ama tr'de bulabilir misin bilmiyorum.
0
cooperr
(16.12.19)
macro center'dan "chamlija" adında sek şarap aldım 55 tl fiyatı. çok hoşuma gitti.
0
kanlakarisikyagmur
(16.12.19)
black bear , ayı kanı diye geçiyor, 3 litresi 65 lira içimi oldukça yumuşak bir şarap. öyle sert, acı değil, vişne suyuna yakın.
0
hem şişko hem deli
(16.12.19)
pamukkale nodus.
0
mikahakkinen
(16.12.19)
soruya kaynak yapmış olayım, @hem şişko hem deli, nereden buluruz bu black beari istanbul'da?
0
turk kizi
(16.12.19)
bazı tekeller el altından satıyor, burada bu şekilde satan tekeller var, başka satan insanlar da var.
0
hem şişko hem deli
(16.12.19)
Carrefoursa'daki Savalar güzel
0
kaset
(16.12.19)
ucuz cabarnet sauvignon olarak carrefour'da belair var, fiyat performans ürünü tam olarak. yanılmıyorsam 39₺ idi.

bunun dışında uygun fiyatlı şaraplardan echo falls'un beyazı hariç tüm şarapları çok güzel. ben casal mendes'i de çok seviyorum, tam keyif şarabı.
0
evde liyakat kalmamis
(16.12.19)
Suvla'dan ne alirsan guzeldir, temizdir. Katki kullanmiyorlar diye biliyorum. En ekonomik olani, Migrosta behramli var. 34 tl civarında. Metro'da bigali, carrefour da kocadere. Hepsi ayni.
0
cinaslı kafiye
(17.12.19)
Bütce 100 TL altinda ise, riske girmeye cok gerek yok, bir rose/blush alin gitsin. Yakut iyidir, Eric Asimov bile onerdi, ama eger vejetaryen-vegan degilseniz tüketebilirsiniz.

Kayra Vintage Okuzgozu bi de Likya´nin Acikara sarabina bakabilirsiniz orta duzeyde yerli kirmizilar icin.
0
buf-e kür
(17.12.19)
(6)

Peşinden koşturanlar yeşil ışık yakınca ilgiyi kaybetmek

Transa
Yıllardır ilgisini çekmeye çalıştığım bir hatun vardı. Baya ölüp bitiyordum. Buluştuk, devam etsem sevgili de olacağız. Ancak ilgimi kaybettim eskisi kadar çekici gelmiyor. Yatma durumu falan da yok. Hasta mıyım ben? Bana ilgi göstermeyenlerin peşine takılıyorum, ikna edince de sıkılıyorum. Sizde de
Yıllardır ilgisini çekmeye çalıştığım bir hatun vardı. Baya ölüp bitiyordum. Buluştuk, devam etsem sevgili de olacağız. Ancak ilgimi kaybettim eskisi kadar çekici gelmiyor. Yatma durumu falan da yok. Hasta mıyım ben? Bana ilgi göstermeyenlerin peşine takılıyorum, ikna edince de sıkılıyorum. Sizde de oluyor mu benzeri bir durum?
0
Transa
(14.12.19)
Oluyor. Her konuda oluyor. Yine de istemeye devam. Bazen heyecan olsun diye istiyoruz, çok büyütüyoruz. Normal. Girmek için kendimi paralayabileceğim bir oluşuma girdim. Kartı aldım ve iki haftadır uğramadım bile kapısına. Şimdi başka şeyler istiyorum.
0
buf-e kür
(14.12.19)
''bağdat'ı almaya çalışmak bağdat'ın kendisinden güzeldi'' -IV. Murat

var böyle bir şey.. flörtün sevgililikten daha güzel olması gibi.
0
heidi'nin dedesi
(14.12.19)
Amaç, süreç, hayal her zaman gerçekten ve sonuçtan daha güzel çünkü
0
westblack
(14.12.19)
Biraz oluyor. Ama yakaladiysan birakma, sonradan pisman olur uzulursun. Ego icin bile olsa takil.
0
stavro
(14.12.19)
oluyor olmaz mı... çok tecrübe ediyorum. maymun iştahlılık diyoruz buna.
0
false pretension
(14.12.19)
İlk buluşma beklediğin gibi geçmemiş de olabilir bence
0
vhs kaseti
(15.12.19)
(9)

Sırf gösterişli diye SUV alınır mı?

işimdeyim gücümdeyim
Öyle çok araba meraklısı değilim.2005 getz var bi tane tüplü, ayağımızı yerden kesiyor.Bir süre sonra (2-3 yıl içinde) getzi satıp daha modern bir araba almak istiyorum.İri arabalar (suvlar falan) hoşuma gidiyor. Ama sırf hoşuma gidiyor diye suv alınır mı? Bakıyorum herkes sedan araba alıyor, geçen
Öyle çok araba meraklısı değilim.
2005 getz var bi tane tüplü, ayağımızı yerden kesiyor.

Bir süre sonra (2-3 yıl içinde) getzi satıp daha modern bir araba almak istiyorum.

İri arabalar (suvlar falan) hoşuma gidiyor. Ama sırf hoşuma gidiyor diye suv alınır mı? Bakıyorum herkes sedan araba alıyor, geçen bi arkadaş araba almış içi uçak kokpiti gibi. benim arabayla kıyaslıyorum, bambaşka şeyler tabi.

-deprem oldu şu an.

her neyse.
siz olsanız ne yapardınız?
bu arada bütçe 200k olarak düşünelim.
0
işimdeyim gücümdeyim
(10.12.19)
Eğer vergisi, yakıtı, masrafı vb. karşılayacak aylık bütçeme uyuyorsa, park etmekte sıkıntı yaşamayacaksam kesinlikle alırdım.
0
malheiros
(10.12.19)
butcen cok iyi, 1000 tane tavsiye verebilirim, ama illada alacaksan ve cok km yapmayacaksan hyundai tucson gercekten mukemmel, yapistir derim
0
alttaraf
(10.12.19)
200 bine hyundai almak yerine çok daha konforlu, güvenli ve performanslı araçlar alabilirsin. SUV işi tamamen görünümden ibaret, 350-400 bine çıkıp Audi q5 falan almadığın sürece sadece yüksek ve büyük bir otomobil almış olursun.
0
roket adam
(10.12.19)
Tercih meselesi abi ne diyebiliriz ki, tamamen tercih bu. Gosterisli oldigu icin alir mi alinmaz mi kismina sen karar verirsin. Ben tutumlu adamıdır asla alinmaz derim, sen hayati yasama kafasindasindir almak mantiklidir.
0
stavro
(10.12.19)
paranla daha faydali bir sey yapmak gibi bir planin yoksa alinir. millet aliyor.
0
hot potato
(10.12.19)
"FUCK U GRETA" stickeri takip, harika bir dünya vatandasi ve cok bilincli bir yurttas oldugunuzu gosterebileceginiz araclar bunlar. Benim fikrim bu yonde.
0
buf-e kür
(10.12.19)
O klasik cevabı vermek kaçınılmaz; beklentilerine göre değişir. Araba ile ne yapıyorsun, arabadan ne istiyorsun? Ben (henüz sahip olamasam da) Subaru outback, volvo xc70 tarzı dört çeker, yerden yüksek station vagon denebilecek araçların hastasıyım mesela. Sebebi yılda birkaç kere de olsa dağa taşa gidince kafam rahat olsun, araba dediğinin bagajına bir şeyler sığar kafası ve çok olmasa da nispeten konforlu oluşu, iyi yol performansı. Ama bir avuç insan dışında gösterişli, albenili bulunmaz sanırım.

Daha yüksek, iri bir araç alacak olsam beni ikna edecek iki husus büyük araçların çarpışma durumunda enerji sönümlemesi konusunda avantajlı olması ve trafikte daha yüksek perdeden bakıp çevreye hakim olma hissiyatı olurdu herhalde. Ama bazı örnekler hariç altımdaki aracın ağırlık merkezinin yukarıda olması hep bir güvensizlik yaratır.

200 bin bandında yine gösterişli sedanlar var mesela. Son yıllarda durum azalmış olsa da aynı paraya daha çok donanımı sedanda bulma olasılığın da var hem.

İlla suv pazarına yöneleceğim dersen yıllardır kötü şöhret oluşturmuş peugeot çok başarılı bir modele sahip 3008 diye. Henüz büyük bir sorunu da peydah olmadı. İçinde o kokpit havasını yakalayacağın çok oyuncağı, çok özelliği var incele derim 200 bin bandında. Daha iyi markaların biraz daha düşük donanımlı ya da yaşlı araçlarını da bulursun tabi.

edit: ya bir de sizin gibi b sınıfı konforsuz araçlarla haşir neşir olmuş biri olarak, kokpit gibi etkileyici, donanımı bol araçlara da, verdiğim örneklerdeki gibi içinde ekranı zor bulunan ama malzeme kalitesi, koltuk konforu, sürüş performansı bakımından araçlara da bakınca anlıyorum ki bizi etkileyen çoğu şeyi kullanmıyoruz bile. kocaman ekrana zaten baktığımız yok, şerit takibi kapat ansızın müdahalesi var diye, kullanmadığımız pek çok özellik. Ama ısıtmalı dolgun bir koltukta güven içinde, yol şartlarından çok etkilenmeden dert etmeden ilerleyebilmek gereksiz diyebilir miyiz? Varsın gösterişi olmasın.
0
taqster
(11.12.19)
1 dk düşünmem mazda cx-5 alırım bütçenin biraz üstünde ama.
(220 civarı)
0
otopsicocugu
(11.12.19)
Bakıyorum herkes sedan araba alıyor demişsiniz. Ama böyle bir şey yok. Sedan sürekli azalıyor. Deli gibi qashqai, tuscon, 3008, c-hr, tiguan vb satılıyor. Abd'de de suv satışları artıyor. Ben olsam tuscon veya 3008 alırdım sanırım.
0
the coon
(11.12.19)
(2)

Yurtdışı iş mevzuları

ismira007
Lise mezunu (üniversite terk) bir arkadaşım var. Elemanın İngilizcesi çok iyi. 5-6 sene kadar da iş tecrübesi var. Laboratuvarda benim yanımda çalışmıştı. Bu arkadaş yurtdışında iş bulabilir mi? Yer önemli değil? Bana sordu da ben pek bilmiyorum.
Lise mezunu (üniversite terk) bir arkadaşım var. Elemanın İngilizcesi çok iyi. 5-6 sene kadar da iş tecrübesi var. Laboratuvarda benim yanımda çalışmıştı. Bu arkadaş yurtdışında iş bulabilir mi? Yer önemli değil?
Bana sordu da ben pek bilmiyorum.
0
ismira007
(10.12.19)
Almanya´nin yeni gocmen yasasini arastirsin. Universite mezunu aranmiyor, ayrica lab. alaninda sanirim acik var, calistigi alani kanitlarsa isci vizesi alabilir direkt. Tek sarti, basvurudan once orta derecede Almanca ogrenecek.
0
buf-e kür
(11.12.19)
Yurtdışındaki şirketlerden iş teklifi alacak kadar kalifiye olup olmadığını biz bilemeyiz. Kalifiye ise ve sözleşmesinde yazan yıllık ücret atıyorum 50.000 eurodan yüksek ise (her ülkenin minimum gelir şartı farklı) lise mezunu olmasına bakmadan çalışma vizesi/oturum izni veren AB ülkeleri var.

İngilizce seviyesini belgeleyebiliyorsa, çalışma vizesi/oturum izni başvurusunda dil seviyesini kanıtlamasını isteyen ülkelerde (hepsi istemiyor) avantajı olur. Bu arada isteyenler genellikle İngilizce yerine ülkenin yerel dilini bilip bilmediğine bakıyor.
0
bruce mclaren
(11.12.19)
(21)

Yurtdışına gittiğinizde Türk restoranlarına gidiyor musunuz?

put it in your appropriate place
Başlıktaki soruyu daha kapsamlı hale getirim. Türk restoranların yanında Burger King ve McDonald's'a gidiyor musunuz? Şahsen gitmemeyi tercih ederim. Şu ana kadar yurtdışı gezilerimde hep, oranın restoranlarını tercih ettim.Ama bazıları Türk restoranları veya Burger King - Mcdonald's'a gitmeyi terci
Başlıktaki soruyu daha kapsamlı hale getirim. Türk restoranların yanında Burger King ve McDonald's'a gidiyor musunuz? Şahsen gitmemeyi tercih ederim. Şu ana kadar yurtdışı gezilerimde hep, oranın restoranlarını tercih ettim.

Ama bazıları Türk restoranları veya Burger King - Mcdonald's'a gitmeyi tercih ediyorlar. Kimse kimsenin hayatına karışma tabii ama ne bileyim ya, o kadar gitmişsin, bu tercihleri motivasyon nedenini merak ediyorum. Domuz etinden sakınmak kısmını anlıyorum ama menüde yazıyor sonuçta.

- Bugün bir arkadaşım, New York'daki Simit Sarayı'ndan hikaye paylaştı.
- Bir aile büyüğüme Avrupa'ya gideceğime söylediğimde, Simit Sarayına gidersin dedi.
- Başka bir aile büyüğüm, bir Avrupa gezisinde Burger King'e gittiğini söylemişti.
- İlk kez Avrupa'ya gittiğimde tur ile gitmiştim. Bir kısmı McDonald's gitmişti.
0
put it in your appropriate place
(07.12.19)
Ozellikle tatmam gereken veya gormek istedigim restoran yoksa marketten peynir, firindan ekmek alip kaldigim yerde yiyorum. Yaninda da cay yapiyorum. Hesapli oluyor.
Eger disarda yiyeceksem fastfood zincirlerine gidiyorum. Bunlarin yaninda bir iki gece onceden gozume kestirdigim yerlerde yemek yiyorum.
Yurtdisinda Turk lokantasina gitmiyorum. Ayrica helal yazan yerlerin havasiz ve pis oludugunu dusunuyorum.
0
nax
(07.12.19)
Evet gidiyorum.
Gittigim yere gurme turuna gitmiyorum zaten. Bir de Avrupa'nin damak tadi bana uymuyor mesela. Ne yiyecem ben Avrupa'da abi? Ben sahsen turk mutfagindan memnunum, (baska memnum olduğum bir seyi yok zaten ulkenin) macera aramiyorum.
Almanya seyahatlerim de full dönerci takildim mesela. Donere bayildigimdan degil de almanyada ne yiyecem, bana gore pek bisey yok. Almanya murfsgi diye bir şey de yok zaten.
Farkli ülkelerin mutfagina uyum saglayamiykrum ben, birkac kez deneyeyim dedim yok olmuyor. O yuzden bildigimden sasmiyirum. Gittigim ulkenin yoresel yemeklerink yemesem de olur, bir eksiklik hissetmem. Lezzetli olsugunu bildigim bir sey olur, o zaman tamam. Ama fazla macera istemiyirum. Yemege cok para vermek de istemem.
0
stavro
(07.12.19)
Nerde ne yenir listesi yapiyorum. Bu liste disinda hosuma giden bisey yoksa mc donalds da ucuzsa oraya gidiyorum.
0
Ley
(07.12.19)
Bir de tr de tika basa ziyafet cekebilecegin parayi yurtdisinda sacma sapan bir yemege verip bu ne lan diyip yarisini cope atmak insanin hosuna gitmiyor.
0
stavro
(07.12.19)
Türk restauranti demeyelim de bildiğim seyleri yiyebilecegim yerlere gitmeyi tercih ediyorum. Yeni tatlar pesinde koşmak her zaman güzel sonuçlanmıyor. Bir seferinde berlin'de tayland mutfağına gitmiştim, yiyemedim hiç birşey. Hemen yakınlarda dönerci olmasaydı aç kalmıştım gurbet ellerde:)))
0
emcekare olmadi einstein olsun bari
(07.12.19)
emcekare olmadı ya katılıyorum. damak tadı bana yakın olan şeyleri yemek istiyorum, geçen ay kiev e gittik, özbek restorantı musafir olmasa 1 hafta aç kalacaktık. ingiltere de subway mc donalds takıldığımız çok oldu. her zaman yeni tada açık olamıyor insan.
0
benaslinda
(07.12.19)
Ya beni ABD’de Türk lokantasına götürdüler, eve döner söylediler falan, çok canım sıkılmıştı.

Almanya’da büfe sosisi, domuzlu lazanya, bir çeşit Alman mantısı, peynirli çok güzel bi çeşit makarna falan yedik; dönercilerin açığından dolandık. Lazanyacıyı Facebook’taki mide lobisi grubundan bulup gittik mesela.

Burada yiyeceğim şeyi (ya da mesela döner için, daha kötüsünü) gidip oralarda yemek yerine yeni şeyler denemeyi seviyorum ama mesela uzak doğuya gitsem çekirge böcek yiyemem, adamların mutfağına güvenmediğimden Burger King arayabilirim.
0
kobuzchu kiz
(07.12.19)
Düşündüm de hiçbir seyahatimde gitmemişim. Sadece bir gece Nice’de her yer kapalıyken Mcdonald’s’tan su almıştık mecburen sksjxj
0
ms brownstone
(07.12.19)
Almanyada yediğim döneri burada yemedim ben. O yüzden türk dönercisine uğrarım. Avrupa’da burger kinge gitmek bana göre mallık. Lokal alternatifler denenmeli. İtalya’da pizza varken, ya da yunanistan da gyros dururken mc donaldsa ancak tuvalet için girilir
0
goodman
(07.12.19)
Az deneyimimde bir kere arkadaşın ısrarı neticesinde gittik gitmeyelim diye ısrar etmeme rağmen sonuç kazıklandık.
0
murtiii
(07.12.19)
gitmem genelde, yerel lezzetleri denerim
0
burya
(07.12.19)
1.5 senedir yurt dışında yaşıyorum toplam 5 kere Türk restoranına gitmemişimdir, o da erkek arkadaşım türk yemeklerini merak ediyor diye.

Ama almanyaya gittiğimde alman usulü döner denemiştim meraktan.

Ben pek anlamıyorum üç beş günlüğüne yurt dışına gidip kebapçıda dönercide takılıp yerel lezzetleri tatmayan insanları açıkçası.
0
bir nick var benden iceri
(07.12.19)
en pisbogaz benmisim yahu, tabii ki berlinde doner yedik, cunku berlin in turistik ikonlarindan biri, fakat onun disinda birakin turk mutfagini akdeniz veya ortadogu vs mutfaklarina bile yakinlasmiyorum yurtdisinda, burada yiyemedigim degisik ne varsa deniyorum, g. afrika da hint lokantasina, k. amerika da etiyopya lokantasina gitmisligim var, bir de uzak dogu mutfagi burada cok yanlis temsil ediliyor, bilen birileri ile mutlaka deneyimlenmeli, hongkong da gittigimiz sapina kadar otantik cin lokantasi benim ufkumu acti resmen arada bana uygun olmayan tatlar elbet oluyor ama sizi sevmediginizi de genelde baska birileri sevip yiyor. cunku mesela benim yemedigim seyler var, kan urunlerini yemem, tavuk yemem, cok guvenilir olmayan balik deniz urunu yemem aci hic hic yiyemem vs, buna ragmen yine de sinilarimi zorluyorum, herkese de tasiye ederim, fakat gitmeden arastirin, lokal birinden alabiliyorsaniz yardim alin.
0
mavicorap
(08.12.19)
1-2 ay tatile gidiyorsam hayir ama yasadigim yerlerde gidiyor(d)um evet.
0
fxinturevi
(08.12.19)
İşim gereği dünyanın en garip yerleri de dahil bir çok yere gidiyorum.

Çok kısa süre kalacağım zamanlarda çoğu zaman yerel yemekleri yemeye çekiniyorum zira bünyenin alışık olmadığı çok garip yiyecekler çoğu. Baharatlar, yağlar, soslar...

Fast food çok sevmediğim için o dediğiniz mekanlara gitmiyorum ama mümkün olduğunca bilindik şeyler yemeye çalışıyorum. Misal ızgara et vs. Gibi.

Ama uzun süre kalacaksam sokaktaki köpek eti satıcıları da dahil her şeyi deniyorum. Hatta ne olduğunu bile sormuyorum. Çoğu zaten İngilizce de bilmiyor. Parmağımla işaret ederek sipariş veriyorum. Artık nerede ne yemişimdir bilmiyorum. Köpek götü çorbası filan yemişliğim olabilir.


Bir kere Almanya’da 1 haftalığına bir eğitime gitmiştik. 100 küsür ülkenin mutfağının yer aldığı bir açık hava festivaline denk geldik. Hepsi yerel mutfağından örnekler getirmiş. Benim arkadaşım gidip sarma ve mantı yemişti. Çok garip gelmişti. Ulan 3 gün önce istanbuldaydın ve 3 gün sonra yine İstanbul’da olacaksın orada 100 küsür farklı ülke mutfağı var ve sarma yiyorsun.

Ben botswana, Jamaika, Küba, Angola gibi gidemeyeceğim ne kadar yer varsa hepsinin mutfağını denemiştim. Bazılarının tadını hiç sevmedim sadece tadıp bıraktım.
0
levpontryagin
(08.12.19)
Sayisiz kez yurtdisinda bulunduk Turk restoranina 3 defa gittik biri brukseldeydi birisi granada da birisi rouen de sebebi cok actik kafamiza gore yemek burası cikti karsimiza.

Normalde burger king mc donalds yeriz yurtdisina gittigimizde damak tadimiza genelde uygun olmayan seyler denk gelir ve mecbur yeriz
Bunun disinda tadini begenecegimizi düşündüğümüz yerel lezzetlerden de tadariz

Mesela gulaş corbasi iceriz ispanyol omleti yeriz ama paela asla yemem görüntüsü ve kokusu beni tiksindiriyor(daha ziyade ortamin genel yemek kokusu)
0
basond
(08.12.19)
kahvaltı için bazen tuzlu bir şeyler bulmak zor oluyor, öyle bir durumda simitçi varsa tercih ederim. et yemeyi çok sevmiyorum, mutfağı et ağırlıklı olan yerlerde türk restorantına girip çorba, meze tarzı şeyler yerim. o ülkeye has yemek/tatlı muhakkak denerim ama bir hafta boyunca da farklı şeyler yemek istemem.
0
asteriks
(08.12.19)
Kimse de yazmamış iyi mi, o Türk restaurantı, dönercisi, kebapçısı diye gittiğiniz yerlerin en az 70i PKK sempatizanı ilticacıların mekanıdır, bu adamlar yurt dışında ofislerde, fabrikalarda mı çalışıyorlar sanıyorsunuz tutunabildikleri tek sektör bu, bu mekanların haracını da örgütün Avrupa yapılanması kesiyor. Avrupa'da güvenmediğiniz, bilmediğiniz yerden döner, kebap yenmez. Kamu spotu falan yapmak lazım bunu. Artı inanılmaz bir işçi sömürüsü vardır, çalışana yasal ücreti ödemezler. Gerçi çalışandan bulmaktan yana sıkıntı çekmezler 6,7 şer çocuk fixtir akraba evliliği dayı oğlu, amca oğlu çalıştırırlar, part time gösterirler, adam 50-60 saat çalışıyor haftada 16-20 saat gösteriyorlar üstüne devlet yardımı alırlar, belediye evlerinde beleşe yaşarlar.

Mcdonalds, Burger olayı da fazla büyütülüyor, adamın zamanı yok, iki saat restoran menüsüydü, hazırlanışıydı, bahşişiydi uğraşmak istemiyor açlığını gidermek için mönüsünü bildiği, standard fast fooda girebilir, yiyebilir yani. Herkes gurme değil ki. Dikkat edilmezse, Avrupa'da bazı turistik mekanlarda fena yolarlar adamı, esnaf her yerde çakal. Ya da öğrenci, düşük bütçelidir belki, bilmediği, sevmeyebileceği yemeğe 3x vermek yerine bildiği yemeğe x fiyat ödemek vermek daha mantıklı gelebilir.
0
speedy
(08.12.19)
Yalniz almanyadaki doner doner degil. Kendim de gittigimde yiyorum ama almanya'daki donerlere doner diyen doner yememkstir. Karin doyurmalik endüstriyel doner satılıyor almanya'daki donercilerde.
0
stavro
(08.12.19)
hayır, asla gitmiyorum.
0
xvyz
(08.12.19)
Sanirim bir kez gittim, o da 12 gün bisiklet surdugum bir turda, neredeyse hic vegan yiyecek bulamadigim bir rotanin sonunda oldu, Kophenhag´in bilinen bir Türk restaurantina gidip zeytinyagli tabagi yaptirdim, pisman degilim.

Farkli bir konsepti olan, cok saglam bir Türk restauranti olsa giderdim sanirim. Maalesef genelde vasat alti oluyor Türk restaurantlari, Avrupa´daki izlenimlerime gore.

"Avrupa´da ne yiyecegim ki?" sorusu, "Avrupa´da nereyi gorecegim ki?" ile esit degerde benim gozumde. Bu tip turistten hic hoslanmiyorum. Kisitli bir diyetim olmasina ragmen, asla gidip Türk restaurantina oturmam, lokal bir yemegin veganize edilmis halini denerim.

Son birkac senedir, iyice arastirip, gezecegim yerdeki yerlere onceden rezervasyon yaptirip gidiyorum. Gastronomisi bana hitap eden sehirlere ozellikle gidiyorum. Bu nedenle de, McDonalds vb. yerlere hic ugramiyorum.
0
buf-e kür
(08.12.19)
(5)

Paris'ten hangi içki alınmalı?

matrix
Merhabalar;bir arkadaşım paris'te şu anda. oradan gelirken kendisinden 1 şişe içki getirmesini rica edeceğim. buna değsin istiyorum. türkiye'de olmayan, sadece paris'e özgü ne vardır biliyor musunuz? eğer öyle bir içki yoksa, türkiye'de çok pahalı olan ne almak isterdiniz? gerçi direkt paris'ten alı
Merhabalar;

bir arkadaşım paris'te şu anda. oradan gelirken kendisinden 1 şişe içki getirmesini rica edeceğim. buna değsin istiyorum.

türkiye'de olmayan, sadece paris'e özgü ne vardır biliyor musunuz?

eğer öyle bir içki yoksa, türkiye'de çok pahalı olan ne almak isterdiniz? gerçi direkt paris'ten alınan bir içki ile, hava alanından alınan bir içki arasında ne kadar fark olur, onu da bilmiyorum. elbette türkiye'den almaktan her türlü daha karlı olacaktır ister paris'ten alınmış olsun, ister havalimanından olsun. yine de önceliğim oraya özgü bir şey almak...
0
matrix
(07.12.19)
Alandan almak Paris'ten almaktan ucuz olur. en iyisi guzel bir sarap almak olacaktir, Bordeaux, rhone yahut languedoc vs vs. yahut pastis calvados gibi fransiz ickileri var, onlari turkiyede bulmak zordur belki.
0
hewit
(07.12.19)
Paris’e özgü değil diğer bölgelerinde de var ama get27.
0
irene
(07.12.19)
dostum fransa alkollu ickiler konusunda marka bir ulke

sampanya, konyak, sarap, pastis, likör gibi ickilerin ana vatani neredeyse. dolayisiyla orada ne satiliyorsa buralarda bulunur

ben konyak isterdim, hazir mevsim kis, boyle yumusak yumusak, yudum yudum icerdim
remy martin, hennesy, camus, martell vsop konyak isteyebilirsin, XO icin butcesi varsa XO isteyebilirsin

grand marnier ya da cointreau port. likoru de olabilir bak
0
exlibris
(07.12.19)
Bu mevsimde tabii ki remy martin
0
giovanne
(07.12.19)
Paris´e ozgu, oradan gelen ve unlenmis bir icki yok bildigim kadariyla. Olsa olsa, son yillarda cok hip olan, her sehrin kendi uretimini yaptigi cinlerden olabilir. Bastille ya da St. Germain menseeli cinleri vardi sanirim. Bunlari ama Duty-Free´de bulamaz.

Paris kokteyl ve raw-wine sehri bence. Her yerinde icilen bir kokteyl icin (standart kir ya da kir royal) "creme de cassis" aldirabilirsiniz. Ancak en iyisi, yani Gabriel Boudier De Dijon olacak, digerleri baska Avrupa ulkelerinde de satiliyor.
0
buf-e kür
(07.12.19)
(6)

bardakta biranın şişe/kutuda içilene göre daha çok tüketilmesi hk.

lucky strike
selamlar, sadece benim mi başıma geliyor sorusudur. bardağa doldurduğum bira içkisini hem daha keyif alarak hem daha bol miktarda tüketiyorum şişede veya kutuda içtiğime nazaran. sebebi ne olabilir sizce?
selamlar, sadece benim mi başıma geliyor sorusudur.
bardağa doldurduğum bira içkisini hem daha keyif alarak hem daha bol miktarda tüketiyorum şişede veya kutuda içtiğime nazaran. sebebi ne olabilir sizce?
0
lucky strike
(03.12.19)
bardağın ağzının daha büyük olması olabilir mi, köpürmeden ve çalkalanmadan direk mideye iniyor, öbürü dar boğaz olduğu için içerde kalan kısım köpürüyor.
0
nahtoderfahrung
(03.12.19)
yalnız değilsin çoğu kişi için geçerli bu durum, geri kalanlar da fazla behzat ç. izlemiştir :)

şişeden veya kutudan içerken nefesini kontrol edemiyorsun ve fazla içmek istersen köpük yapıyor.

(bkz: birayı şişeden içmek vs birayı bardaktan içmek)
0
aziz dostum jack
(03.12.19)
Şişe ve kutudan içerken hava da yutuyorsun. Bu da büyük yudumlar almayı engelliyor. Bardaktan bol köpüklü içmek en lezzetlisi.
0
amortisman
(03.12.19)
Bir de rakı bardağından içmeyi deneyin birayı
0
kisa
(03.12.19)
Evet, cok dogru. Dogru bardakta olunca mesela kopuk daha uzun sure kaliyor. Bira cabuk isinmiyor. Hefeweizeni ale bardagina koyarsaniz, olmasi gereken kalin kopuk olusmaz, birayi berbat edersiniz.

Bira ve dogru bira bardagi (pilsenerden weisse kadar), uzerine dusunulmus, eslestirilmis, ideali bulunmus seyler. Niye raki bardaginda bira icelim?(Kölsch iciyorsak olabilir.) Maceraya gerek yok.
0
buf-e kür
(03.12.19)
Herkes hak vermiş ama ben bardakta bira içmeyi sevmiyorum ve bardakta içtiğim zaman daha az içiyorum 6 ya 4 gibi birşey ve keyif vermiyor bana bardakta içmek. Bir ben bu durumdayım demekki.
0
IcedFlames
(03.12.19)
(8)

Yılbaşında ne yapacaksınız?

iwasbornonamountainside
Şimdiden belli olan bir planınız programınız var mı yoksa daha erken mi diyorsunuz :)
Şimdiden belli olan bir planınız programınız var mı yoksa daha erken mi diyorsunuz :)
0
iwasbornonamountainside
(29.11.19)
benim belli. noel tatilinde turkiyeye geliyorum. babamla zaman gecirecegim.
0
interview with the vampire
(29.11.19)
1-2 kilo mandalina alıp dizi/film izlerim, dışarıya çıkmam muhtemelen.
0
Amaranta ursula
(29.11.19)
Yok, erken degil. Otellerde yer yok. 27 araliktan 2 ocaga kadar, Rheingau ve Alsass bölgelerinde beyaz sarap tadimlarina gidecegim.
0
buf-e kür
(29.11.19)
Lapland-Finlandiya’ya gidiyorum. kuzey isiklarini izleyerek 2020ye girmek hayalim ama kesin hava bulutlu olur, goremem.
0
kuehles blondes
(29.11.19)
Her yılbaşında olduğu gibi, kuruyemiş ve kola ile bilgisayar başında oturacağım.
0
mrtkp1234
(29.11.19)
hem iş hem de tatil için uzakdoğuda olacağız.
0
yardım edin
(29.11.19)
Öğrenci pansiyonunda nöbetçiyim :’)
0
olutaklidi
(29.11.19)
Erkek arkadaşımla evimizde kutlayacağız. Bira menüsü hazırlayacağız evde.
0
ruhen hastayim ben
(30.11.19)
(7)

kopegime merhaba deyin :)

tannen
gecenlerde soyle bir duyuru acmistim:http://eksiduyu.ru/1387498onerilerin bircogu sahaneydi ama en sonunda ufakliga mango adini koyduk.bu da kendisi, buyruuun: https://hizliresim.com/GZOGbN
gecenlerde soyle bir duyuru acmistim:

eksiduyu.ru

onerilerin bircogu sahaneydi ama en sonunda ufakliga mango adini koyduk.

bu da kendisi, buyruuun: hizliresim.com
0
tannen
(29.11.19)
Oyuncu bir arkadasa benziyor,merhaba mango:)
0
duptıs
(29.11.19)
Portakala benziyor. Merhaba portakal.
0
lisw
(29.11.19)
yaaa çok tatlı. merhaba mango :)
0
matilda
(29.11.19)
dolama börek renginde. Merhaba börek
0
philiptraum
(29.11.19)
merhaba gardaş
0
el conquerador
(29.11.19)
Tipe bak :) sevdim
0
anarsika
(29.11.19)
Merhaba! Uzun ve mutlu yasasin sizinle!
Rhein kenarindan da bi´ merhaba: ibb.co
0
buf-e kür
(29.11.19)
(10)

Veganlar niye şeylik yapıyor

eazy
Yani ne bileyim, herkes kendileri gibi olsun istiyorlar. İnstagram'da takipleştiğimiz bir vegan kız var. Arada hikaye atıyor, kediyle ineğin fotoğrafını yanyana koymuşlar ve altında da ''aralarında fark yok. Birini yiyorsunuz, diğerini seviyorsunuz'' falan yazıyor. Sonra o sayfalara girip bakıyorum
Yani ne bileyim, herkes kendileri gibi olsun istiyorlar. İnstagram'da takipleştiğimiz bir vegan kız var. Arada hikaye atıyor, kediyle ineğin fotoğrafını yanyana koymuşlar ve altında da ''aralarında fark yok. Birini yiyorsunuz, diğerini seviyorsunuz'' falan yazıyor. Sonra o sayfalara girip bakıyorum meraktan. ''Suça ortak olma, vegan ol'' gibi paylaşımlar var sürekli. Vicdan yaptırıyorlar adama :D Sen yeme eyvallah ama kendi çapında yeme yani. niye herkes vegan olsun istiyorlar.

*Miting gibi bir şey yapmışlar, ellerinde ''suça ortak olma, vegan ol!!'' yazıyor. hani eşcinseller de eylem meylem yapıp yapıyor ama, hepiniz şey olun demiyorlar. Saygı maygı arıyorlar. Bunlar direkt bana suçlu muamelesi yapıyor lan :DD
0
eazy
(27.11.19)
Rahatsızsan takip etmeyebilirsin. Hesabını sana zorla mı takip ettiriyor? O öyle düşünüyor ve bunu savunuyor.
0
rock n roll
(27.11.19)
İggy pop, arkadaş rahatsızlığını dile getirmiş. Ben de rahatsız olduğun durumdan bir nebze olsun uzak kalabilmek için sosyal medyadan takip etme diyorum. Yani rahatsızlık duyduğun bir konu var ve her instagramı atışında ya post olarak ya story olarak karşına geliyor takip etmezsen sinirin daha az bozulur diyorum. Ben mesela rahatsızlık duyduğum bir şeyi takip etmiyorum.
0
rock n roll
(27.11.19)
Herkesin vegan değil ama vejetaryen olduğu bir dünya daha güzel olabilirdi. Ya da en azından hayvanların endüstriyel tüketim için üretilip tüketilmediği bir dünya çok daha sağlıklı ve yaşanabilir, iyi olurdu. Şimdi böyle bir dünya için uğraşan insanlar var. Bazen sadece senin bir eylemde bulunman nitelikli değişim yaratmaz. Kolektif bir eylem gerekir. Bu da mevzunun politik yanıdır. Bu nedenle her ne kadar veganlığı savunmasam da başkalarını da vegan yapmak için uğraşanlarını haklı buluyorum. Seni sadece biçimsel olarak rahatsız ediyor olabilir. Çünkü içeriğinde rahatsız edici bir şey olduğunu sanmıyorum.
0
prole
(27.11.19)
Abi rahatsız olduğum falan yok. Gülerek anlattım olayı, vicdan yaptırıyorlar diyorum ne rahatsız olucam. Ben takılmam öyle şeylere.

Merak ettim sadece bu yani :D
0
🌸eazy
(27.11.19)
takılma hocam böyle şeylere sen de muziplik yap üstüne git pirzolalı storyler paylaş ne bileyim. veganlık nedir ya on binlerce yıllık alışkanlıklara savaş açmak komik komik şeyler :)
0
heidi'nin dedesi
(27.11.19)
Bilimsel olarak da, insan doğası olarak da yanlış yoldalar. Kendileri için demiyorum isteyen istediğini yer de, herkes kendileri gibi olsun istiyorlar. 10bin yıldır et yiyen peynir yiyen yumurta yiyen insanların bundan vazgeçmesini bekliyorlar ve bunu mümkün sanıyorlar. Çok kavgacı gürültücüler, saldırganlar. Saldırgan oldukları için de ideolojileri kendilerini bağlar diyemeyiz.
Bence psikiyatrinin ilgi alanına giriyor ama detay verip lince uğramıym şimdi.
0
Trene çelme atan adam
(27.11.19)
Evet, bir veganin cikip da "Yeter, daha da kimse vegan olmasin. Cok populer oldu veganlik, cok ayaga dustu!" dedigini gormedim. Veganlar, herkesin vegan olmasini ister.

Yeme, kendi capinda yeme derken? Brokoliden degil, norolojik sistemi gelismis, sosyal canlilardan bahsediliyor:

a-"Mesela ben pirasa yemek istiyorum, bu konuda sabit bir fikrim var." deseniz, "Eazy kisisel bir tercih yapmis ve buna saygi gostermeliyim." diyebilirim.

b- Eazy gidip bir adamin kolunu bir inegin icine sokarak dollendirilmesine ya da inegin govdesine delik acilip daha ucuz ve pragmatik bir sut makinesine donusturulmesine neden oluyorsa,buna saygi gostermem. Bir hayvani bir yerler tikip, su hale getirmeleri (www.kisa.link ) benim icin suctur. Ama karsiliginda saygi da beklemem.

Nicin?

Veganlara gore hayvanlari oldurmek, hayvanlari somurmek, eglence sektorunden tutun tum diger sektorlere hayvanlari alet etmek suc olmasi gereken seyler. Veganlarin anlayisina gore hayvanlar da bir "birey" gibi ozgurluklere sahip olabilmeli. Bu ozgurluge tecavuz edildiginden "suca alet olma." diyorlardir.

"Bize saygi gosterin biz, biz ust-irkiz, VEGANIZ" diye bir akim yok, boyle olusumlar yok. Kendini üstün gorme zaten karsi cikilanin ta kendisi: türcülük. Kisisel olarak o kadin sizden bu nedenle saygi gormek isteyebilir. Ama sordugunuz sey sanirim "genelde veganlar niye x yapiyorlar?" konseptindeydi.

Sevgi kelebeklerinden hardcore aktivistlere her cesit vegan birey var, her toplulukta oldugu gibi.
0
buf-e kür
(27.11.19)
veganlar (en azından çoğu) hayvan ürünü tüketmeye değil, endüstriyel üretime karşılar. fikir sömürüden ortaya çıkmış bir fikir. doğamıza uygun/aykırı konusu değil. günümüz şartlarında şehirde endüstriyel üretime bulaşmadan hayvan ürünü tüketmenin imkanı olmadığı için otomatik olarak hayvan tüketimine karşı duruyorlar. öncelikle bunu anlamak gerek.

kadına şiddetle ilgi post atan birine "uff bunu niye bizi dayatıyorlar, niye herkes kadın şiddetine karşı olsun istiyorlar?" demek ne kadar abuksa vegan söylemlere böyle üst perdeden alay edercesine karşı çıkmak da saçma geliyor bana. tüm hayatını bir ideal üzerine kurup alakalı alakasız her yerde bunu dillendirip ortamı geren insan bana da itici geliyor, ama bırakalım da basit bir instagram postunu bari paylaşabilsinler. miting yapabilsinler. döviz taşıyabilsinler. rahatsız oluyorsan bakmayıverirsin.
0
sir gawain
(27.11.19)
@buf-e kür gönderdiğiniz linke tıkladım ve inanamadım gerçekten insanlığın gittiği nokta tiksindiriyor iyice! Allahım ya hiçbir şekilde kendilerini bizden kurtaramıyorlar, bizden hesap sormalılar, evet!

Onun dışında vejeteryan olmak isterdim fakat vegan hayır. Ayrıca dikkat ederseniz genellikle zengin tercihidir, maalesef orta halli olup sağlıklı vegan olmanız çok zor. Ve evet benim de zaman zaman vicdanımı yoklar bu durum, her türlü iki yüzlülüğe sahibiz yapacak bişey yok.
0
Cremisi
(27.11.19)
Burada Sabah gibi (veya Sözcü gibi) "tık" için her türlü palavrayı yayınlamaktan çekinmeyecek çürümüş türk basını ürünlerinin bilgi kaynağı gibi gösterilmesini trajik buluyorum. İneklere üretim değil araştırma amaçlı uygulanan operasyonun ne kadar etik olduğu tartışılır tabi ve bana göre de rahatsız edici ama delikten gdo'lu yemi boşaltıp alttan süt alma kısmı zırva tabiki. İsteyen ne olduğunu "kanüllü inek" veya "cannulated cow" şeklinde araştırabilir.
tr.wikipedia.org

Soruya yanıt: Vegan içerikleri takip etmediğim için pek karşılaşmadım ama başka insanların yaşam biçimlerine karışmak milli geleneğimiz olduğu için şaşırtıcı değil.
0
mikro patlama
(25.11.20)
(18)

tesla cybertruck hakkında ne düşünüyorsunuz?

avianthem
sb.
sb.
0
avianthem
(25.11.19)
tasarimi garip geldi, heni bir markada tum modellerde ortak bir tasarim anlayisi vardir ya, bunda o yok.

ornegin bmw'ye bakiyorsun tum seriilerde far yapisi olsun, arka tasarim olsun bir devamlilik, bir uyum vardir ama tesla bunu kamyonet tasarimiyla yok etmis
0
exlibris
(25.11.19)
Tasarımı çok basit geldi, çok şaşırdım açıkçası. Tesla'dan beklemezdim. Kağıt araba gibi olmuş.
0
İnatçılığın yeryüzündeki temsilcisi
(25.11.19)
Teknik özelliklerini bilmiyorum, arabalardan pek anlamam. Ama tasarımını sevdim. İlk bakışta garip geldi ama biraz daha bakınca sevdim. Avangard tasarımların genel karakteristiği bu zaten; ilk bakışta yadırgarsın hemen sonra alışır ve seversin.
0
amortisman
(25.11.19)
Bana ilk bakışta direk uzay dizi / film'lerinde kullanılan roverları andırdı, muhtemelen ileride onla alakalı birşey çıkar atlından.
0
talasas
(25.11.19)
Tasarımı tırt çünkü dümdüz. Bunun da sebepleri var. En büyük ve güçlü press makinaları var ellerinde. Şekil şukul vereceğine hem sağlam hem dayanıklı ve böylece, maliyetleri düşürmüşler. En yakın rakibiyle 15bin dolar daha ucuz bu bağlamda. Arabayı devirsen bir şey olmaz algısı güzel. Ayrıca arkası jeep'lerdeki gibi kamp eklentisi falan konulabiliyor. Çok güzel olmuş. Al atvni git dağa kampa takıl sonra gel yat. İşlevi önemli tipi değil.
0
bahoho
(25.11.19)
olumlu düşüncelerim daha fazla...
0
late viper
(25.11.19)
bezgin adam
(25.11.19)
Kıyak
0
hasmetizm 2046
(25.11.19)
Delorean aşığıyım, o güzel çelik görünümü görmek inanılmaz hoşuma gitti açıkçası
Bana kalırsa 10/10
0
milletin efendisi olmaya gelen adam
(25.11.19)
Sürekli aynı tarzda araba modelleri gına getirmişti. Böyle futuristik modeller yaygınlaşmalı. 80’lardan 2020’ye zamanda yolculuk yapacak birisi arabaların sadece daha gelişmiş modellere evrildiğini görür. Ama bunun gibi tasarımlar 2050’ye kadar yaygınlaştırsa ve 2050’ye bugün zamanda yolculuk yapacak olursak sanki çok uzak gelecekteymiş gibi hissederiz.

Yani geleceğin gelmekte olduğunu hissetmek adına iyi bir gelişme.
0
siyah giyen adam
(25.11.19)
Amerika'da olsam sahip olmak isterdim. Çok füturistik duruyor, hem çirkin hem de aynı sebepten çok cool. Birkaç model sonra çok daha iyi hale gelecektir ama farklı şeyler görmek cidden heyecanlandırıcı.
0
nhk ni youkosu
(25.11.19)
Sunumundaki rezaleti de sayarsak, niçin 3 ton çektiğini anlamadığım bir araç.

3 ton bir araç nasıl doğa-dostu olmaya yakın bir araç olacak? Tamam, Tesla benzinsiz araç üretmesine rağmen, tam olarak doğa-dostu alternatif olmayı hedeflemiyor, ama "geleceğin aracı"nı yapıyorsan, enerjiyi tasarruflu kullanmak zorundasın.

Pickup hastalığı olan Amerikalılar için bir alternatif olabilir. Pickupin kullanım amacını da anlamış değilim zaten. Avrupa'da satışa çıkar mı, bilmiyorum. Ama Avrupalı için uygun bir araç değil.
0
buf-e kür
(25.11.19)
zamanın ötesinde bence.
çok dikkat çekiyor, bedava verseler süremem. ferrari ile dolaşmak gibi.
bu arabaya binip markete alışverişe gidilmez. çok acayip. acayip
0
sttc
(25.11.19)
Benim çok hoşuma gitti.
0
battal gemalmaz
(25.11.19)
Bizim dandik üniversitelerden gençler cikar ya zaman zaman "bilmem ne universitesi yerli bilmem ne yaptı" diye haber edilir, iste o çocukların yaptığı cirkinlikte :)
0
aksi kanitlanmadikca cocuktur
(25.11.19)
aracı görünce aklıma yeni nesil askeri hummer jip prototipi yapmışlar geldi
0
yemrem
(25.11.19)
güzel ve fiyatı uygun.
0
Jesus Christ
(25.11.19)
Ben tasarlasam ağzıma sıçardınız ama tesla yapınca:

- avangard abi yea
- fütüristik bro
- eskilerinden sıkılmıştık
- efsane kasa moruk

yapılan iş değil yapan kişi/kurum çok önemli.
cevap: bok gibi olmuş.
0
işimdeyim gücümdeyim
(25.11.19)
(3)

Amsterdam-Berlin-Ankara rotası

jacque
23 Mayıs'ta konser için Amsterdam'da olacağız. Bu nedenle gidişi şöyle düşündüm:22 Mayıs Ankara-İstanbul aktarmalı Amsterdam 22-23-24 (3 gece Amsterdam)25'i Berlin'e geçiş25-26-27 (3 gece Berlin)28'i Berlin'den direkt Ankara'ya dönüş.Berlin'e 3.5 gün çok fazla değil mi? Müze vs. gezmek istemiyoruz.
23 Mayıs'ta konser için Amsterdam'da olacağız. Bu nedenle gidişi şöyle düşündüm:

22 Mayıs Ankara-İstanbul aktarmalı Amsterdam
22-23-24 (3 gece Amsterdam)

25'i Berlin'e geçiş

25-26-27 (3 gece Berlin)

28'i Berlin'den direkt Ankara'ya dönüş.

Berlin'e 3.5 gün çok fazla değil mi? Müze vs. gezmek istemiyoruz. Ne yapacağız orada 3.5 gün? Bütçemiz de çok fazla yok zaten 2 gece Berlin için ideal gibi geliyor ama 28'inde dönmezsek İstanbul aktarmalı Ankara'ya dönnmemiz gerekiyor. Hem yorucu hem daha masraflı.

25'inde Amsterdam'dan Brugge'a geçip, 1 gece orada konaklayıp geri 26'sında Amsterdam'a dönüp direkt Berlin'e mi geçsek?

İki gündür bununla uğraşıyorum çıkamadım içinden :(

3 kişi gidilecek bütçeler minimumda.
0
jacque
(23.11.19)
amsterdam'dan brugge'e gidip oradan geri berlin'e gecmek cok yorucu ve masrafli olur. onun yerine amsterdam berlin arasi bir yerlerde bir gece konaklamak daha mantikli. ulasimi trenler ile mi yapiyorsunuz? amsterdam'dan dortmund frankfurt'a gidilip, orada 1-2 gece kalip berlin'e gidilebilinir
0
crucio
(23.11.19)
Amsterdam-Brugge arası arabalara baktım 400 lira civarı günlük kirası. Ama evet Amsterdam'a döner dönmez uçağa yetişip Berlin'e geçmemiz falan gerecek çok yorucu.

Amsterdam'dan Berlin'e uçakla gidelim dedik daha ucuz ve az yorucu olur gibi geldi. Ama daha biletler falan alınmadı tabii.

Ben daha önce Münih, Köln ve Berlin'e gittim. Ama o Köln, Frankfurt tarafları çok gidilmeye değmezmiş gibi geliyor hep. :/
0
🌸jacque
(23.11.19)
Berlin icin butce az diye dert ediyorsaniz, Amsterdam´da ne yapacaksiniz? Brügge ve Amsterdam Berlin´in iki kati pahali yerler.

Mayis ayinda, sansiniz da varsa harika oluyor hava. Disarida bol bol vakit gecirebilirsiniz, parklar dolmaya baslar. Bot kiralayip nehirde tur yapabilirsiniz. Potsdam´a gidip harika parklari ve savastan zarar gormemis satolari gezebilirsiniz. Berlin´den cok farkli bir havasi var Potsdam´in ve bir saat uzaklikta Berlin´e. Bit pazarlarini gezebilirsiniz. Teras barlara gidebilirsiniz, Klunkerkranich gibi. Nehir kenarinda da cok hip mekanlar var. Bir ton iyi restaurant, cafe var. Ucretsiz tonla konser ve etkinlik olur, onlari internetten takip edebilirsiniz.
0
buf-e kür
(23.11.19)
(10)

Avrupa Ülkerinde Çalışmak İstiyorum

wertyu
Pre-İntermadiate seviyesinde ingilizcem var ama hiç mesleğim ve tecrübem yok. Açıköğretim işletim lisans birdim, vasıfsızım diyebilirim. Corel Video Studio, Ofice Programları, Scribus, biraz da Adobe Photoshop falan biliyorum ama bunlarla iş bulmam zor sanırım. Amacım dönemsel gitmek değil. Gittiğim
Pre-İntermadiate seviyesinde ingilizcem var ama hiç mesleğim ve tecrübem yok. Açıköğretim işletim lisans birdim, vasıfsızım diyebilirim. Corel Video Studio, Ofice Programları, Scribus, biraz da Adobe Photoshop falan biliyorum ama bunlarla iş bulmam zor sanırım. Amacım dönemsel gitmek değil. Gittiğim ülkede uzun yıllar çalışmak, vatandaşlık alıp dönmemek. Biraz da buradaki çevresel ve ailesel faktörlerin, ülkenin durumunun etkisi var. Pizzacılık, inşaatçılık, şoförlük vs. falan pek fark etmez. Geçinecek kadar kazansam yeter benim için. Ama nasıl yol izlemeliyim bilemedim. Google’da arayınca danışmanlık şirketleri hep reklam ilanı vermiş onlar çıkıyor. Ekşideki başlıklarına bakınca dolandırıcı uzak durun gibi şeyler çıkıyor. En iyi nasıl bulunur?
0
wertyu
(22.11.19)
Diğer taraftan düşünün. Bir ülke sizi neden sınırları içerisine alsın? Bu profil ile gitmeniz zor.

Turist olarak gidip, kaçak kalıp (ya da vize bitene kadar) birisiyle evlenmeniz ya da ilgili ülkede, devletin koyduğu minimum şartları sağlayan bir işverenin sizi sponsor etmesi gerek.

E tabi kaç paranız var bu da önemli bir noktada. Bana soranlara, yanlış anlasın ya da anlamasın benim için önemli değil, direkt "kaç paran var" diye soruyorum.
0
fxinturevi
(22.11.19)
is, egitim veya evlilik vasitasiyla goculebilir. danismanlik firmalarinin bunu degisterecek bir durumu yok. 60larda almanci aliyorlardi ama su an oyle bir sey yok, ya gidecegin ulke vatandasiyla evleneceksin veya gidecegin ulkede bir firma seni ise alacak (yani isi gitmeden once bulacaksin).


meslegin yoksa herhangi bir sekilde is bulup gitmen sozkonusu degil. tek care marmaris'te falan evlenecek yasli turist bulmak, duymussundur zaten.
0
hot potato
(22.11.19)
belli bir vasfın yoksa ve biraz paran varsa en kolay kalınabilen yer karadağ, fakat orada da iş imkanları çok sınırlı. amerika'ya gidebilirsen bir şekilde kaçak idare edersin, yüzbinlerce insan var orada öyle yaşayan ama işte ilk gidişte vize alma meselesi var tabii. kafana koyduysan bir yol bulursun, kurcalamaya devam et.
0
bezgin adam
(22.11.19)
Yas kac? 2020 ilk aylarinda yururluge girecek olan Almanya´nin gocmenlerle ilgili yasa degisikliklerine bakin. Türkce kaynak var. Youtube videolari cekenler oldu hatta bu konuda.

Bir isi ogrenmek icin vize alabiliyorsunuz. O isi ogrenirken biraz para da kazaniyorsunuz. Sonra oturum almak, kalmak kolay. Zaten aranan mesleklerde egitim yapacaksaniz kolay cikar vize.

Almanca B1 ya da B2 istenir. Insaatta calismak icin Almanya´da, Avusturya´da egitim almaniz gerek.
0
buf-e kür
(22.11.19)
@BUf-e kür 91’lyim hocam. Almancam hiç yok maalesef.
0
🌸wertyu
(22.11.19)
eger vasifli eleman degilsen, turkiyedeyken basvurup calisma izni alamazsin. bu calisma izinlerinin verilme sebebi, ihtiyaci ic piyasadan karsilayamamalari. yani sirket diyor ki, "benim x,y,z ozelliklerine sahip muhendise ihtiyacim var ve bunu ic piyasadan bulamiyorum, TR'den wertyu'yu buldum, ona calisma izni verin". simdi bunu pizzaci, sofor, amele icin vs diyemeyeceklerine gore o is yalan. dolayisiyla baska yollarla oturum hakki alip sonradan calisma iznine basvurman lazim. is olmadan oturum almanin yollari da belli, egitim amacli gelip gecici oturum izni alabilirsin. yuksek lisansn yapanlarin genelde part-time calisma izinleri olur ve mezuniyet sonrasi belirli bir sure is arama haklari olur. yuksek lisans soz konusu degilse, evlilik yolu ile veye iltica yolu ile oturum alabilirsin. bir de en son yol, kacak gelmek var. artik hangisi sana mantikli geliyorsa o yolda ilerleyeceksin. bosuna danismanlik firmalari ile ugrasip oara harcama.
0
crucio
(22.11.19)
avrupa sizin icin su an hayal. green card cekilisi en büyük sansiniz.
0
duygusuzromantik
(22.11.19)
91 dogumluysaniz vasifsiz olarak is aramak zor Bati ve Orta Avrupa´da. Daha genc arkadaslar Almanya`nin "Yeni Goc Yasasi"ni arastirsinlar. Mavi yakali egitimi verilecek, egitim bittiginde de oturum imkani var.
0
buf-e kür
(22.11.19)
portfolyo var mı ps, corel ile ilgili yoksa sadece biliyor musun bundan mı ibaret?
alabilirsen turist vizesi yoksa meriçten karşıya geçip türkün yanında kaçak çalışmaktan başka tek alternatif almancı biriyle evlenmen ki o da zor bürokrasisi falan dert. belki belki okuycam ben ya dersen biraz da paran varsa olabilir başka alternatif gelmiyor aklıma.
0
denek hayatım
(22.11.19)
EVS’i araştırabilirsin.
0
isilisilisil
(22.11.19)
(12)

filtre kahve için hangi değirmen sorunsalı

zirvelerin ozgurlugu
iyi geceler sevgili ekşi duyurucuları.bu geceki sorumuz filtre kahve yapmak için kullandığınız değirmen.bir iki değirmen kullandım fakat ya kırıldı ya verim alamadım.hazır çekilmiş kahve alıyorum bu sebeple fakat taze kahve gibi keyif vermiyor. sizin kullandığınız değirmen nedir paylaşır mısınız ?es
iyi geceler sevgili ekşi duyurucuları.

bu geceki sorumuz filtre kahve yapmak için kullandığınız değirmen.
bir iki değirmen kullandım fakat ya kırıldı ya verim alamadım.
hazır çekilmiş kahve alıyorum bu sebeple fakat taze kahve gibi keyif vermiyor. sizin kullandığınız değirmen nedir paylaşır mısınız ?

esenle kalın.
0
zirvelerin ozgurlugu
(18.11.19)
Delonghi'nin elektrikli değirmenini kullanıyorum. Gayet memnunum.

Şu;
www.amazon.com.tr
0
orient blue
(18.11.19)
sözen el değirmeni. büyük boyundan alın. f/p olarak çekirdekleri en homojen şekilde öğüten değirmen bu. 120 liraya alırsınız. he gönül comandante c40 istiyor orası ayrı.
0
xrated
(18.11.19)
avianthem
(18.11.19)
Hario Mini Slim Plus kullanıyorum, çok kahve öğüteceksem de delonghi kg79 um var, ama tamamen işe yaramaz bir alet.

hocam çok ciddiyim, kahve ile ilgili bir yatırım yapacaksanız bu değirmen olmalı. iyi bir değirmen ile ciddi lezzetli kahveler hazılayabilirsiniz.

elektrikli değirmenlerden, kullanmadım ama duyduğum, baratza encore, pour over demleme yöntemleri için gayet tatmin ediciymiş.

eğer sadece filtre kahve ve türevleri için olacaksa timemore el değirmenlerine bakabilirsiniz. ya da daha düşük bütçelerle handground ya da porlex mini'ye bakabilirsiniz.

ben hario kullanıyorum, şimdilik de kullanmaya devam edeceğim, ama kesinlikle memnun değilim, idare ediyorum sadece. tutarlı bir öğütüm gerçekten çok önemli ve hario'lar tutarlı olmaktan çok uzaklar.

delonghi kg79'a hiç girmeyeceğim, ben böyle saçmalık görmedim....
0
cedric tweedledee
(18.11.19)
Ben sunlari kullaniyorum:

Hario Skerton Plus: Filtre icin ideal diyebilirim. Bir senedir kullanimda. Homojen, tertemiz cekiyor. Seramikten. Kaliteli duruyor, uzun sure kullanacagim bir degirmen olacak (umuyorum ki!).

Hario Mini Slim Plus: Seyahatlerde yanima aliyorum, genelde espresso icin kullaniyorum. Ama 100 tane farkli seviyesi var, filtre icin de uygun olabilir. Skerton kalitesini beklememek gerekiyor, ama is goruyor.

Hala elimde olan Tchibo el degirmeni var. Birkac senesi var. Plastik parcalari agirlikli. Ucuz bir sey saniyorum, bunu da hic sakinmadan kullaniyorum. Ucuz degirmenlerdeki sorun bunda da var: Arada espresso icin cekmiyorsaniz sorun cikartmaz, homojen cekimi filtre kahve icin tutturamiyor.

Seramik ve bicaksiz, cok duzgun eski degirmenim de duvara asilanlardan. En iyisi o, Püschner markasi. Kirilma derdi de yok.
0
buf-e kür
(18.11.19)
El değirmeni için çok ayar kurcalamam derseniz sözen derim, yukarıda da dendiği gibi f/p canavarı. Ha yok param var bu tavşan çukuruna gireyim derseniz de c40 güzeldir türkiyeye de togay bey getiriyor gayet hoşsohbet birisidir ne togay bey ne değirmen sizi mutsuz etmez.
Elektrikli istiyorum derseniz ve f/p ürünü olarak kg79 yahut rommel'li bir şey vardı ona bakabilirsiniz.
Ama bana kalırsa elektrikli değirmen alacaksanız en aşağı baratza encore almanız
0
milletin efendisi olmaya gelen adam
(18.11.19)
kg79 um var 6 senedir kullanıyorum hiç kötü hatıram yok kendisiyle. daha iyisi vardır yoktur tartışacak kadar uzman değilim ama ortalama kullanıcının beklentisini çok rahat karşılayan bir alet kendisi.
0
tukenmez adam
(18.11.19)
Breville - BCG820BSS - the Smart Grinder Pro
www.ebay.com.au
0
baldur2
(18.11.19)
Delonghi kg49
0
uskunalar ileri
(18.11.19)
@orient blue ile aynı değirmeni kullanıyorum espresso için çok memnunum.
0
prodeq
(18.11.19)
Daha bu ay içinde kahve öğütücü almış birisi olaraktan, 2 yıl seramik öğütücülü değirmen kullandım. Amazon.com dan almıstım, zaten hepsi birbirinin aynısı. Tek kişiysen öğütülüyor değirmenle ama gene de yoruyor insanı, bir de uzun süre çevirince ısınıyor ve aslında kahvenin tadını da bir miktar etkiliyor. Elektrikli alacaksan güzel paralar vermen lazım veya ikinci el denk getirmeye bak derim. Ben breville aldım uzun incelemeler sonucu, çok da güzel çekiyor. Baratza encore da bu konuda baya iyi diyorlar.
0
solenkol
(18.11.19)
delonghi kg79 paranızı çöpe atmanın en hızlı yolu diyebilirim. siz bilirsiniz ama el değirmeni vs de kullanıyorum, o kadar kötü bir değirmen ki anlatamam size. ya hadi hario vs de kötü değirmendir, delonghi ile kıyaslayınca çok iyiymiş gibi geliyor.

hario için de alabileceğiniz en mantıklısı Skerton Pro, öğütme kalitesi diğer hario'lardan çok daha üstün olduğu söyleniyor.
0
cedric tweedledee
(18.11.19)
(4)

Paris benelux turu genel yardım

Başkalaşım
Selam ahali. Önümüzdeki şubat ayında kardeşimle paris benelux turuna katılmayı düşünüyoruz. Dolasıyla aklımızda çokça soru işareti var.Öncelikle tur şirketi tavsiyesi almak isterim. Misal en bilindik tur şirketi olan ets ile gidilir mi?İkimizinde yeşil pasaportu var. Vizeye gerek olmadığı için giriş
Selam ahali.
Önümüzdeki şubat ayında kardeşimle paris benelux turuna katılmayı düşünüyoruz. Dolasıyla aklımızda çokça soru işareti var.
Öncelikle tur şirketi tavsiyesi almak isterim. Misal en bilindik tur şirketi olan ets ile gidilir mi?
İkimizinde yeşil pasaportu var. Vizeye gerek olmadığı için giriş çıkışlarla ilgili bir problem yaşar mıyız? Giriş çıkışlarda ekstra bir ücret ödeyecek miyiz?
Yurt dışı çıkış harç pulu havalimanından alınıyordu. Şimdi banka yolu ile oluyormuş bunu açıklayabilir misiniz?
Tur ücreti dışında kesinlikle herhangi bir ücret ödeyecek miyiz? (Ekstra turlar dışında)
Rehberle gidilen turlarda, mesela rehber eyfele gidelim dedi. biz tamamen reddedip istediğimiz gibi paris sokaklarında takılabiliyor muyuz? Yani tamamen rehberden bağımsız takılabilir miyiz?
Şubat ayında gideceğimiz için bizi nasıl bir hava bekleyecek? Bu havada gezmenin tadını alır mıyız yoksa zehir mi olur?
Bunların dışında özellikle bahsi geçen tura katılmış, şunları şunları kesinen yap, şunsuz sakin gitme, şu kadar parayı şuna ayır, şu kadar parayı da şahsi işlerin için tut, Şuna dikkat et, şuraya mutlaka git gibi tavsiyelerinize çok ihtiyacım var.
Şimdiden çok teşekkür ederim.
0
Başkalaşım
(17.11.19)
tur önerim yok
havalimanından harç pulu alınabilir
giriş çıkışta sorun yaşamazsınz
tur ücreti dışında bahşiş flan isterler
ekstra tura katılmazsanız zaman size kalıyor bazen sizi alakasız bir benzinlikte bırakır onların turunun bitmesini beklersin bazen sokaklarda serbest zaman verir.
hava soğuk olacak dikkat
mutlaka internetten okuyun nerde ne yapılır offline harita indirip yerleri işaretleyin öyle gezin
maps me uygulaması çok iyidir
0
basond
(17.11.19)
Cafe Tur bana buradan tavsiye edilmisti, 10 yil oldu Cafe Tur ile Paris´e (4 gün 5 gece idi sanirim) gideli. Sorunsuzdu, biz ekstra turlarina katilmadik. Sadece otel-otele ulasim ve ilk gunun ucretsiz sehir turuna katildik, memnun da kalmistik. Genel hatlariyla sehirdeki onemli noktalari o turda ogrenmis olduk, oryantasyonda yardimci oldu.

Evet, siz istediginiz gibi gezebilirsiniz. Biz Disneyland´a mesela tursuz, kendimiz gittik.

Muhtemelen bol yagmurlu olur. Subat ayinda Hollanda´da inanilmaz gunesli, tum gunu sokakta gecirebilecegimiz bir havada gezdik gecen sene. Ama genel olarak, evet saglam soguk olur.

Ben her güne bir ulke sigdirmali turlari, gezmeleri sevmiyorum. Oradan oraya sefil olmak ve sehirlerin tadini hic cikartamamak da cabasi. Benelux Turu adinda Cochem´e bile goturuyorlarmis, simdi baktim. Hangi sehirlere gitme niyetindesiniz?

Sectiginiz sehirler varsa, ayri ayri sorarsaniz buradan cok iyi oneriler gelir.
"Ara" butonundan da eski onerilere ulasirsiniz.
0
buf-e kür
(17.11.19)
ben bu tura ets ile gittim. arkadaşlarım pronto ile gitti. hepimiz memnunduk.
turla gitmek bence mantıklı değil ama artık euro olmuş kaç kendiniz uçak ve otel ayarlarken daha masraflı hale gelebilir.

tura bir kez para veriyorsunuz. tur bitince şöfor'e para toplayalım gönülden kaç geçiyorsa verinciler çıkıyor. klasik. 5-10 bişi atarsınız.

turun içinde satın alınacak hiçbir tutu satın almadım.
ve kendim gezdim.
eyfel'e sıra beklemeden çıkarsınız diye bile özel ücret istiyorlar. lüzumsuz.
zaten ahım şahım bir sıra beklemedik.
gittiğimizde mayıstı ve soğuktu. şubat da soğuk olur.
paris benelüx'de en kolayı, çünkü otel metroya yakın oluyor ve siz istediğiniz gibi gezip otelinize dönebiliyorsunuz. inanılmaz bir metro ağı var.
0
neo
(17.11.19)
@buf-e kü
Cafe tur seçeneğini de değerlendireceğiz. Biz de 4 gün 5 gece düşünüyoruz. Açıkçası önemli olanlar sadece Fransa ve Amsterdam. Diğerlerini de görmek ekstra bir deneyim. Şahsen tur vs. olaylarını biz de pek sevmiyoruz ancak @neo'nun da dediği gibi malum euro durumu. Bizi ürküten bir durum da @basond'un söylediği benziklik durumları, otelin şehir merkezine uzak olması. Verdiğiniz cevaplar için çok teşekkür ederim gayet aydınlatıcı oldu.
Artı olarak Kıbrıs'ta yaşıyoruz. Malum bu turlar İstanbul havalimanı çıkışlı. İstanbul bileti alıp da turun iptal olması gibi durum yaşamak da sıkıntı doğurur. Sözlükten okuduğum kadarıyla misal Joly Tur'un bu konuda çok sabıkası varmış.
0
🌸Başkalaşım
(17.11.19)
(6)

Aralık sonu Berlin

whatdreamsnevercome
26-27-28-29 aralıkta berlinde heryer kapalı mı olur? yapacak bir şey bulunmaz mı?
26-27-28-29 aralıkta berlinde heryer kapalı mı olur? yapacak bir şey bulunmaz mı?
0
whatdreamsnevercome
(15.11.19)
2 sene önce o tarihlerde oradaydım, noel pazarları çok güzel oluyor. Sadece 1 ocakta mağazalar filan kapalıydı o kadar.
0
lallala
(15.11.19)
Götün donar. Kışın Avrupa pişmanlıktır.
0
japon askeri
(15.11.19)
Leş gibi oluyor buralar.
Christmas'ta buralar güzel ama sonrasında bütün şehir havai fişekler yüzünden barut kokuyor ve ortalık çöpten geçilmiyor. Ben 3 senedir burada yaşıyorum ama yılbaşı tatilinde İstanbul'a geliyorum buradan kaçmak için. Düşün artık.
0
chitosan
(15.11.19)
iki ayrı kutupta yorum geldi. tam olarak ne düşünmeliyim?
0
🌸whatdreamsnevercome
(16.11.19)
Yani her yer kapalı olmuyor, bütün cafe, restoran ve magazalar açıktı. Soğuk öyle kuzey ülkeleri gibi dışarıda duruşmayan bir soğuk değil, tabii sıkı giyinmek lazım. Ben bir de avrupa'da noel pazarı olayını çok sevdiğimden her köşede sıcak şarap içmek, bir şeyler atıştırmayı çok severim. 4 günde sıkılmazsınız yani, biz her yeri gezmeyi bitiremedik bile. Tek ölü gün 1 ocaktı, aynen yerlerde yılbaşından kalan içki şişeleri filan ama o da normal.
Bir de içindeyken kıymetli gelmiyor herhalde, 8 sene milano'da yaşayıp ayy yılbaşını hayatta burada geçirmem dedim ve hep istanbul'a döndüm, döndüğümün ikinci senesi yılbaşını geçirmek için tatile milano'ya gittim :)
0
lallala
(16.11.19)
Noel pazarlari 23 Aralik aksami Almanya´nin neredeyse her noktasinda kapanir. Üc bes istisna haricinde. Noel pazari ve sicak sarap icmeli bir tatil beklemeyin. Dondurucu soguk olabilir, disarida cok uzun vakit kalamayabilirsiniz.

Ne yapmak istediginize bagli. Muzeler acik olur, hepsinin sitesinde hangi gunler kapali olacagi yazar. Bar, dans etmek etmek icin mekan ariyorsaniz o da bulunur fazlasi ile, restaurantlar da kapatmaz. Hatta noel vakti de acik olani bulunuyor, cunku klasik aile yemeklerini, brunchlarini restaurantta kutlayan cok insan var.

Noel(24,25,26 Aralik) ile Silvester(yeni yil gecesi) arasinda birkac gerizekali disinda sokakta fisek patlatan olmaz ki. Havai fisekleri yeni yil gecesi patlatiyorlar. 26 Aralik en olu gunu olur tatilinizin. Muhtemelen sehrin yarisi hala ailesinin yanindadir.
0
buf-e kür
(16.11.19)
(3)

Fleabag izleyenler

bisorumolacaktı
Az önce bitirdim. Neydi şimdi bu? Bize dönerek söylediği şeyler özellikle.neyi anlatmaya çalışıyordu?
Az önce bitirdim. Neydi şimdi bu? Bize dönerek söylediği şeyler özellikle.neyi anlatmaya çalışıyordu?
0
bisorumolacaktı
(13.11.19)
Değişik bi tarzdı, bi şey anlattığı yok.
0
antihero
(13.11.19)
Kurmacanın sınırını yonetmenin elinden cikartiyor. Akiciligi bilerek, isteyerek sekteye ugratiyor. Izleyici ile direkt iliski kuruyor. Hatta en mahrem anlarinda bile. Bu bir yontem. Nicin yapiyor, tam olarak? Uzerine fikir uretiriz ancak.
0
buf-e kür
(14.11.19)
kendi helvasını kavuran zombi
(14.11.19)
(11)

rusça çok zor abi, öyle böyle zor değil baya zor

aziz dostum jack
tamam anladık zor da bu ne abi -> https://eksisozluk.com/entry/97679764 (debe entry'si)adam 2011 rus dili ve edebiyatı mezunu, yani nereden baksan yaklaşık 4+9 = 13 yıldır tek işi gücü rusça ve hala dil kursuna gidiyorum diyor.tamam anladık rusça zor da, 13 yıldır hala bir dili öğrenemediysen oturup
tamam anladık zor da bu ne abi -> eksisozluk.com (debe entry'si)

adam 2011 rus dili ve edebiyatı mezunu, yani nereden baksan yaklaşık 4+9 = 13 yıldır tek işi gücü rusça ve hala dil kursuna gidiyorum diyor.

tamam anladık rusça zor da, 13 yıldır hala bir dili öğrenemediysen oturup ben ne yapıyorum diye kendini sorgulaman gerekmiyor mu?
0
aziz dostum jack
(13.11.19)
haklisin. boyle tipler yuzunden zamaninda rus dili ve edebiyati okumaktan korkmustum. 23 yasinda basladim, keske daha erken cesaret edebilseymisim diyorum.

rusca cok zor, bazi okullarda egitim kotu eyvallah ona itirazim yok da dort senede ogrenilmez, ise yaramaz vs. hepsi hikaye. biraz ilgi duyup uzerine dusen adam bizim okulda (devlet universitesi) hazirlikla birlikte bes senede catir catir rusca ogrenir, is bulur.
0
der meister
(13.11.19)
Bizim insanımız dil öğrenme işini inanılmaz abartıyor. Geçen yine ekşi'de bir ingilizce öğretmeni "ingilizce öğretmeniyiz diye altyazısız film izleyebilmemizi falan beklemiyosunuz heralde" gibi bir entry yazmıştı sjskss. Kendimi övmek için söylemiyorum herkesin yine Rusça gibi abarttığı Almanca'da 8 ay gibi bir sürede b2 sertifikası almıştım. Ben çok zeki olduğumdan değil, hevesle çalıştığımdan. Bunca 5-10 dil bilen adam uzaylı değil. Her şey bir emeğin karşışığında geliyor. Emek sarfedersen olur.
0
bugunku antremanda goz dolduran futbolcu
(13.11.19)
İlk rusyaya gittikten 14 ay sonra derdimi anlatabiliyordum çok rahat.

Eşim rus ve 10 seneyi geçti evde de işte de 10 küsür saat rusça konuşuyorum ama hala eksiklerim var. Bir de 3. Yaşında kızım türkçede alışsın diye Türkçe konuşmaya başladım evde.

10 seneyi geçti eşim hala alışveriş listesini el yazısı ile yazdığı zaman kızıyorum mesela.
0
ihanet kac kisilik
(13.11.19)
Adamın hangi seviyede öğrenmeye çalıştığını biliyor muyuz. Günlük konuşmaları yapamıyorum falan dememiş. Kursa gidiyorum demiş.

Adam belki edebi çeviri yapacak seviyede öğrenmek istiyor, belki ticari sözleşme hazırlayacak/inceleyecek seviyede öğrenmek istiyor.

Anadilim Türkçe. Dil bilgim de iyidir. Önüme ticari sözleşme koysan %70ini anlamam anadilimde olmasına rağmen .

Hangi seviyede öğrenmek istediğini bilmeden böyle boş yorum yapmamak lazım. Ben sadece günlük muhabbet etsem bana yeter diye düşünüyorum 1 yılda istediğim seviyeye gelirim. Başkası nükleer santral projesinin şartnamesini Rusça yazmak ister 13 sene yetmeyebilir.
0
levpontryagin
(13.11.19)
@levpontryagin haklısın tabii ama yazdığı önceki cümleyle birlikte değerlendiriyorum konuyu,

"mobil uygulamalar ve youtube aracılığıyla istediğin kadar disiplinli ve azimli bir çalışma rutini geliştir bir kaç ayda rusça olarak kitap okuyacak, belgesel ve film izleyip anlayacak dereceye gelmen mümkün değildir. iyi yiyorlar burada milleti."

dedikten sonra bunu eklemiş. haliyle iki kitap okuyayım, sokakta konuşayım diyen adamlara bakın ben 13 yıldır öğrenemedim, geçin bu işleri nah öğrenirsiniz demek gibi oluyor.

birkaç ay diyenler olmuş o kadar da değil filan dese tamam diyeceğim de "1 ayda öğrenirsin diyenlere karşı tez olarak 13 yıldır öğrenemedim" demek tam saçma.
0
🌸aziz dostum jack
(13.11.19)
13 yıldır öğrenemedim dememiş adam bence yazının herhangi bir yerinde.

“ imza: 2011 rus dili ve edebiyatı mezunu. şu an hala rusça kursuna giden bir insan.” diye ekleme yapmış sadece.

Hala öğreniyorum demiş.
0
levpontryagin
(13.11.19)
@pontryagin, ben rusça kursuna da gittim rus dili ve edebiyatı bölümünde de okudum. nükleer santral projesinin şartnamesini okumayı bölümde öğrenmediysen kursta hiç öğrenmezsin. herhangi bir dil için bu kadar kapsamlı bir kurs olduğunu zannetmiyorum. rusça kursuna gidersin, çok iyi düzeyde rusça öğrenirsin, sonra oturup terminoloji çalışırsın. bunun için ayrı kursa gidilmez. dört sene bölümde okumuş, üstüne 9 sene daha geçirmiş bir adamın rusça kursuna gidiyor olması neresinden bakarsan bak çok tuhaf bir şey.

rusça çok zor, tonla istisnası var, her zaman hata yapıyorsun bunlara hiç itirazım yok ama ben bu "okulda öğrenilmiyor" kitlesinin kötü niyetli olduğunu düşünüyorum. rusçayı iyi bilmek, rusça iş yapabilmek için kusursuz olmana gerek yok. bizim bölümde rus arkadaşlar var, bazen bizim doğru söylediğimizi onlar yanlış söylüyor. dil cümle kurmaktan ibaret değil, bir sürü detayı var. virgül koyulacak yere virgül koymuyor mesela. bunlar tabii ki oluyor ama "rusça öğrenilmez" demek de saçmalık.

dediğim gibi her iki şeyi de tecrübe ettim ve dil-edebiyat bölümünde öğretilmeyen bir şeyin kursta öğretilmesine ihtimal vermiyorum. ha adam rusya'da yaşıyordur, yazarlık kursuna falan gidiyordur (gerçi o zaman rusça kursu demezdi) haklısın derim.

bunun gibi tipler yüzünden dil öğrencilerine "potansiyel işsiz" ya da "boş adam" gözüyle bakılıyor, sanki diğer bölümlerden mezun olan herkes süper işlere giriyormuş gibi... ben ergenliğimde bunun gibi arkadaşlara çok yazdım ekşi'den. hepsi moral bozdu, heves kırdı. sadece iyi ki bunları dinlemenin yanlış olduğunu fark edip rusça okumaya karar vermişim diyorum.

bu konuda hayli SALTY bir duyurucuyum, o yüzden müsaadenizle ben giydireceğim. 13 senede rusça öğrenemeyen adam rusça öğrenmek istemiyordur kardeşim, gerisi hikaye. dediğim gibi kusursuz olmak zorunda değilsin. rus bile hata yapıyor konuşurken. ama bölümü okuyup, üstüne 9 sene geçirip rusça konuşamıyorsan ya bize söylemediğin bi şey vardır ya da rusçadan nefret ediyorsundur. başka ihtimal göremiyorum.

dil zor tamam da almancanın 1-2 tık ötesi işte, sadece oturtması fazla zaman alıyor. bence arapça, çince, japonca gibi diller rusçaya kıyasla çok çok daha zor. hint-avrupa dillerinden birini iyi seviyede bilen birisi kendi kendine çalışsa bile 4-5 sene içinde akıcı rusça konuşur. hadi akıcı konuşamasın, rahat anlar ve iyi yazar; akıcı konuşması da 1-2 sene daha alsın... zorsa böyle zor. 10-12 senede öğrenilmeyecek kadar değil.

bir sürü türk rusça hocam oldu, bir sürü rusça bilen türk gördüm. 6-7 yıllık geçmişi olanlar dahi akıcı konuşabiliyordu. hemen hiçbiri rusya'ya bile gitmemiş insanlardı. eee bunlar dahi mi şimdi?
0
der meister
(13.11.19)
Der meister dediklerinin %90ına katılmakla beraber katılmadığım bir iki nokta var. Sadece şunu vurgulamak istiyorum.

adam Rusça öğrenemedim diye bir şey dememiş. Ya da ben öyle bir şey anlamadım yazdıklarından en azından. 2011de mezun oldum hala Rusça kursuna gidiyorum demiş. Belki adam 2011den sonra hiç kullanmadı, pazarda tezgah açmıştı, 7 yıl sonra dur lan Rusça ile ilgili iş yapayım dedi pratik ihtiyacı Vardı yeniden kursa başladı.


Bir de o nükleer santral şartnamesi örneğini kendim için kolaya kaçıp verdim. Onun yerine uluslararası ticaret, hukuk vs. Ne istersen koy. Ben inşaat lisans, yüksek lisans, doktorası yaptım. Bana nükleer santral şartnamesi hazırla desen ölü taklidi yaparım. Hazır şartname getir bunu analiz et desen yapamam. O şartnameyi kendi anadilimde hazırlayamam. Sırf teknik terimler için konuşmuyorum. Teknik terimler evrensel. Bir şekilde bulur yazarım. Ama o şartnamede yanlış kuracağım bir cümle şirkete bambaşka sorumluluklar yükleyebilir. Burada hukuk, inşaat bilginin yanında dilin de düzgün kullanımı önemli. Sırf bunun için kurslara gidiyor insanlar.
0
levpontryagin
(13.11.19)
Yuh 13 yildir ogrenemiyorsan kafan basmiyordur, dil zor falan degildir.
Aynen katiliyorum. 13 yilda bir dili ogrenememek icin ya ogrenemyi istememek lazim ya da gerizekali olmak.
Adamin ne seviyede oldugunu bilmiyorum da hala kursa gitmeye gerek duyacak seviyedeysen sende bir sikinti vardir. Hicbir dil kursu seni bulbul gibi sakitmaz, bir yerden sonrasini sen kazanirsin dilin, kurs bir yere kadardır. 13 yilda hala kurs seviyesindeysen sende sorun vardir.
0
stavro
(13.11.19)
insanimiz kulturel olarak asiri ice donuk oldugu icin dil ogrenmeye direncli. dilini ogrendigin toplumun kulturunu benimsemeden, ona ozenmeden dil dogru duzgun ogrenilmez ama bizim ortalama insanimiz diger kulturlere ocu gibi bakiyor.

hal boyleyken de gercekten dil ogrenme tecrubesi olan orani cok az oldugu icin "cince ogrenin" "korece ogrenin" diye sacma tavsiyeler goruyoruz orada burada.
0
hot potato
(13.11.19)
Bilemedim. Dil kursu, ama tam olarak ne? Diksiyon kursu ya da yeniden seviyeyi "tazelemek" icin c2 kursu olabilir?

Rus Dili ve Edebiyati mezunu biri, sanirim b2 ile c1 arasinda bir seviyede mezun oluyor.

Maalesef en iyi üniversitelerden mezun olsa bile, her dil mezunu cok iyi derecede dil bilmiyor. Almanca bolumu mezunlarinin konsolosluga yazdiklari dilekceleri ben duzelttim parayla, oradan biliyorum. Saniyorum Almanca daha kolay bir dil olarak goruluyor, Rusca ile karsilastirilinca. Ingiliz Dili ve Edebiyati mezunlarina ya da ogretmenlik mezunlarina bakin. Onlarin da durumu cok parlak degil?

Bir dilin ogrencisi olmayi kendine gorev bilmek, kendini surekli gelistirmek ayri. Sonucta ilerleyecek cok nokta var dil egitiminde. Ama hala kalkip b1, b2 kurslari aliyorsa, evet, bir ogrenme sorunu vardir. Ozensizce bolumu okumus ve kotu bir universiteden oylesine mezuniyet belgesi almis olmasi da mumkun.
0
buf-e kür
(13.11.19)
(6)

Gebelikte ve emzirme döneminde vejetaryenlik/veganlık...

ninotevtidze
selamlar... hem vicdanen hem de sağlık açısından (son zamanlarda okuduğum makaleler ve izlediğim belgesellerin etkisinde kalarak) vegan olmak istiyorum. ama gelin görün ki çocuk da yapmayı düşünüyoruz; yakında tüp bebek tedavisine başlayacağım. o yüzden kafam çok ama çok karışık. aramızda bu işlere
selamlar... hem vicdanen hem de sağlık açısından (son zamanlarda okuduğum makaleler ve izlediğim belgesellerin etkisinde kalarak) vegan olmak istiyorum. ama gelin görün ki çocuk da yapmayı düşünüyoruz; yakında tüp bebek tedavisine başlayacağım. o yüzden kafam çok ama çok karışık. aramızda bu işlere kafa yormuş ve bir çözüme ulaşmış insanlardan öneri duymak isterim.

özellikle netflixteki game changers belgeseli aklımı acayip çeldi fakat geleneksel beslenme modelinden tamamen vazgeçmek yerine acaba gebelik ve sonrasında vejetaryen model mi daha mantıklı olur ya da nedir ne yapmalı? zamanının sigara sektörü gibi şu an et sektörünün pompaladığı beslenme biçimini insanlara sunulduğunu söylüyor ya belgesel; peki kendi iddialarının, şu anın vegan sektörünün dayatması olmadığı ne malum? kime güveneceğiz?

çok leş yazdım kafa karışıklığından, gözlerini<i kanattığım için özür...
0
ninotevtidze
(13.11.19)
Öncelikle insanların beslenme tercihi şekline saygım var ama son dönemlerde bazı veganların kendi beslenme şekillerini dayatmaya varacak ve kendi gibi düşünmeyenlere hırçınlaşacak tarzları hiç hoşuma gitmiyor
2. Hamilelikte her gün almanız gereken belirli bir protein miktarı çok elzem bunu vegan beslenmeyle karşılayabilecek misiniz emin misiniz ya çocuğun beyin gelişiminde vs bir eksiklik olursa bunun hesabını veganlar verecek mi veganlığın hamilelikte çocuğa yeterli besini sağladığına dair bilimsel kanıt var mı bilmiyorum
3. Çok yoğun bir şekilde bebek emzirmiş biri olarak şunu diyeyim özellikle ilk 6 ay anne beslenmesi hayati değerde bebek için eğer ki bebeğe ilk 6 ay anne sütü vermeyi önemsiyorsanız. Sütünüzün yağ oranı ve besin değeri sizin aldığınız gıdalardaki bağlı. Vegan annelerinin sütünün yeşil renge yakın ve duru olduğunu görmüştüm bir görselde yalan değilse tabi. Kendimde mesela ne zaman bol protein ve yağlı şeyler yesem sütümün arttığını gözlemlemiştim. Zaten yoğun bir şekilde emzirecekseniz sürekli acıkacak ve canınız neye ihtiyacınız varsa onu çekecek mesela et baklava gibi böyle bir durumda mercimek çorbası nefisinizi ve beden ihtiyacınızı giderir mi ? Bilmiyorum
Buraya vegan linci gelmesin lütfen ben kendi düşüncemi söyledim, kendi gözlemimi belirttim herkesin tercihi kendine bilimsel kanıt varsa bilmiyorum yoksa veganların potansiyel linci boş
0
iwillsee
(13.11.19)
Vegan değilim ancak veganlar birçok argümanlarında kesinlikle haklı. Endüstriyel üretimde hayvanlar kesinlikle sömürülmekte ve acı içerisinde yaşatılarak tüm hayatı boyunca sadece insanoğluna yiyecek olabilmek için bekletilmekte. Bunun göz ardı edilecek bir yanı yok bence.

Veganların saçmaladığı bazı noktalar da var bence tabi. Mesela ete hiç ihtiyacımız yok, et sektörü bunu dayatıyor diyenler kesinlikle saçmalıyor. Etsiz yaşanabilir mi evet ama bu et yiyerek yaşamaya göre çok daha zor. Almanız gereken bazı besinleri sadece sebzelerden almaya çalışmak neredeyse imkansız olabiliyor. Bu yüzden insanlar et kullanımını daha mantıklı buluyor. Bunun haricinde yemenin verdiği zevk olayı da işin farklı bir boyutu.

İlk kısımdaki sorunuza gelirsem hamilelik yakınsa bence şimdi başlamayın vegan olmaya. Vegan olarak sağlıklı bir yaşam sürdürmek için yediğiniz şeyleri çok iyi seçmeniz ve ayrıntılı araştırma yapmanız gerekli. Bu yüzden önce bunları bir tamamlayın daha sonra deneyin derim.
0
synthetic a priori
(13.11.19)
veganlik cok guzel bir pazar. cesitli akimlar yaratip kimsenin yuzune bakmayacagi urunleri 3-5 kati fiyatina pazarliyorlar. muazzam bir ticari basari bu. fazlasi degil(bence).

alaninda cok basarili bir doktorla sureci yurutmustuk ve bol bol gezen tavuk-et yememizi tavsiye ediyordu. dogum sonrasi yurtdisindaki doktor da ayni seyleri tavsiye etmisti. ha gelisime direkt katkisi nedir bilimsel bir arastirmam yok konuyla ilgili.

yediginiz/ictiginiz her sey direkt bebege etki ediyor. olasi bir kotu senaryoda kendinizi suclu hissettirmeyecek bir bilimsel aciklama bulabilirseniz elbette ki vegan olun, kim karisir. ama 2-3 doktordan gorus alin. internetten okudugunuz hic bir seye inanmayin.
0
brkylmz
(13.11.19)
Et sektörü bana et yemezsen Bitki katilisin demiyor ama Vegan sektör hayvan katili olduğumu filan iddia ediyor.
0
KaraSakall
(13.11.19)
karaciğerindeki aktif b12 seni 3-4 sene idare eder ama bebek? vegan beslenme şekli sadece senin sağlığın için bile riskli bir yöntem, bebeğinkini sen düşün.

birkaç doktora danış, etik kısmının muhasebesini sonradan yaparsın.
0
zgrydn
(13.11.19)
Dr. Murat Kinikoglu - Kalp ve iç hastalıkları uzmani. Kaynakca vererek konusur, kayinbabasinin kahveden arkadasinin "hikayesini" anlatmaz. Kendisinin facebook sayfasi var, soyle bir videosu da var: www.youtube.com

Iyi bir arsiv. Cocuk doktorlarindan, veganlik basligi altindaki diger konular ele alinmis: acikradyo.com.tr

Konu protein degil. Hicbir zaman da olmadi. Folik asit onemli, b12 onemli. Demir onemli. Protein eksikligi ceken kim var?

Hikaye mi istiyorsunuz. O da var: Yeliz Utku, bir bilimkadini ve kendisi vegan olarak hamilelik gecirmis. Anlatmis ogrendiklerini: vgntr.com
0
buf-e kür
(13.11.19)
(4)

isveç'liye hediye

dedim dedim de kime dedim
içkiyi çok seviyor ne alsam duty free'den veya istanbul'dan?
içkiyi çok seviyor ne alsam duty free'den veya istanbul'dan?
0
dedim dedim de kime dedim
(12.11.19)
aziz dostum jack
(12.11.19)
duty free'den guzel bir turk sarabi alin, ozellikle duty free de cok guzel turk saraplari oluyor normalde turkiye'de satilmayan ya da pek bulunmayan
0
kassiopeia
(12.11.19)
Iyi bir kirmizi sarap, Türkiye´den. Kayra Öküzgözü (2015 ve oncesi), Turasan Seneler 2015 olur. Kayra Avrupa´da da satiliyor, basarili bulunuyor.
0
buf-e kür
(12.11.19)
rakı al tabii ki
0
cay koy geliyorum
(12.11.19)
(15)

tatil önerisi; avrupa'nın geri kalanından çok farklı olan şehirler

Sour
avrupa'da her yer aynı gibi geliyor bana. avrupa'da yaşıyorum ve pek çok şehir gezdim, çok azında vay be iyi ki gelmişim diyebileceğim düzeyde bir yaşadım. istanbul gibi şehirler aşağı yukarı; paris'tir, roma'dır vs. aradığım daha farklı bir şeyler. iskandinav ülkelerinde bunu yaşadım açıkçası. coğr
avrupa'da her yer aynı gibi geliyor bana. avrupa'da yaşıyorum ve pek çok şehir gezdim, çok azında vay be iyi ki gelmişim diyebileceğim düzeyde bir yaşadım. istanbul gibi şehirler aşağı yukarı; paris'tir, roma'dır vs. aradığım daha farklı bir şeyler. iskandinav ülkelerinde bunu yaşadım açıkçası. coğrafya çok değişik, iklim çok değişik, insanlar çok değişik yaşıyorlar (gerçekten zengin herkes galiba), mimari çok değişik filan işte. bir de londra değişik gelmişti. küçük şehirleri de gezdim bu arada ama aradığım böyle relax filan bir şeyler değil, daha başka bir şey.

neyse avrupa'da var mı böyle şehirler, vay anasını dedirtecek? illa şehir bazında düşünmeyin de deneyim olarak da düşünebilirsiniz. yani şurada şunu yap, çok acayip dediğiniz. amsterdam'a gitmedim, acaba gidip bol bol...(kurallara aykırı)....... denesem bilemedim.
0
Sour
(11.11.19)
ben şehirden çok krakowda tuz madenlerini şaşırtıcı ve auschwitz kampını gezmeyi çok eğitici buldum. amsterdamda farklılık bulursun orası da güçlü bir seçenek
0
basond
(11.11.19)
krakow'a gittim abi. şehri hiç beğenmedim. yani hiç beğenmedimden kastım klasik bir avrupa şehri işte, güzel ama özellikle gidilip görülecek bir yer değil. krakow'daki en güzel deneyimim de auschwitz'ti zaten.
0
🌸Sour
(11.11.19)
dediğim gibi şehirde birşey yok sadece oradaki turistik mekanlar ilgimi çekti zaten şehir için gidilecek yer değil.

aklıma yazdıkça geliyor prag da bana otantik gelmişti eski prag ortaçağ ezgilerini barındırıyordu orayı sevmiştik. özellikle şehir gezeceğim dersen amsterdamdan sonra prag diyebilirim.
0
basond
(11.11.19)
kiev olmaz mı kiev? ben avrupa'ya gitmedim ama batı ukrayna'nın orta avrupa mimarisine sahip olduğunu, polonya'ya çk benzediğini biliyorum. öte yandan kiev ve doğusu bana lviv'e kıyasla farklı bir ülke gibi gelmişti. yani batı ukrayna sanki avrupa'daymış da kiev hala sovyetler zamanındaymış gibiydi. bence kesinlikle farklı gelecektir.

avrupa'da para kazanıyorsan aşırı ucuz gelecektir zaten, çerez parasına altını üstüne getirirsin. rusya'nın aksine ukrayna tümüyle "avrupa ülkesi" sayılır oldu artık, ucuz uçak seferi vs. de bol. peçersk lavra'ya çıkıp oradan bi' dinyeper'i izle, "peh avrupa'dan farkı yokmuş" dersen kendime tokat atıcam.
0
der meister
(11.11.19)
lapland'a gidip farklı aktiviteler yapabilirsin. kuzey ışıklarını izlemek, saunaya girmek, oradan çıkıp buz gibi suya atlamak, huskilerle dolaşmak, kar motorsikletine binmek, noel baba ziyaret etmek, minttu içmek, geyik eti yemek vs.

tallinn de bence avrupa'dan farklı bir dokuya sahip, özellikle orta çağadan kalma kale surları farklı bir atmosfer sunuyor. birçok vahşi hayvan eti yeme şansın oluyor (ayı, geyik, ördek, tavşan), ballı birası filan da çok hoştu.

rusya zaten tamamen avrupa'dan farklı bir yer ama beklediğini vermeyebilir. bana kalırsa st. petersburg'taki hermitage müzesi bile rusya'yı başlı başına ziyaret etmek için bir sebep.

danimarka'nın kopenhag şehrinde christiania diye bir bölge var. bir nevi özerk bölge, hippi kültürü.

ben brugge'u çok beğenmiştim ama muhtemelen görmüşsündür.

ispanya'da kendine has kültürü olan pek çok bölge var. laylaylom gezmek yerine içine girersen sevebileceğin.

ne biliyim mesela finlandiya isveç arası cruiselar oluyor. gemiye biniyorsun, akşamdan, 12 saat sonra karşı taraftasın ama 12 saat boyunca gemide parti, ucuz içki ile çoşuyor millet.

ne istediğine göre değişir açıkçası. ne istediğini bilirsen illaki bulursun diye düşünüyorum.
0
hayley williams ile evlenecek genc
(11.11.19)
Paris bence nevi sahsina münhasir bir kent. Bütün Fransa ayri, Paris ayri. Sehir yasami, yasamin akisi, mimarisi, her noktasi digerlerinden ayrilir. Londra, Kophenhag, Floransa ve Santorini de benim icin boyle yerler. Deneyim derseniz, Piemont eyaletinde Alba ve cevresi derim. Bir bolge daha ne kadar sansli olabilir? Alpler, evrenin en iyi trüf mantarlari, inanilmaz saraplar ve sarap tadimlari, cok iyi mutfak, cok iyi hizmet turizmi (abartisiz, tam kararinda), her tepe basinda iyi korunmus satolar....
0
buf-e kür
(11.11.19)
seville, granada, cordoba falan o çevreyi gez. lizbon'a git.
0
xvyz
(11.11.19)
anlattığına göre burada senin yaşadığın kadar tecrübe yaşayan yok. :D istersen avrupa dışına çıkıp bir yeni zelanda macerasına atılabilirsin, ben 2 yıl kadar auckland'ta yaşadım çoğu avrupa şehrinden keyifli bir popülasyonu vardı.
0
dirildimde geldim
(11.11.19)
Krakow'u begenmeyen kiev'i de beğenmez.
Butun Avrupa sehirleri ayni fikrine aynen katiliyorum. Bir yerden sonra ayni geliyor. Hatta bununla olgili cok iyi bir karikatur vardi, "every European city map" diye harita yapmislar, olayi cok guzel acikliyordu:)

Amsterdam'i dene bence. Avrupa sehirleri hep ayni, Amsterdam farklilik yasatir. Ambiyans olarak da diğer avrupa sehirlerinden biraz farkli hatta.
0
stavro
(11.11.19)
Endulus baska bence.
Bir de napoli, sicilya... portekiz de degisikti (sirf lizbon degil, nazare, algarve bolgesi, obidos vs bi suru yer)

Onun disinda avusturya’da hiking yapabilirsiniz, cok gunlu hiking rotalari oluyor mesela. Ya da polonya’da zakopane ve etrafi, belarus (komunist etki, sirf minsk’ten bahsetmiyorum)

Izlanda, faroe adalari vs de degisikmis (onlara gitmedim)
0
kuehles blondes
(11.11.19)
Bence önce bir yozgat a git. kafana reset atıp ilk defa görüyormuş gib baştan gezersin bir daha o burun kıvırdığın avrupa şehrlerini :)
Bu arada uzak doğu yazamanın da latin amerika gelmiş sanırım.
0
sarcophagus
(12.11.19)
sana katiliyorum. butun avrupa sehirleri birbirinin aynisi. bkz: twitter.com

nereleri gezdigini soyleseydin ona gore alternatifler yazabilirdim.
* eger gelmediysen Amsterdam'a gel tabi ki. sadece ot icin degil ama. amsterdam genel olarak diger avrupa ulkelerinden farkli bir sehir. gormekte fayda var.
* gitmediysen bruge de guzeldir. amsterdam'in kucuk versiyonu gibi yine kanallar vs var. bruge'de en cok hosuma giden sey sanki tum sehirde zaman durmus gibi. yeni bina yok, araba yok vs. kendimi 200 yil oncesinde yasiyormus gibi hissetmistim.
* yine gormediysen bir Isvicre sehrine git. Isvicreliler genel olarak avrupa'lilardan farklilar. Zurih yada Cenevre'ye gidip pahaliligin ve luksun ne demek oldugunu iliklerine kadar hissedebilirsin. zurih'te yoldaki arabalarin %90'i Audi, BMW ve Mercedes ve hepsi S-line, M ve AMG paket araclar. Tesla'nin ortalama alti kaldigi bir yer Zurih.
* eger kucuk yerler ile ilgileniyorsan Hollanda'nin Giethorn sehri/kasabasina gelebilirsin. Arac trafiginin olmadigi, ulasimin botlarla yapildigi bir yer. Kuzeyin venedik'i olarak gecer.
* kuzeyin venedik'i demisken, Venedik de yine cografi yapisi sebebiyle diger avrupa sehirlerinde biraz farkli gelebilir. botlari cikarirsan siradan bir avrupa sehri ama.
0
crucio
(12.11.19)
Airbnb'de kalacak yer dışında şehir turları da alıyorsunuz. Yukarıdaki spesifik örnekleri bu turlarla deneyimleyin bence.
0
kaset
(12.11.19)
amsterdam da iskadinav kültüründen etkilenmiş bir şehir. ben fransada normandiya bölgesine gitmiştim, doğası çok hoşuma gitti. etratata gidebilirsin. le havre şehir olarak çok hoşuma gitti. bretagne ve normandiya bölgeleri bence farklı.
0
mikahakkinen
(12.11.19)
Farklılık arıyorsan Rusya'ya git, tercihen Moskova ve St Petersburg.
0
roket adam
(12.11.19)
(7)

Atatürk eleştirisi

docrivers
Hiç böyle bir kitap veya yazılı bir döküman var mı, iyi bir asker kötü bir toplum mühendisi olduğunu düşünüyorum şahsen, böylesine ulu bir karakterin sevmeyeni illaki vardır ama ben hiç denk gelmedim .
Hiç böyle bir kitap veya yazılı bir döküman var mı, iyi bir asker kötü bir toplum mühendisi olduğunu düşünüyorum şahsen, böylesine ulu bir karakterin sevmeyeni illaki vardır ama ben hiç denk gelmedim .
0
docrivers
(10.11.19)
Bozkurt var. Türkçe çevirisi mevcut. Tavsiye ederim, ben de şu an çeviriden okuyorum.

Kitap 1930 gibi yasaklanıyor, ancak Atatürk’ün anılarının aktarıldığı bazı kaynaklardan, örneğin Kılıç Ali’den, bu kitabı Atatürk’ün yasaklatmak istemediğini hatta Türkçe çevirisinin olmasını istediğini öğreniyoruz. Sonrasında yazılan tabii ki çok yazı var, bu gün hala eleştirel yazı üretiliyor. Bozkurt, yazıldığı vakitte özel bir kitap.
0
buf-e kür
(10.11.19)
Bozkurtlar rıza nurlar gayet taraflı ve atatürkün kişiliğine getirilen eleştirilerle doku, ben daha inkılap ve cumhuriyet eleştirisi arıyorum, atatün politikalarındaki yanlışlıklar gibi
0
🌸docrivers
(10.11.19)
Sevan Nişanyan - Yanlış Cumhuriyet
0
microfiction
(10.11.19)
Çok güzel öneriler, varolun.
0
🌸docrivers
(10.11.19)
Atatürkün şahsına yönelik değil ama kemalizm eleştirisi istiyorsan ibrahim kaypakkaya okumalısın.
0
temasettin
(10.11.19)
Sağolun önerilerin hepsine açığım.
0
🌸docrivers
(10.11.19)
denek hayatım
(10.11.19)
(24)

ülkeden defolup gitmek lazım diyip fırsat ayağına gelince emin olamamak

Bruce
ben hep "ilk fırsatta defolup giderim" diyenlerdendim ama fırsat yaratmak için acele etmiyordum. kariyer planlamamı onun üzerinden şekillendirmeye çalışıyorum, orta-uzun vadede giderim diye düşünüyordum.geçtiğimiz günlerde önüme çok enteresan ve beklemediğim bir fırsat geldi. iş arkadaşım doğma büyü
ben hep "ilk fırsatta defolup giderim" diyenlerdendim ama fırsat yaratmak için acele etmiyordum. kariyer planlamamı onun üzerinden şekillendirmeye çalışıyorum, orta-uzun vadede giderim diye düşünüyordum.

geçtiğimiz günlerde önüme çok enteresan ve beklemediğim bir fırsat geldi. iş arkadaşım doğma büyüme fransalı ve strasbourg'da bir süre önce yaptığı yatırımın işletme ruhsatını almaya çalışıyordu. restoran-kafe tarzı, inşaatı iç dizaynı derken toplamında 200 bin euro'ya yakın yatırım yaptığı bir işletme. artık umudu kesmişken bu ruhsat çıktı. eşiyle beraber istanbul'a taşındı 1-2 sene önce ve geri dönmek istemiyor. ama bu ruhsat çıkmışken oradaki yatırımının da ölmesini istemiyor(orada başka işletmeleri de var uzaktan hallediyor ama verim alamıyor). benim hep gitme niyetim olduğunu biliyordu, bu iş de olunca git işlet orayı dedi bana. işveren olarak çalışma izni ev vs. konularında bilgisi var, daha önce bu şekilde işçi çalıştırmış, prosedürleri vs. her şeyi biliyor.

dedim ben pek anlamam bu işlerden, o da "bana güvenilir adam lazım işlerin başında durup az buçuk hesap kitap bilen" dedi; zaten orada bir çevresi ve işleri yapacak elemanları var.

pat diye önüme çıkınca ne yapsam bilemedim. strasbourg küçük ve istanbul'a göre oldukça sakin bir yermiş. aslında severim sakinliği ama ne bileyim, sıkılır mıyım diye düşünüyorum. kimseyi tanımamak, herkesi ardında bırakmak gibi sosyal çekincelerim yok ama konfor alanı aşma konusunda pek hevesli değilimdir genelde. gidip bir sürü prosedürle uğraşmak korkutucu geliyor. işi yapabileceğime inanıyorum ama biraz üşengeçlik biraz da cesaretsizlik yüzünden ne desem bilemedim. inanılmaz bonkör bir adam, o yüzden 3 kuruşa falan çalıştırmaz beni onu biliyorum. beni çok seviyor ve dahası güveniyor. işletme işlerinden geldiği için kimin kime ne maksatlı yaklaştığını da biliyor, benim parasından pulundan dolayı samimiyet kurmadığımın da farkında. buradaki yatırımları konusunda fikir alır, danışır eder. benim de güvendiğim ve yarı yolda bırakmaz dediğim bir insan.

buralardan gitmeye niyeti olanlara soruyorum, böyle bir fırsat çıksa karşınıza ne derdiniz? kulağa nasıl geliyor?
0
Bruce
(04.11.19)
Ben giderdim. Seni buralara bağlayan bir sey yoksa git bence.
@xportant i okuyunca hak verdim. Dil ve isletme tecrübesi yoksa cok sıkıntı olur.
0
Amaranta ursula
(04.11.19)
@forgi, kalıcı ve düzgün bir işim var ama maaşlı çalışan vahşi beyaz yaka cangılında ormanın kıralı olacak azim ve hırsa sahip değilim.

@amaranta ursula, ailem var ama onlara çok bağlı değilim; 2 ayda 1 gelsem ziyarete sorun yaşamam.

@xportant, arkadaşımın bu tipte işlettiği 2 restoranı var fransa'da. ikisini de gelmeden o işletiyordu, hatta 1 tane daha varmış onu satıp da gelmiş buraya. 1 restoranla başlayıp oranın yemeklerini yapıp sonradan büyütmüş, yani işin mutfağından ve zorluklarından gelen biri. 2 restoranı kendisi buradayken yürütüyor bir şekilde ama ben oradayken daha çok kazanıyordum, sorumluluk verdiğim kişi işleri güzel takip edemiyor diyor. yani 200 bin euro'luk yatırımını bana emanet etmeyi göze aldığına göre bir şeyler biliyordur diye düşünüyorum ben, en azından neyin kötü gidebileceğinin farkındadır. sorumluluk sahibi ve gastronomiye dair ilgisi ve bilgisi olan biri olarak benim açımdan sorun çıkmayacağını düşünüyorum ama ona "sen bana bırak abi ben hallederim uçururum" demedim, demem de.
az buçuk almanca ve fransızcam var günlük anlaşabilirim ama civarda çok türk varmış zaten. bir de ingilizcem var iyi seviyede.
0
🌸Bruce
(04.11.19)
Ulkeden gitmek ya da gitmemem, bu ayri mesele de oyle elin isine guvenerek hayatinda kokten degisiklik yapilmaz. Cok fena canin yanabilir. Sen simdi diyeceksin ki yahu ne eli, arkadasim kankam kardesim falan. Oyle bir apisip kalirsin ki.
"orada kurulu is var, git islet, bana guvenilir biri lazim" bunlar insani kisa zamanda tav eden cok tehlikeli ifadeler. Yani adamin kotu bir niyeti olacak diye bir sey yok. Isler onun da tahmin ettigi gibi gitmez falan, anliyor musun?
Kisacasi tr'den gidip gitmemeyi degil bu ise guvenilir mi mevzusunu olcup tart bence oncelikle.
0
stavro
(04.11.19)
ulan millete ne arkadaşlar var be.
buralarda tutan yoksa git. ama dil ve iş zorluğu var gibi.
0
scudman1
(04.11.19)
@stavro, onu da düşündüm aslında ama kaybedecek bir şeyim yok gibi geliyor. işi bırakmış olacağım en fazla, onu da döndüğümde bulurum. yaşayacağım kötü tecrübeler sıkıntılar arkadaşla bozuşmak göze alabileceğim şeyler; başka da gelmiyor aklıma canımı çok yakacak bir şey.
0
🌸Bruce
(04.11.19)
gitmeyip hayatının geri kalanını pişmanlıkla geçireceğine gidip, pişman olup, geri dön. geri döndüğünde cv'ne yurtdışı tecrübesi bile ekleyebilirsin. kesinlikle git!
0
sinek kral
(04.11.19)
Daha once yurtdisina cikmadiginizi veya en azindan baska bir ulkede bir donem yasamadiginizi varsayiyorum.

1- Fransizca biliyor musunuz?
2- "Orta-uzun vadede giderim"lik bir yani yok ki bunun? Kimse kolay kolay 45 yasinda gidemez, zira "hadi gel istedigin zaman" seklinde islemiyor. Yurtdisina yerlesmenin esas olayi erken gidip ilk 5-10 sene sikinti yasayip sonrasinda sefasini surmek. Ilk kapagi atma olayini da ya evlilik, ya yuksek lisans ve sonrasinda kalma veya turkiye'de iyi bir okuldan mezun olup kisa surede yurtdisinda is bulma seklinde yapiyor bir cogu. Bu yuzden herhalde hic yurtdisinda yasamadiniz dedim.
3- "strasbourg küçük ve istanbul'a göre oldukça sakin bir yermiş." yine buradan da daha once cikmamis pek cikarimi yaptim. Istanbul'a gore kiyaslama yapma hastaligina yakalanirsaniz mutsuz olma ihtimaliniz %100. strasbourg'un buyuk kucuk olmasinin da gene konuyla alakasi zayif, zira burada esas soru dil biliyor musunuz? Bir de oradaki lokal halkla kaynasmak icin ekstra bir giriskenlik ve enerji sarfermezseniz illa ki sikilacaksiniz, bu "istanbula gore kucuk strasbourg"a da gitseniz boyle veya daha buyuk new york'a da gitseniz boyle. her turlu sifirdan bir cevre yaratmaniz lazim.
4- restoran isletme girisimcilik vs konusunda bilgim yok. o da dil bilmeden yol bilmeden nasil yapilacak biraz kafam karisti. duz masa basi maasli is olsaydi atla derdim.
0
hot potato
(04.11.19)
ben de bu aralar yurt dışında yaşam için harekete geçmiş biri olarak size fikirlerimi yazmak isterim.
öncelikle, yazdıklarınızı okuyunca sizin başka bir ülkede yaşam ile ilgili çekinceleriniz olmasından ziyade bunu istemiyorsunuz izlenimi oluşuyor. yani kararsızlığınız orada yaşayacağınız zorluklardan çok türkiyeyi terk etmek ile alakalı gibi görünüyor. eğer işin zorluğu konfor alanından çıkmak ise onu dirayetli bir şekilde aşabileceğinizi düşünüyorum. ben genel olarak görüşlerimi yazayım;

düşünülmesi gerekenleri yazarken türkiyedeki aile, eş, çocuk vs. konularına girmiyorum. bunlar zaten sizin ilk düşündüğünüz şeyler olsa gerek, ailevi koşullar uygun olmasa zaten bu fikre kapılmazdınız. bunun dışında birkaç faktörü dikkatlice ele almanız gerektiğini düşünüyorum;

1. yabancı diliniz orada yaşamak için yeterli mi?
2. daha önce fransada bulundunuz mu? fransız yaşam şekli size uyar mı?
4. orada eşiniz dostunuz, arkadaşınız vs var mı?
5. uzun vadeli olarak kendinizi orada görüyor musunuz?
6. eğer giderseniz yaşam kaliteniz yükselecek mi?

bana sorarsanız en önemlileri 2 ve 5 numaralı faktörler. o yaşam tarzı size uyarsa zamanla yaşam kalitenizi de artırabilirsiniz, dilinizi de geliştirebilirsiniz. eğer uzun vadeli düşünmüyorsanız ise sizi oraya götürecek motivasyonun ne olacağını iyice belirlemelisiniz (çok para kazanıp türkiyede o parayı kullanmak gibi).
çalışma ortamının arkadaşınızın yanı olması avantaj, bürokratik süreci de onunla birlikte aşacağınız için yine şanslısınız. strasbourg neredeyse avrupanın tam göbeği. muhtemelen 4-5 ülkenin en güzel yerlerine istanbul-ankara mesafesinde ulaşıyorsunuz.

son olarak bence bir izin kullanıp gidip orada bir hafta on gün süre geçirin. karar vermenize yardımcı olacaktır.
0
semyasa
(04.11.19)
@hot potato, yurt dışına çok kere çıktım, avrupa'da toplamda 2 ay kalmışımdır çok sefer gidişte. fransa'da 1 hafta kaldım ama strasbourg ya da çevresinde değil. konunun yurt dışına çıkmamakla alakasını da anlayamadım pek; ne kadar çıkmış gitmiş olursan ol kurulu düzen kurmadıkça bilemeyebiliyorsun zorlukları.

istanbul'a kıyaslama yapıyorum çünkü istanbul'da yaşıyorum, hayatımın rutininde ne kadar değişiklik olacak bunu en net bu şekilde görebilirim. bir şeyler kaybedeceğimi biliyorum ama gideceğim yer herhangi bir avrupa başkenti değil, haliyle ayrıca küçük ve sakin olacak. sıkılmamın sebebi insanlarla kaynaşmamak değil yapacak etkinlik olmaması, ben istanbul'da da yalnız takılıyorum genelde.

az buçuk almanca ve fransızcam var günlük anlaşabilirim ama civarda çok türk varmış zaten. işletmede çalışan garson aşçı vs'nin dil sıkıntısı olmayacak, aralarında türkler de olacak. dilimi geliştirmem 2-3 ayımı alacaktır maksimum.

bu adamın orada bir tedarik sistemi, çalışacak profesyonelleri(garson, aşçı, satın almacı vs.) var zaten. ben ise o insanların işlerini doğru yaptığından emin olacak ve muhasebe konusunda doğru bilgi verip arkadaşımın söylediği doğrultuda değişiklikler yapacağım. direkt işletmecilik tecrübem olmamasını bu yüzden çok sorun etmiyorum çünkü aktarımı doğru yaptığım takdirde arkadaşımın bilgisi ve tecrübesi ile hem uygulamayı halleder hem de işi öğrenirim diye düşünüyorum.
0
🌸Bruce
(04.11.19)
yaşını bilmiyorum ama 30 altı ise git dilini geliştir en azından. 3-5 sene kalır dönersin. strasbourg sakin yer ama köy değil en azından. etrafta Colmar, Freiburg gibi gezilecek yerler de var, o bölgeyi gezersin, zaman geçer. zaten Alsace bölgesi, mis gibi doğa, şarap.

ama işletme sahibi olacaksın, sorumlulğun yüksek olacak, muhtemelen haftada 50-60 saat çalışacaksın. esnaf gibi dükkanda durup tüm gün türklerle muhabbet edip bunalabilirsin. ofis işi dğeil sonuçta.

bol şans
0
sttc
(05.11.19)
@sttc, muhtemelen en büyük sorunum da bu çalışma saatleri konusu olacak. iş-özel hayat dengesine önem veren bir insan olarak bu konu çok kafamı kurcalıyor ama getirilerinin yanında götürüleri de olacak bu işin elbet. bunun üzerine biraz daha düşünmem lazım ama, ona katılıyorum; teşekkürler.
0
🌸Bruce
(05.11.19)
Emin olamamanız gayet normal bence. Anlattığınız kadarıyla çok fazla gri alan var. Gitmenin bir sürü yasal vs. prosedürü var. Türkiye'de ev kapatmak bile bir sürü iş. Ben olsam tam karar vermeden önce işverenle gri noktaları gidermek için görüşürdüm. Eğer 1-2 yıl içinde düz beyaz yaka olarak 9-5 mesaili konforlu bir iş bularak gitme ihtimaliniz varsa nispeten düşük ücretli, başka bir iş bulma ihtimalinizin yüksek olmadığı, yoğun mesaili ve stresli bir işi kabul etmenin bir esprisi yok.
0
bruce mclaren
(05.11.19)
@bruce mclaren, eğer mevcut işim üzerinden düşünürsek yine beyaz yaka olarak öyle bir ihtimal var 2021 için ancak orası muhtemelen romanya olacak. bunun için de romence öğrenmem lazım, hem bu dert hem de romanya<fransa.
iş değiştirirsem ne olur bilemem ama o kısım tamamen muallak, o yüzden hesaba katamıyorum.
0
🌸Bruce
(05.11.19)
@el cevap, yok kızmadım tabii ki istanbul karşılaştırmasına. demek istediğim şuydu, neleri kaybedeceğimi görmek adına bu karşılaştırmayı tabii ki yapacağım. belirttiğim gibi istanbul'un muadilini zaten aramıyorum ama bir barcelona, paris, londra'ya da gitmediğim için normalden ne kadar daha fazla şey kaybedeceğim, bunu net olarak anlayıp ona göre kabullenmem gerekecek ya da göze almayacağım; bunu belirtmek istedim. istanbul'un aynısını aramıyorum yani, öyle olsa avrupa'da paris ve londra'dan başka seçeneğim yok bunun farkındayım örneğin.

dil konusunu sorun etmiyorum, dediğim gibi günlük anlaşmayı sağlayabilirim ve kısa süre içerisinde öğrenirim ama bunun önemli olduğunun farkındayım. sosyallik boyutunu özellikle ilk başlarda çok vakit ayıramayacağıma düşünürsek o sürede geliştireceğim dilimle aşarım diye düşünüyorum.
0
🌸Bruce
(05.11.19)
@Bruce, o zaman iş arkadaşımla süreci mümkün olduğunca beyaz yaka-işveren ilişkisi gibi yürütmeye çalışıp şansımı denerdim büyük ihtimalle. 2021'e kadar aynı iş ihtimalinin olup olmayacağı meçhul. Fransa ile Romanya arasında dağlar kadar fark var.

Ben bu sene içinde yurtdışına taşındım. Sakinliği ve düzeni seven biri olarak kolay kolay aynı sürece girmem. Hatta bir süre daha ülkeyi ve şehri geçtim, iş değiştirmeyi bile düşünmüyorum :) O nedenle "önce Romanya ile başlayalım sonra daha iyi ülkelere bakarız" benim için pek cazip bir plan olmazdı (ki sizin de çekinceleriniz benimkine benzer)
0
bruce mclaren
(05.11.19)
"inanılmaz bonkör bir adam, o yüzden 3 kuruşa falan çalıştırmaz beni onu biliyorum. "

bizim insanimiz yurtdisinda birbirini duduklemeye bayilir. bu sekilde yurtdisina cikip ciddi sikinti ceken, saga sola para kaptiran cok insan ile karsilastim. ben bu senaryoda once bir sekilde parayi saglama alirim. gerisi zaten bir sekilde gelir eger yurtdisinda yasamak istiyorsan, yasayarak goreceksin.
0
cooperr
(05.11.19)
@cooperr, tecrübeyle sabit bir yorum yaptın gibi anladım, o yüzden ayrıca dikkate alacağım yorumunu :)
bonkör deme sebebim, biz buradayken bana elimi cebime attırmamaya çalışacak kadar bonkör. herkese karşı böyle, hatta ben diyorum bu kadar fazla verici olma söğüşlerler seni diye. bundan sebep sorun yaşamayız diye düşündüm.
0
🌸Bruce
(05.11.19)
Sadece bir kisiye bagli olarak kalkip baska ulkeye yerlesmezdim. Teklif en yakin arkadasimdan gelse de yerlesmezdim. Ancak siz gittiginiz ulkede, arkadasinizla olan is, diyelim ki bir iki sene sonra bittikten sonra da kalabileceginizi dusunuyorsaniz, gidin kesinlikle.

Sadece bir pozisyon ve bir arkadasa bel baglamak benim gibi hayatinda b, c plani olmasini isteyen bir kontrol delisini cok rahatsiz ederdi. Kendime sorardim: "O is yurumezse planin nedir?" Tatmin edici bir cevabim varsa, giderdim.

Sehir ve sosyal hayat konusunda cekinmezdim. Strassbourg, evet kucuk ama benim ilgimi ceken bircok kente yakin. Dil ogrenmek icin de guzel bir yer. Ayrica Elsass saraplari denilince benim kalbim daha hizli carpiyor. Gastronomisi de fena degildir, oyle olmak zorundadir zaten (EU Parlamentosu nedeniyle). Universitesi nedeniyle de cok duragan bir yer sayilmaz aslinda.
0
buf-e kür
(05.11.19)
Tanidik biri icin calismakla ilgili turnosol kagidi olarak gordugum bir soru var :

Isletmeye ortak olmak. Ben olsam ne olursa olsun bunun benim icin buyuk bir degisiklik olacagini bu yuzden adimlarimi saglam atmam gerektigini izah eder ve boyle bir cozum buldugumu soylerdim ve kendisine ortaklik teklif ederdim. Senin odeyebilecegin bir hisseyle kabul ederim. Atiyorum %10 kar ortakligi gibi veyahut %30 direkt ortaklik. Bunun karsiliginda sadece var olan isletmenin isletmesi degil ayni zamanda buyume hedefleri koyacagimi isletmeyi belki baska lokasyonlarda subelerle gelistirecegimden falan bahsederdim.

Rakamlari salladim benzer bir sey onerilebilir. Buna yaklasimi bence bu konuda ne kadar samimi oldugu hakkinda bence cok bilgi verecektir sana.

Ve tabii ki her seyin sozde degil kagitta olmasi en birinci oncelik olmali. Bu baban olsa da sozler kagida dokulmeli.
0
seksli harf
(05.11.19)
Bir kisiye bagli olarak asla baska ulkeye gidip burdaki duzenimi degistirmem. Baskasinin lafina asla guvenmem. Daha once gittim yasadim orda kuzenim vardi o prosedurlerde yardimci oldu kalacak yer konusunda adaptasyonda vs ama ben ona da guvenerek degil b plani olarak parama guvenerek gittim. B planin varsa git. O is yerinde sorun yasayinca baska is bulabilecek motivasyon ve donanima sahipsen git. Aksi halde hic bilmedigin bi alanda, hic bilmedigin ulke ve baskasina guvenerek gidilmez. Turkiye döndüğünde beyaz yaka olarak tekrar is bulabilmek o kadar da kolay olmayabilir ulkede ekonomik kriz var. O riski de dusun.
0
hindistan cevizi
(05.11.19)
Ben şu hayatta her 5-6 yıla bir düzenimizi kendi isteğimizle toptan sarsmamız veya sarsacak bir durum çıktığında da izin vermemiz, o akışa kapılmamız gerektiğine inanıyorum. Hatırladığım kadarıyla 27-28 yaşında falandınız siz. Herhangi bir dönüş ihtimalinde şu ankine denk bir iş bulmanız mümkün mü? Yani sektörden ayrı kalmanız size ket vurur mu? Misal, ben İngilizce öğretmeniyim, bir fırsat çıktı diye Amerika'ya gidip üç sene kalsam, sonra herhangi bir yerde tekrar iş bulabilirim zira o ara aksine benim yabancı dilimi ve international-mindednesslığımı (!) destekleyen bir şey olurdu. Sizin birkaç sene ara vermeniz telafi edilmesi çok zor bir açık yaratır mı?

Bunun cevabı tahmin edilebilirse, gidin bence.

Ha ama şunu kabullenerek gidin, arkadaşınızla aranız muhakkak bozulacak. Muhakkak olacak bu. İş ortaklığınız tamamen sona ermese de, çok defa "lan ne pislik herifmiş, evlerden ırak" diyeceksiniz. Bu sizin için önemli bir detaysa, gitmeyin.
0
sopiro
(05.11.19)
-gelen malzemenin kalite kontrolü
-faturaların, tehir edilen ödemelerin takibi
-yiyecek ana malzemelerinin, içeçeklerin, kahve şuruplarının vb. stokların takibi
-kağıdından peçetesine, kırılan tabak çanağa, pipete, aşçı önlüğüne sarf malzemeleri
-belediyeye ödemeler, harçlar, elektrik/doğalgaz/su faturası
-işçilere ödemeler/sigorta
-işçilerin shiftleri, izin istemeleri, hastalanmaları, avans istemeleri, bitmeyen istekleri
-servis edilen yemeğin kalitesi
-müşterinin konforu, onları hoşgeldin beşgittinlemek. müşteriye aptallık eden çalışanların ardını süpürmen, toplaman
-müşterilerin güvenini kazanmak, çekirdek müşteri kadrosu için çabalamak
-çevre esnafla ilişkiler
-söylenmiş, (bkz: patrona hesap vermek)
-izne çıkacağın zaman patronla oturup konuşmak
-en önemlisi, adisyon. hesap almayı unutmamak. müşterinin ödemeden kaçmasına mani olmak. günsonunda çıkan yemek kadar adisyon toplaman.
-burada bağlamını herkesin ya da etrafındakilerin anladığı bir espriye orada kimsenin tepki vermemesi
-oraya; esprilerinden, hava durumuna, siyasetine kadar yeniden adapte olman, oriyenteyşın.
şimdi aklıma gelmeyen dahası.
0
esref
(05.11.19)
arkadasinizla oturup dogru duzgun sozlesme yaparsaniz kimse kimseye yamuk yapamaz. her seyin bir cozumu var. yasiniz kac bilmiyorum ama eger gercekten istiyorsaniz, korkularinizin arkasinda yasayarak hayati yasamis olmuyorsunuz, istediginiz yasami degil korkularinizin yonettigi yasami yasamis oluyorsunuz, kendi hikayenizin basrolu degil baskasinin hikayesinin figurani oluyorsunuz. ulkenin %98'i gibi. dedigim gibi eger gercekten istiyorsaniz, once ne sorunlar olabilir, ne kaybedebilirsiniz, ne ters gidebilir bunlari bir gozden gecirin (turkiye'deki isinizden bahsetmiyorum, yapacaginiz isle ilgili) arkadasiniz o kadar yakinsa alin karsiniza konusun, cok sert olmasina gerek yok ama iki tarafi da koruyacak guzel bir anlasma yapin. arkadasinizin belli ki cok deneyimi var bu konuda, bu benim icin bir arti olurdu mesela. baliklama atlayin demiyorum ama yasamdan bu kadar korkmak cok sacma geliyor, almaya cesaret edemediginiz riskleri baskalari aldigi icin istediginiz hayatlari yasiyorlar ve siz de o hayatlara gipta ediyorsunuz (sizin ozelinizde soylemedim ama genel olarak durum bu).
0
kassiopeia
(05.11.19)
ayrica strasburg'da sikilir miyim falan bana biraz komik geliyor, almanya'nin 10000 nufuslu bir koyunden bahsetmiyoruz, AB'nin bir cok organinin bulundugu bir merkezden bahsediyoruz, binlerce expat var, her yere tren var, strasburg stuttgart arasi bir saat, her yere ucak var, Avrupa'nin guzide sehirlerinden birinde sikilan insanlarin ciddi bir cogunlugu turkiye'de kafeye gidip oturmaktan baska sosyal aktivite bilmiyor.
0
kassiopeia
(05.11.19)
(6)

Eski zaman şaraplarıyla modern alkollü içecekler arasındaki temel fark.

Avoiding The Puddle
Gece gece aklıma geldi yine, sorum alkol guruları ve hatta kimyacılara;Şarap neredeyse insanlıkla yaşıt bir içki ve sarhoş eden bir içki.Peki eski zamanlarda üretilen (çok eskiye gitmeye gerek yok, birkaç yüzyıl öncesi diyelim) şarap ile günümüzdeki herhangi bir alkollü içecek arasındaki temel fark
Gece gece aklıma geldi yine, sorum alkol guruları ve hatta kimyacılara;

Şarap neredeyse insanlıkla yaşıt bir içki ve sarhoş eden bir içki.

Peki eski zamanlarda üretilen (çok eskiye gitmeye gerek yok, birkaç yüzyıl öncesi diyelim) şarap ile günümüzdeki herhangi bir alkollü içecek arasındaki temel fark ne olabilir ? İkisinde de alkol var evet, fakat eski zaman şaraplarındaki alkol oranı daha mı yüksekti ? Eğer öyleydiyse insanlar onu nasıl tüketebiliyorlardı ?
0
Avoiding The Puddle
(03.11.19)
maya kültürü farklı olabilir. alkol oranı da üzümün şekerine bağlı. ama yüksek olsa da içilir, 100% alkol de içilir ama az miktar içmen lazım.
0
sttc
(03.11.19)
İsveç’te böyle bir şarap içmiştim baya şekerli ballısı bile vardı iddaları bilmem kaç yüzyıldır ayni diyorlardı hakketen kafa yapmıştı kolay sarhos da olmam
0
monkey
(03.11.19)
geçmiş zaman şaraplari ile günümüz şaraplarının en büyük farkı standardizasyon.

eski şaraplarda üzüm üzerindeki mayalar ile fermantasyon yapılıyordu. bizdeki gibi hazır mantar kültürü yoktu. ancak adamlarda uzmanlık vardı.
alkol oranına gelecek olursak üzümdeki şeker miktarı ile orantılı bir olay lakin dışarıdan şeker bile eklesen oluşabilecek alkol miktarı sınırlı. şimdi bile internetten mantarlara bakarsan çalışma sıcaklıkları ve kaldırabilecekleri şeker/alkol oranları verilmekte.
özetle şimdiki teknoloji ile amaç odaklı her iş yapılabiliyor, ürün odaklı çözüm yeteneğimiz var.
0
qxgviper
(03.11.19)
alkol oranında çok farklılık olmaz. her sene babam şarap kurmakta. en kral üzümden yapsan yüzde 25 geçmez. üzüm çeşidi farkı olabilir belki. eski zamanlarda yemelik üzümlerden şarap yapıyor olabilirler ve ilaçsız üzümlerden yapıyorlardır. şaraplık siyah üzüm ekşimtırak ve kabuğu kalın olur. şarap fabrikasına 10 seneye yakındır üzüm veriyoruz. belli periyotlarda ilaçlanıyor, eski zamanlarda bu mümkün değildir.
bir de bir ağacın meyvesi ne kadar çoksa, meyveden aldığın tat düşer. ne kadar az meyve o kadar kaliteli ürün. eski zamanların farkı daha doğallık ve saflık.
0
mikahakkinen
(03.11.19)
Şarap ve yüksek alkollü schnappsler arasında her zaman fark vardı: Teknik.

Hatta üzümden yapılsalar bile, mesela grappa. Eski tekniklerde genelde meyve 'yakıldığı' için ortaya çıkan ürün, yüksek alkollü ve şaraba göre de az miktarda sıvıdır.

Şarapla ilgili birçok şeyi Roma kaynaklarından öğreniyoruz. Özellikle manastırlarda bunla ilgili bir ton yazılı kaynak var. Manastırlar yüzyıllardır şarap ve bira yapıyor ve bu konuda her yılın hasatı hakkında da defter tutuyorlar. Alkol oranı ile oynamak aslında her dönem trende bağlı. Şimdi daha az fıçı görmüş, daha az alkollü şaraplar moda iken, 80lerde fıçı kokan, ağır, yüksek alkollüler yeğ görülürdü. 'Eski zaman şarabı' diye bir şey yok. Romalılar'ın Moselle'de yaptığı şaraplar ve teknikler var, Romalılar'ın bu günkü Fransa'da yaptığı şaraplar ve farklı teknikleri var. Bunlar hakkında çok şey biliyoruz. Bu gün bilinen çoğu teknik, şampanya tekniği ya da barik şarabın da tarihi çok çok eski değil. 17. yüzyıldan sonra takip edilebilir halde.

'Eski zaman şarabı' denilince ben temiz tarımdan gelme, antioksidansız, doğal toplama yöntemiyle toplanmış, rengi değiştirilmemiş şarabı anlıyorum. Buna yakın şaraplar bu günün doğal şarapçılığında (natural wine, raw wine) az çok uygulanıyor. Doğal şarapçılıktan kastım, merdiven altı süryani şarapları değil. Avrupa'da çeşit çeşit label var bunun için. Genel özellikleri: Koruyucu madde yok ya da yok denecek kadar az. Elle toplama yapılıyor (her bio şarapta değil, hepsinin farklı standartları var.)

Eskiye dönme bu günün trendi şarapta. Hatta eski Roma bağlarının olduğu yerlerde şarapçılık yeniden canlandırılıyor. Örneğin Belçika'da.

Son soruya cevap, şarap su ile tüketilen bir şey. 19 ve 20. yüzyıl Türk eserlerinde bile var bu. "Bir genc kiz her dakika fotografyasini yaptirmaz, ba-husus fotografyalarini saga sola dagitmaz.(...) Hicbir zaman susuz sarap icmez ve daima sarabina cok miktarda su koyar." Ahmet Cevdet Pasa.

Yukarıdaki bazı yanlışlıkları düzeltmek gerekirse:

-İsveç noel mix içeceği glögg o. Ballı olan şey de, germen ülkelerinde de içilen met. Sıcak noel şarabı karışımlarının içinde bir shot schnapps vardır genelde. Yüksek şeker nedeniyle de iyi çarpar. Teknikle bir alakası yok. Tarifi basit ucuz şarap artı şeker. Baharatlandırılır da.

- Her şarap üzümünün kabuğu sert olmaz, mesela Pinot blanc. Bazı soğuk iklim bölgelerinde üzüm manüpile edilip başka kalın kabuklu üzümlerle çaprazlandırılırmıştır, mesela grüner Veltliner.
0
buf-e kür
(03.11.19)
@buf-e kür haklı hepsi kalın olmaz. zaten pinot noir türkiyede güzel olmaz ben genelde shiraz öküz gözü çal karası gibi üzümler için bu tabiri kullandım. bizde şaraplık narince var tatlı ve ince kabukludur.
0
mikahakkinen
(04.11.19)
(3)

Köpek Sahiplenmek

dardanelya
Merhabalar, arkadaşım yavru bir köpek sahiplenmek istiyor. Daha doğrusu bakıma muhtaç bir köpek var onu sahiplenmek istiyor. Daha iki aylık. Bir yardımsever tüm aşılarını yaptırmış. Bundan sonraki süreçte ne kadar masrafı(aşı, mama) olur sizce?Bu konuda bilgili olanlar yardım ederse sevinirim.(mese
Merhabalar, arkadaşım yavru bir köpek sahiplenmek istiyor. Daha doğrusu bakıma muhtaç bir köpek var onu sahiplenmek istiyor. Daha iki aylık. Bir yardımsever tüm aşılarını yaptırmış. Bundan sonraki süreçte ne kadar masrafı(aşı, mama) olur sizce?
Bu konuda bilgili olanlar yardım ederse sevinirim.

(mesela kaç ayda bir aşı falan oluyor)
0
dardanelya
(27.10.19)
Yavruluktq aşılar 2 ya da 3 doz oluyor. Eğer bu aşılar bittiyse yılda bir kere 4 aşısı var ücreti götüreceğiniz veteriner ve semte göre değişir ama minimum 60 lira. Aşılardan daha önemli 3 ayda bir iç parazit hapı var bu yavruyken ucuz olur kiloya göre veriyorlar. Mama masrafı ise tamamen kiloya bağlı benim köpeğim 30 kilo 15kg mamayı 1,5 ayda yiyor. Ben reflex plus veriyorum 1,5 ayda bir 200 lira tutuyor. Ama yavru olduğu için başta çok az mama yer
0
elphantgun
(27.10.19)
2 aylık köpeğin aşıları bitmiş olamaz bence. Kuduzu da sayarsak min. 3 tane aşısı var yavru köpeğin. Kuduzu tarım ve hayvancılık il idaresinde 2.5 TL karşılığında yapıyorlar. Diğer aşılar (Antalya için konuşuyorum) 100 TL.

Bunun dışında her ay dış parazit yapmanız gerekli. Yoksa bit, pire, kene rahat vermez. Ayrıca iç parazit lazım yılda 4 kere. Kilosuna bağlı olarak değişmekle birlikte mama masrafı var. İdare eder bir mama 12 kg/200 TL.

Tüm bunlara ek olarak en ufak bir hastalıkta ciddi maddi/manevi yaralar açar. Petlerin tedavi parası insanınkinden daha fazla tutuyor. Buna hazırlıklı olun derim.
0
iki teker asigi
(27.10.19)
Aşı en ucuz tutan kısmı. Eve alınacaklar listesi yapsın online olarak. Yatağı, battaniyesi, su ve yemek kabı vs... Bunlar en az 300 tutar. Ucuz aldığı her şeyi 2-3 kez almak zorunda kalacak. Ona göre düşünsün bütçesini.

2 aylık köpeğe yetişkin maması verilir mi acaba? Hiç sanmıyorum. Yavru mamaları biraz daha pahalı oluyor. İlk 6 ay en azından yavru köpek maması versin. (Köpek büyüme evresinde daha çok yer. Ergenliğe girdikten sonra azaltılır maması.)

İlk yıl veteriner masrafı çok oluyor. (Ben 5 kez götürmüşüm.) Hiç bilgim olmadığı için, panik yapıp iki defa boşuna götürdüm. Sonraki aylarda azalır veteriner masrafı.

Büyük ırk ise 4-5 kez eğitmenle çalıştırması mantıklı olabilir. Zaten hiç köpek eğitimi hakkında bilgisi yoksa, işi çok zor. Hemen gidip birkaç okuma yapsın. Basit komutlardan, tuvalet eğitimine kadar bir sürü konu var.

Mikrochip taktırsın, kaybolursa, kaçarsa diye. Bu sanırım artık Türkiye’de de zorunlu. Göğüslüsünün/tasmasının üzerine de adını ve sahibinin bilgilerini işletsin. Bu masraflardan kaçmasın. Toplamda 150 Lira tutar güvenliği ile ilgili bu önlemler. Oyuncaktan önce buna yatırım yapsın.
0
buf-e kür
(27.10.19)
(5)

Couchsurfing'de ilk deneyim

dizicolleague
Gelsin insanlar kalsın, ingilizce pratik yapalım diye hesap açtım fakat hesabımda hiç referans, yorum olmadığı için ben olsam bende kalmazdım diyorum. İlk iş arayışınızda tecrübenizin olmaması ve işverenlerin tecrübe araması gibi. Bu bir kısır döngü müdür? Ne yapılmalı?
Gelsin insanlar kalsın, ingilizce pratik yapalım diye hesap açtım fakat hesabımda hiç referans, yorum olmadığı için ben olsam bende kalmazdım diyorum. İlk iş arayışınızda tecrübenizin olmaması ve işverenlerin tecrübe araması gibi. Bu bir kısır döngü müdür? Ne yapılmalı?
0
dizicolleague
(27.10.19)
şehirdeki etkinliklere katılabilirsin, direkt konaklama değil de şehri gezdirebilirsin gelenlere, ilk etapta hemcinslerini (özellikle 2li 3lü erkek gruplarını vs.) misafir edebilirsin.

sonra kopup gidiyor zaten ev yol geçen hanına dönüyor.

bu arada tecrübelerim eskiye dayanıyor, 6-7 yıldır kullanmıyorum.
0
brkylmz
(27.10.19)
kadınsanız dikkatli olun. şu an herkes tinder gibi kullanıyor. 10 yıllık kullanıcıyım artık kullanmıyorum.
0
geçerkenugradım
(27.10.19)
evinize ait misafirlerinizi nerede ne şartlarda ağırlayabileceğinizi açık seçik gösteren fotolar koymalısınız, gelecek olan kişilere neler sunabileceğiniz ile neler sunamayacağınızı açık seçik yazmalısınız, urgend couch vs. gibi forumlarda aktif yer almanız ve siteyi takip etmelisiniz.

birde insanlar gelip kalayım dedikleri gibi sizin insanlara gel kal demenizde gerekebilir.
0
selam
(27.10.19)
Ücret ödeyerek verified accounta geçebilirsin yeşil tik alıyorsun
0
heidi'nin dedesi
(27.10.19)
Verified yapmak mantıklı olabilir. Ancak hostlar için çok sorun olmaz sıfır yorum olması. Özellikle de zor host bulunan şehirlerde.

Profili doldurun, daha ayrıntılı yazın.

Size uygun gelen kişiyi direkt davet edin.
0
buf-e kür
(27.10.19)
(6)

Menzil Cemaati'ni İngilizce'ye nasıl çevirirsiniz?

jacque
Gülen Cemaati/Hareketi için Gülen/Hizmet Movement kullanılıyor.Peki diğer cemaatler için ne kullanabiliriz? Menzil Community tam karşılamıyor gibi. Jemaat/Jamaat da akademik makalelerde sanırım kullanılmıyor?
Gülen Cemaati/Hareketi için Gülen/Hizmet Movement kullanılıyor.

Peki diğer cemaatler için ne kullanabiliriz? Menzil Community tam karşılamıyor gibi. Jemaat/Jamaat da akademik makalelerde sanırım kullanılmıyor?
0
jacque
(25.10.19)
congregation, fellowship
0
507
(25.10.19)
Cult da olabilir gibi
0
crown
(25.10.19)
Menzil movement.

Not: Jama'at kullaniliyor makale dilinde de.
0
buf-e kür
(25.10.19)
Şimdi movement olmaz. Bunlar cult yapılar. Bireyi yokeden tek adam diktatörlükleri, derebeyi vari lider kültü etrafında toplaşmış yığınlar. Gülen örgütü tonla suça da bulaşmış. Movement deyince çiçek böcek hareketi olmaz.

Kişisel olarak "Gülen worshipping cult" tercih ediyorum. Dolayısıyla bunlar da derivated from Islam; Seyda worshippers cult olur.
0
mesuta
(25.10.19)
Congregation olmaz, genel ve toplanmanin otesini anlatmaz. Fellowship olmaz, yaygin anlami alakasiz. Movement Gulen icin kullaniliyor ama bence hatali. Bunlar bir hareket degil cemaat cunku. Dini motivasyonu tamamen yok sayiyor. Cult yapilanmalarini cok iyi ifade eder, fakat yayginligi ve dini motivasyonu yeterince vermeyebilir. Tariqa var, fakat sanirim menzil tarikat degil, cemaat. Cemaat icin olan kelimeleri bilmiyorum. Ben olsam ya religious order ya da religious cult gibi ifadeler kullanirdim.
0
dunal
(25.10.19)
cult dogru. movement falan gibi ortaya karisik birsey kullarak cult olduklarini inkar etmeye calisiyorlar.
0
cooperr
(25.10.19)
(8)

İşe/okula evden yemek götürüyor musunuz?

ms brownstone
İlk sorum başlıkta. İkincisi eğer götürüyorsanız neler götürüyorsunuz ve ne şekilde götürüyorsunuz? Yemek termosu falan mı kullanıyorsunuz yani? Bir yerden sonra aklıma yemek gelmemeye başladı zira uzun yılların vejetaryeni ve son birkaç haftadır tamamen vegan yaşama geçmeye çalışan ve normalde çok
İlk sorum başlıkta. İkincisi eğer götürüyorsanız neler götürüyorsunuz ve ne şekilde götürüyorsunuz? Yemek termosu falan mı kullanıyorsunuz yani? Bir yerden sonra aklıma yemek gelmemeye başladı zira uzun yılların vejetaryeni ve son birkaç haftadır tamamen vegan yaşama geçmeye çalışan ve normalde çok nadiren yemek yapan biriyim. Son sorum da nasıl üşenmeden istikrar sağlayabiliyorsunuz?

Her gün iştekilerle 1 saat ne yiyeceğimizi düşünmekten ve dışarda yediğimiz uyduruk malzemeli yemeklerden aşırı bıktığım için 2-3 haftadır her gün yapmaya çalışıyorum ben bunu. Zamanla biraz zor gelmeye başladı her akşam yemek hazırlamak, taşımak falan ama devam etmek de istiyorum. Sizlerden fikir ya da motive edici bir şeyler gelirse belki gaza gelirim diye ümit ediyorum.
0
ms brownstone
(24.10.19)
Bizde öğlen yemek çıkıyor ama et ve biber yemediğim için makarna ve pirinç pilavından başka bir şey pek yiyemiyorum, ayda 4-5 kez evden getiriyorum. Evde ne varsa peynir kutularına koyup getiriyorum. Öyle yemek termosum fln yok, peynir kutusu candır. Sebze yemeği oluyor genelde, bazen bakliyat olabiliyor. Hafta sonu bolca yemek yapıyorum zaten, her akşam uğraşmıyorum.
0
pati
(24.10.19)
pazar günleri marul, salatalık, havuç vs gibi sebzeler, mısır ve sevdiğim birkaç şeyi daha yıkayıp kurutup doğrayıp hazırlıyorum. Sonra bunları sulu şeyler alta (mesela domates), marul yaprakları en üstte kalacak şekilde kavanozlara koyuyorum. Eğer marullar kuruysa ve hava almayacak şekilde kapatırsanız, rahatlıkla kararmadan duruyorlar. Ben de sizin gibi vejetaryendim uzun süre, bazı sağlık sorunları nedeniyle yeni yeni hayvansal ürünler tüketmeye başladım. Eskiden nohut, mercimek, fasülye vs gibi salatayla karıştırılabilecek şeyleri ayrı bir kapta götürüp iş yerinde karıştırarak tüketiyordum. Şimdi et, tavuk vs gibi şeyler götürüyorum ama temel sistem aynı yani.
Ayrıca akşam evde ne yersem ertesi gün de öğle yemeğinde yemekten rahatsızlık duymuyorum.
Tabii ben yemeği biraz "ölmemek için yapılması gerekenler" kategorisinde gördüğüm için önemsemiyorum pek. Aynı zamanda keyif almak da istiyorsanız tatmin etmeyebilir.
0
sopiro
(24.10.19)
goturuyorum. ama haftada dort gun. bir suru yemek kabi almistim ama onlar kadar pratik olmasa da cam saklama kaplarini tercih ediyorum. minik bir lunch bag aldim. haftalik planim su sekilde:

pazar aksami, pazartesi ve sali yiyecegim yemegi hazirliyorum. sali aksami da, carsamba ve persembe yiyecegim yemegi hazirliyorum. cuma sosyal gunum. arkadaslarimla ogle yemegi randevularimi bugune koymaya calisiyorum, hem bu sayede sosyal programim sekteye ugramiyor, hem de kendime o gun izin vermis oluyorum. bir nevi cheat day gibi yani. istikrar bu planlamayla geliyor. siz de gunlerinizi secin, programinizda o gunlere hazirlikli olmak icin, bir onceki aksama aktivite olarak yemek hazirlamayi koyun.

vegan yemekler konusunda cok bir bilgim yok. agirlikla vejetaryen besleniyorum, bence turk mutfagi bu konuda cok basarili. ama siki bir vegan diyeti uygulamaya kararliysaniz zilyon tane site, blog, instagram sayfasi var. degisik seyler denemeye ve gerekli malzemeleri bulmaya (arama ve satin alma) imkaniniz varsa haftada bir saatinizi bu kaynaklara bakip yemek secmeye, malzeme listesi cikarmaya ayirabilirsiniz. sonra da haftalik alisverisinizi yaparsiniz.

bence ogun planlamak cok keyifli bir is. motivasyonlu bir insan oldugunuzu gosteriyor, bir yerden sonra bu duzen oturdugunda kendinizi baska konularda da (spor, sosyal hayat, alkol, diger) disipline etmenize yardimci oluyor.
0
federer
(24.10.19)
Maalesef artık çok düzenli değil. Artık dışarıda çok kolay vegan yemek bulabiliyorum.

Ancak ilk veganlık yıllarımda, üniversite 3 ve 4. sınıflarda düzenli götürüyordum. Minik bir termos-yemekliğim vardı, içine kendi yaptığım sebzeli böreği koyuyordum ya da tahıllı bir salata. Her zaman meyve koyuyordum. Atıştırmalık kuru meyve ve kuruyemiş de çantamda olurdu. Mecburen istikrarlıydım. Aç kalıyordum aç. Tüm gün kampüste kalıp, tez yazmam, dil sınavına hazırlanmam ve normal ders yükünün de altından kalkmam gerekiyordu. Üniversitede bulabildiğim vegan seçenekler: soğuk ve pörsümüş Ankara simidi ya da çiğköfte idi.

Biraz yük taşımaktan sakınmamak gerekiyor. Ben küçük bir cam kavanozda bitkisel sütümü koyup götürüyordum staj yaptığım yere.

Masterda bol bol smoothie taşıdım, her sabah yanıma alıyordum.

Yazın işe götürdüğüm pirinç kağıdına sarılı atıştırmalıklar bayağı yaratıcı oluyordu. Tahin soslusundan, grill sebzelisine kadar her türlüsünü denemiştim. Hem doyurucu hem de lezzetlilerdi. İnternette çok tarif var: www.ilovevegan.com

Bence işin sırrı, hep aynı şeyleri yememeniz ve çeşitlilik yaratmanız.
0
buf-e kür
(24.10.19)
Ben çalışırken sefer tası almıştım 3 katlı onunla götürüyordum. ama bunun her akşam yıkaması, doldurması falan var. eğer üşeniyorsanız bir gün oturup 5 günlük yemek hazırlayıp bu yükten kurtulabilirsiniz.

www.reddit.com adresinden ilham alabilirsiniz, arada vegan yemekler de oluyor. genelde insanlar pazardan yemekleri hazırlayıp her gün için bölmeli plastik kaplara koyuyor. ama başka cam vs. kap da ayarlanabilir tabi.
0
slow like honey
(24.10.19)
cam saklama kabinda goturuyorum, kapagi kilitli bir sekilde sizdirmayan. onun haricinde soda, meyve, cikolata falan gotururum.
0
hot potato
(24.10.19)
eski kız arkadaşım her gün sandviç getirirdi işe.Dışarda yemeyi sevmiyordu ve çok çabuk doyuyordu.
0
bbb_1
(24.10.19)
Bence mücver en güzel vejetaryen yemeği:) yoğurtla beraber koyabilirsiniz.
Peynir ekmek salatalık vs. de olur. kahvaltı gibi
Mantarlı domatesli makarna
Havuç-kabak-patlıcan-domatesi küp küp doğrayıp azck yağda kızartma yapıp yoğurt ve ekmekle beraber koyabilirsiniz.
Hellim peynirini kızartıp salatanın içine karıştırabilirsiniz.
Hazır falafel satılıyosa ondan alıp pilavla birlikte koyabilirsiniz. Hazırı yoksa kendiniz de yapabilirsiniz çok zor değildi galiba.
Fırında beşamel soslu haşlanmış karnabahar/brokoli(buna haşlanmış tavuk göğsü de ekliyolar bazen ama siz vej. versiyonunu yaparsınız)
Sandviç en mantıklı şey aslında, kaşar-hellim-marul-beyaz peynir, canınız ne isterse koyarsınız ve çok doyurucu olur.
Patates püresi ve balık/mantar da yiyebilirsiniz balığı bıraktıysanız Brüksel lahanası haşlarsınız.
0
megalomaniac
(24.10.19)
(2)

Ünlü düşmesi

kedislike
Hacim / hacmiHüküm / hükmüOluyor da,Lokum / lokmuhakim / hakmiSınıf / sınfıFalan neden olmuyor?
Hacim / hacmi
Hüküm / hükmü

Oluyor da,

Lokum / lokmu
hakim / hakmi
Sınıf / sınfı

Falan neden olmuyor?
0
kedislike
(24.10.19)
İki hecenin de dar ünlü almis olmasi büyük etken. Öyle durumlarda düsmeye daha elverisliler. Hüküm güzel bir örnek olur buna.


İki heceli bazı kelimelerde düşer diyoruz. Keskin kuralı yok.

Sizin örneklerden yola çıkmak gerekirse:

- Alıntı kelimeler, özellikle Arapça ve Farsça kaynaklı kelimeleri Türkçeleştirirken sesli ekliyoruz. Bu sesliler genelde düşme eğiliminde oluyorlar yeni ek -sesli ile başlayan ek- aldıklarında.
0
buf-e kür
(24.10.19)
Keskin kuralı yok +1
Dil kolaylığa doğru ilerlemiş, verdiğiniz örneklerde hep daha kolay söyleneni kullanılıyor. Yüksek sesle lokmu, lokumu, hacmi, hacimi falan deyin bak, siz de fark edeceksiniz.
0
kobuzchu kiz
(24.10.19)
(20)

kopegimize isim bulalim mi?

tannen
onumuzdeki hafta kopegimiz oluyor :)medium boyutta goldendoodle(golden retriever ve poodle kirmasi). karamel bir rengi var ama tarcin koymayalim :)yurtdisinda oldugumuz icin turkce olmayan bir isim guzel olur ama gideri olan turkce isimler de neden olmasin?hadi yardim edin bize.
onumuzdeki hafta kopegimiz oluyor :)

medium boyutta goldendoodle(golden retriever ve poodle kirmasi). karamel bir rengi var ama tarcin koymayalim :)
yurtdisinda oldugumuz icin turkce olmayan bir isim guzel olur ama gideri olan turkce isimler de neden olmasin?

hadi yardim edin bize.
0
tannen
(23.10.19)
Tütü :) şuan kucağımda yatan arkadaştan rica edip yazıyorum
0
fıytfıyt
(23.10.19)
Dişi mi? Dişi ise Stella.

Benim köpeğimin adı. Herkes -özellikle İtalyanlar, Grekler- çok beğeniyor.
0
buf-e kür
(23.10.19)
@buf-e kur, stella inanilmaz guzelmis ama erkek :)
0
🌸tannen
(23.10.19)
Benim köpeğim olsaydı Leon koyardım. Neden Leon? Çünkü Resident Evil manyağı olduğum için Leon karakterine hayranım.

Ayrıca dişiyse Suzy.Erkekse Chester
0
İnatçılığın yeryüzündeki temsilcisi
(23.10.19)
helios?
0
bloodymoon
(23.10.19)
Bruster ya da floki :)
0
astrid
(23.10.19)
bobi koy geç
0
duşambe parçalıbulutlu
(24.10.19)
karabaş
0
exlibris
(24.10.19)
Bal .)
0
fucking colombian
(24.10.19)
Bal Türkçe olsa bile yabancılar kolayca söyleyebiliyor ve beğeniyorlar. Kedimin adı olduğu için tecrübeyle sabit
0
fucking colombian
(24.10.19)
Pancake
0
shredd
(24.10.19)
mozart
0
sir gawain
(24.10.19)
kuki
lokum
0
gergedan
(24.10.19)
ben tek ya da iki heceli isimleri tercih ediyorum. cagirirken ve ogrenme surecinde daha kolay oluyor bence.
isim onerim pek yok malesef. atos, thor sevdigim golden isimleri.
0
65 derece
(24.10.19)
(bkz: paşa)
(bkz: adı paşa olup hala kaybolmamış olan golden)

paşasız golden mı olur?
0
kitik
(24.10.19)
latte
0
nzessia
(24.10.19)
Resim vermeden isim sorulur mu yahu? Bazı hayvanlar gözleriyle söylüyorlar isimlerini.
0
SiyamkedisiZorro
(24.10.19)
bostik
0
basond
(24.10.19)
şöyle bir liste buldum: www.petplace.com
astro nasıl?
0
nzessia
(19.12.19)
nacizane fikrim, kendisyle biraz zaman geçirip ismini siz koyun derim
illa bir anınız olacaktır ondan yola çıkabilirsiniz
annem köpeğine biberlere çok sokulduğu için biber adını koydu misal
0
superb
(19.12.19)
(5)

Yurtdışında ehliyetimi kaybettim

japon askeri
4 ay önce Almanya’ya taşındım. Tam Alman ehliyeti alacaktım ki cüzdanı kaybettim ve ehliyet gitti.Tr’deki emniyet ya da nüfus ile telefonla görüşsem geçici bir ehliyet belgesi verirler mi bana? Tr’ye gidip kısa süre içinde ehliyeti yeniden çıkarttırma şansım yok. Eğer TR ehliyetim olmazsa kursa gidi
4 ay önce Almanya’ya taşındım. Tam Alman ehliyeti alacaktım ki cüzdanı kaybettim ve ehliyet gitti.
Tr’deki emniyet ya da nüfus ile telefonla görüşsem geçici bir ehliyet belgesi verirler mi bana? Tr’ye gidip kısa süre içinde ehliyeti yeniden çıkarttırma şansım yok. Eğer TR ehliyetim olmazsa kursa gidip bi dünya para vermem lazım. Nasıl yapmalı?
0
japon askeri
(21.10.19)
Konsoloslukdan aliyor olmaniz lazim. Amerikada aliniyor en azindan, oradan da alinir bence.
0
oscar
(21.10.19)
Konsolosluk ile görüsün. 2 ay daha kullanabilirsiniz Türkiye'den aldığınızı.


Eğer kalıcıysanız Almanya'da ve ehliyetinizi tanıttıracaksanız neredeyse yeni ehliyet alıyormus gibi para odemeniz ve hem yazılı hem de pratik sınava girmeniz gerek. Öyleyse, bir sürücü okulu ile görüşüp gerçekten konsolosluğa gitmeye değer mi diye bilgi edinebilirsiniz.
0
buf-e kür
(21.10.19)
Herkes farklı yazmış ama benim bildiğime göre tr ehliyetinizi 1 sene kullanabilirsiniz, sonrasında mutlaka Almanya ehliyeti almanız lazım.
Tr’de daha önce aldığınız ehliyetin bi önemi yok.
Kurs ücreti ödemeden sadece sınavlara da girebilirsiniz.
0
megalomaniac
(21.10.19)
tasinma itibariyle ehliyet 6 ay gecerli. TR ehliyetinle umschreibung yapabilirsin : yani ders almak zorunda degilsin, sadece yazili ve pratik sinavlara girmen yeterli.

TR ehliyeti ibraz etmezsen almak zorunda oldugun teori ve direksiyon dersleri var kac saat oldugunu hatirlamiyorum ama ikisi icin de ayri 10ar saatin üstündeydi. Saati 45-50€ civari pratik dersin

TR ehliyetini tekrar cikarman her türlü hayrina olur. Bence konsolosluktan alacagin belge gecerli olmaz, cunku alman ehliyetini alirken türk ehliyetini teslim etmek zorundasin, gecici belge bence kabul edilmeyecektir.
0
kimse
(22.10.19)
TR'ye gidip ehliyet çıkarttıracağım. En kolay yol bu olacak sanırım.
dankeschön canlar cevaplar için.
0
🌸japon askeri
(22.10.19)
(11)

Nişantaşındayım bana yemek önerin

Bruce
2 saat boşluğum var. Bilmediğim biyer yok burada ama neler çıkıcak merak ediyorum. Atış serbest, güzel ve bilmediğim biyer öneren sürpriz yaparım.
2 saat boşluğum var. Bilmediğim biyer yok burada ama neler çıkıcak merak ediyorum. Atış serbest, güzel ve bilmediğim biyer öneren sürpriz yaparım.
0
Bruce
(21.10.19)
Jerry's
0
funl
(21.10.19)
@funl, biliyorum ama teşekkürler.
0
🌸Bruce
(21.10.19)
Zula'ya gidebilirsin veya nusret'e. Muhtemelen nusret'i bilmezsin.
0
datnet
(21.10.19)
osmanbey mey ocakbaşı. beyti ye.
0
heidi'nin dedesi
(21.10.19)
@heidi orayı bilmiyorum ama ocakbaşı istemedi canım, not ediyorum teşekkürler.
0
🌸Bruce
(21.10.19)
McDonald’s gerçi duymuşsundur ama menüleri tam f/p
0
rockdriller
(21.10.19)
kirinti fena olmuyor.
0
in vino veritas
(21.10.19)
City´s-Sosa
Atistirmalik icin- Kruvasan

Vegananarsist´i duymussunuz ama denememissinizdir belki?
0
buf-e kür
(21.10.19)
zone cafe- yaprak ciğer + magnolya
0
neo
(21.10.19)
Ranchero ya da sam kitchen
0
astrid
(21.10.19)
McDonald's önerisi gelene kadar çoktan seçmiştim, pişman oldum görünce.
Zone Cafe hariç diğerlerini biliyorum(kruvasan'ı çok severim), onu da deniycem, herkes sağ olsun.

Nerede yedim onu söyliyim; Just bbq'ya indim orası varmış gitlist'imde.
0
🌸Bruce
(21.10.19)
(1)

Araba marka-model bulma

anthemis nobilis
Fotograftaki arabanin marka ve modeli nedir? Bilen biri?
Fotograftaki arabanin marka ve modeli nedir? Bilen biri?
0
anthemis nobilis
(20.10.19)
Aixam City
0
buf-e kür
(20.10.19)
(9)

bugüne kadar aldığınız en pahalı ...

Hakan1980
1- mobilya neydi kaç liraydı?2- kıyafet neydi kaç liraydı?
1- mobilya neydi kaç liraydı?

2- kıyafet neydi kaç liraydı?
0
Hakan1980
(19.10.19)
8-9 yil once ermenegildo zegna takim almistim 1000 liraya.
0
marcelorios
(19.10.19)
1. yatak+baza 1200 tl, 2016
2. düz siyah spor ayakkabı 300 tl, bu sene başı. o kadar para verince giymeye kıyamıyorum, şimdiye kadar 3-5 kere giydim müşteriye giderken fln.

evet fakirim, ruhum da fakir.
0
pati
(19.10.19)
mobilya muhtemelen deri koltuk, 8 bin vermiştim tek koltuğa. ikili koltuk gibi tasarım bişey bişey.

kıyafet moncler mont almıştım iki sene önce veya tüvit takım elbisem var o olabilir. ikisinin de fiyatları yine 5 6 bin lira civarıydı. o zamanlar çalışıyorum tabi para bok... piii.

edit: şimdi çaya püsküt banıyorum.
0
Tears of Devil
(19.10.19)
2013 te timberland bot almıştım. 495 TL. çok pahalı gelmişti.
0
sttc
(19.10.19)
Koltuk almıştım lazyboy 7bin liraydı
Armani mont almıştım 5 sene önce 2500 liraydı
Brietling saat 5500 yuro
Kahve makinası 8bin aklıma gelenler bunlar
0
monkey
(19.10.19)
hic mobilya islerine girisecek hayatim olmadi, ailemin yanindan ayrildiktan sonra heredeyse hep mobilyasi olan yerlerde yasadim.

bu baglamda;

mobilya; yok, yani ucuz dekoratif bir iki bir sey aldim ama 3 haneli rakami bulur bulmaz.
giyim; 4 sene evvel 550 tlye bot almistim, artik boyle paralar harcamiyorum. mesela su an pantolon alacagim, yeni alirsam maks butce 200 tl, ama muhtemelen ikinci el alirim cok daha hosuma giden seyler cikiyor. kismet.

not; yasam alani; avrupa. botlari turkiye'den almistim
0
hewit
(19.10.19)
1- 3600 tl enza l koltuk
2- 400 tl zara mont
0
kendi helvasını kavuran zombi
(19.10.19)
2011 yılında 800 TL tek kişilik yatak aldım
0
verbanadüşlerimi
(19.10.19)
Mobilya bende genelde ikinci el. Antika giysi dolabına 1200 Euro vermiştim. Diğer her eşyam ucuzdur.

Hoodlamb nordik montum pre-order hala, 549 Euro verdim. 6-7 sene giyerim.
0
buf-e kür
(19.10.19)
(25)

seyahate çıkınca napıyonuz

bagirir bu raylar o sahte o kart duzene
ben boş bir tip olduğum için sanırım bazen sıkılıyorum bu seyahatlerde.-müzeye giriliyor, benim ilgimi çekmiyor. çoğu ülkede zaten ücretli, az da değil fiyatı. okuyorum yazılanları anlamıyorum bir şey.-parka bahçeye gidiliyor. ya çok soguk oluyor ya cok sıcak. bunun için mi buraya geldik moduna giri
ben boş bir tip olduğum için sanırım bazen sıkılıyorum bu seyahatlerde.

-müzeye giriliyor, benim ilgimi çekmiyor. çoğu ülkede zaten ücretli, az da değil fiyatı. okuyorum yazılanları anlamıyorum bir şey.

-parka bahçeye gidiliyor. ya çok soguk oluyor ya cok sıcak. bunun için mi buraya geldik moduna giriyorum kendi kendime.

-bara giriliyor. öyle bira/şarap vs. içilip kalkılıyor. fena değil ama aşırı da sarmıyor.

-kulüp/disko. bunu artık kafa götürmüyor. hiç de ilgimi çekmiyor. 10-15 yıl önce olsa belki karşı cinsle muhabbete gidilirdi.

-starbaks. hangi şehirde/ülkede girsem, türkleri bir tek burada görüyorum. 3-5 farklı gruba rastlıyorum. hepsi telefonla oynuyor oluyor.

-şehrin meydanı. turist çeksin diye konulmuş bi heykel. eski bilmem ne binası, parlamento bir şeyi. ünlü ressamın/yazarın gelip bir ara yaşadığı ev var.

-hediyelik eşya satan tükanlar/tezgahlar. burdan bir magnet, bir bardak altlığı beğenmeye çalışıyor millet.

siz napıyorsunuz gittiğiniz yerlerde? gidiyim de diğer turistlerle veya yerlilerle muhabbet edeyim insanı da hiç değilim bu arada. zaten belli ülkeler dışında da ana dili ingilizce olmayan insanların sizinle ingilizce konuşacağı yerler yok. sorun bende sanırım, kolay kolay hadi şuraya gidelim falan diyemiyorum.

güney amerika/güney asya gibi yerlere mi gitmek lazım? oralarda atraksyonlar farklı herhalde. neler yapıyorsunuz öyle yerlerde? hiç dağa,taşa kolayca tırmanacak insan da değilim. bilmem kim tapınağına harıl harıl çıkamam. hayvanlardan falan korkarım. ben evde oturayım en iyisi ya. bi akıl verin beyler bayanlar.
0
bagirir bu raylar o sahte o kart duzene
(16.10.19)
bilader allah senin yardımcın olsun sen ölmüşün toprak atanın yok vesselam...

Bu aciz halinden allaha sığın töbe ve tevekkül et
0
pazarlamacı
(16.10.19)
son paragrafta cevabi vermişsin zaten. sürekli benzer kültüre sahip ülkelerde gezmek bir süre sonra 'eee ne ki yani' duygusu oluşturabiliyor. sosyalleşerek bunu aşabiliyorsun ama sen onu yapmak istemediğin için dediklerinde haklısın.

senin çözümün amerika'da da değil mesela. orada da bu duyguları yaşarsın. asya-afrika-güney amerika senin ilacın :)
0
brkylmz
(16.10.19)
boşver kanka seyahat meyahat bozar adamı. hem düşünsene havaalanına gidiş gelişi, uzun pasaport ve bagaj kuyruklarını, rötarları aksilikleri soğuğu yağmuru..çağır hatununu eve mis gibi takılın!
0
'
(16.10.19)
geçmiş olsun, ruhun ölmüş. bence de evde otur hocam, boşa masrafa giriyor seninki. sen bu tavırla aya gitsen "ee zaten görüyoduk bunu dünyadan dümdüz gri yer" der mekikte beklersin.
0
sir gawain
(16.10.19)
instagrama fotoğraf ekliyorsun işte başka bir olayı yok gezmenin
3 gün bir şehre gittin diye fazla beklentiye girmeye gerek yok
0
bir soru sorcam
(16.10.19)
Yazdiklariniza bakilirsa seyahat etmeyi pek sevmiyorsunuz, sevmek zorunda da diilsiniz, nedense son yillarda herkes seyahati sevmeli gibi bir kanun var (bu arada ben cok seviyorum, seyahat etmediğim zamanlarda bir sonraki seyahatimi dusunuyorum ve hayal ediyorum)

Kendi adima sehirlerde sokaklari, insanlari izlemeyi seviyorum en cok, farkli bir yerde olmak bile basli basina ruhumu tatmin ediyor.

Dogasi guzel yerlerde dogayi izlemek ve fotograf cekmek hosuma gidiyor, yazin seyahati hic sevmem (anca golgede yatmali) kisin da yagmur camur olmadikca cok usume problemim yok,o nedenle park bahce, cicek bocek beni mutlu eder.

Tipik turist aktivitelerini de seviyorum, aptalca oldugunu bile bile bir duvarda elimi 360 derece dondurmeye calismak, bi cesmeye bozuk para atmak bana eglenceli geliyor.

Daha once kitaplarda okudugum, filmlerde dizilerde izledigim yerlerde bulunmak bana zevk veriyor.

Yolda olma halini seviyorum, ozellikle tren yolculuguna bayilirim.

Aslinda bakinca yukarida yazdiklarinizdan cok da farkli bir sey yapmıyorum ama bu dediklerin bana zevk veriyor.

Bence sorun bahsettigim dayatmada, herkes seyahati sevmek zorunda degil. Eksikligini de hissetmiyorsan evde otur ne sakincasi var.
0
(16.10.19)
vizyon dediğimiz şey tam da bu işte. sende yok ondan baboli.

evde çekirdek kola akıt gitsin.
0
jugador
(16.10.19)
Bu kafayla, her boka bir kulp bularak hiçbir şeyden keyif alabileceğini sanmıyorum. Güney Amerika ya da Asya da farklı olmayacak. Yine müze, manzara, eğlence mekanları falan olacak.
Madem aksiyon istiyorsun, safariye falan git dicem ama belli ki sen ona da 2 saat sonra "ya anladık işte aslan kaplan amk" diyeceksin. Boşver otur çayını iç.

Ben tarihi yerleri gezerken zevkten dört köşe oluyorum mesela. Bambaşka kültürler, yaşantılar varmış lan bizim gördüklerimizden diyorum ve aşırı ilgimi çekiyor. Müze falan gezerken bu tarz düşünürsen belki biraz daha ilgi çekici olabilir.
0
cay koy geliyorum
(16.10.19)
millet de bir şey yapmıyor pek. dediklerini veya azını yapıyor.

ben mesela farklı yerde olmayı seviyorum. bir şey yapmasam bile 2 gün paris'te olsam önümüzdeki günden itibaren bana iyi gelir. ama herkes sevmek zorunda değil.
0
kamile necaset
(16.10.19)
enerjin düşük bence senin, tempolu yürüyüş yap ya da kapalı havuzda bol bol yüz bol bol taze meyve suyu içi kelle paça karışık çorba falan iç. sonra gezersin önce enerjini yükselt.
0
redeath
(16.10.19)
aslinda gezmek zorundaymisiz gibi bir algi olustu sosyal medya etkisiyle. keyif almiyorsaniz gezmeyin. bir anlami yok ki oyle.

ote yandan bahsettiginiz durumlardan keyif almiyorsaniz neden keyif aliyorsunuz? cunku bu durumda yasadiginiz yerde de cok keyifli bir hayatiniz olmaz. yani durup beni ne mutlu ediyor diye dusunmek lazim cerceveyi genisletip.

bana yurtdisinda gordugum her sey muazzam geliyor. farkli insan yuzleri, farkli diller, bambaska yemekler, aliskanliklar, gormedigim meyveler, agaclar...

bir de bir hobiniz varsa, atiyorum ata binmek, onu farkli ulkelerde gerceklestirmek keyif verebilir.
0
jimicik
(16.10.19)
avrupa hep aynı evet. tokyo'ya falan git belki seversin. seyahat etmeyi sevmiyorsan da kendini zorlama.
0
xvyz
(16.10.19)
surekli benzer yerlere gitmissin anlasilan ama o bile keyif verici aslinda... dedigin gibi baska yerlere gitme vaktin gelmis senin ama onlar da cok mutlu etmeyebilir seni; hayata karsi tutumunu degistir bence :)

genelde 5-8 gun arasi ayni sehirde kaliyorum ben. hem cok bilindik yerlerini geziyorum, hem de sehrin icinde kayboluyorum; sehir ici yuruyorum bol bol ve kesif yapiyorum. yemekleri bilindik ve turistik yerlerde degil halkla konusup ya da yuruken kesfettigim local yerlerde yiyorum, iciyorum. ayrica sehre yakin guzel yerler varsa da sabah erkenden cikip tren,otobus ile tum gun pass alip, gezip dolasip geliyorum merkeze.

her seferinde de cok keyif aliyorum seyahatlerimden :) asya tarafini deneyebilirsin, doga olarak cok daha muazzam
0
sweetoffice
(16.10.19)
"bilader allah senin yardımcın olsun sen ölmüşün toprak atanın yok vesselam...
Bu aciz halinden allaha sığın töbe ve tevekkül et" +1

anaaa :D
kız vizyonsuz musun?

müze geziyorum, her şeyi anlamak zorunda değilim bir sanat eserine bakınca tarihinden estetikten etkilenmem de yeter. ayrıca böyle şeyler zamanla gelişir. hiç gitmeyip hiç ilgilenmezsen nasıl bakış açısı kazanacaksın sevmezsin müze falan tabi.

bit pazarlarını, sahafları geziyorum.

özel yemeklerini/içeceklerini/tatlılarını falan deniyorum.

o şehre özel bütçemin el verdiği cafeleri deniyorum.

ilgi alanımın olduğu bir etkinlik varsa; konser tiyatro falan onlara bilet bakıyorum önceden.

online platformlardan birileriyle tanışıp buluşuyorum, bişiler içiyoruz, geziyoruz falan.

hediyelik eşya bakmıyorum, onun yerine türkiyede olmayan ya da pahalı olan yiyecek/içecek alışverişi yapıyorum marketlerden ve kapanış.
0
jimjim
(16.10.19)
Duyuru komik cevaplar ondan da komik, gülmekten okuyamıyorum. :))

Hakikaten kendinizi bir kontrol edin ölmüş olabilirsiniz.
Ben bu kadar hayattan zerre zevk almayan ve memnuniyetsiz birini görmedim.:)

Ben olsam yeni bir yer görüyorum diye sevinçle gezerdim ki yurtdışına çıkma ihtimal ve imkanım yok.
Dediğiniz yerlere gitmeyin tamam kafe, müze vs sıkıcı diyelim.

Çıkın sokaklarında kaybolun, insanlarının içine girin vakit geçirin bazen dil bilmek gerekmiyor insanları tanımak için, yemeklerini keşfedin.
Çocuklarını görün onlarla vakit geçirin. Aslında yapılacak o kadar çok şey var ki.
Starbaksa gidip tabii ki mutlu olamazsınız.
0
kirmizipilotkalem
(16.10.19)
sevişmek de belki bu anlarda ilaç gibi gelebilir.
0
redeath
(16.10.19)
Sevmiyorsanız seyahat etmeyi, etmeyin. Bence insanları bu konuda “itelemek”, seyahati övmek etmek çok saçma. Instagram’da havalı dursun diye gezeceğinize evinizde istediğinizi yapın. Aptalca bir zorbalık yapılıyor bu konuda. Herkes gezmeyi, yeni yerlerden zevk almayı “görev” ediniyor. Saçmalık.

Sorunuza gelince, merak ettiğim yerleri geziyorum, orayla ilgili planlarım oluyor gitmeden önce. Spontane bir geziyse, en güzel barlarına giderim, daha turistik olmayan yerleri de keşfetmeye çalışırım. Gidip sokaklarında aylaklık da yaparım, insan izlemek hoşuma gider. Bit pazarlarına giderim. Varsa ilgilendiğim bir müzesi, oraya kesinlikle gitmeye çalışırım. Müze gezmeyi severim zaten, arkadaşlarımla buluşup da gezerim kendi yaşadığım şehirde.

Dağ-taş, tırmanma beni zorladığı için ayrı bir zevk alıp gezerim. Bisiklet sürerim. İnsanlarla iletişime çok kapalı gözükmemeye çalışırım. Zaten yalnız seyahat ediyorsam, kesin oradakilerle uzun-kısa muhabbete girerim. Tavsiye alırım. Bunlar bana yük değil.

Sırtımda çantayla epeyce dolaştığım bir vakit, yatağımı özlediğimden bir iki ay seyahat etmemiştim. O sırada bana spontane gelen bir teklifi kabul edip Amsterdam’a gittim ve çok da zevk alamadım oradaki gezimden mesela. Yük geldi bana, modum düşüktü. O günden beri asla istemediğim yola çıkmam, belki evde oturup film izlemek daha iyi gelecektir bana. Gezmek için gezmem.
0
buf-e kür
(16.10.19)
walmarta git şişko arabalarına bin gezin, tam senlik aktivite.
0
hasmetizm 2046
(16.10.19)
www.youtube.com

bu video geldi aklıma :)
0
gerenkyok
(16.10.19)
çok bir beklentiye girmeye gerek yok, çok abartılacak büyülenecek bir durum yok, oralar da yaşanılan yerler, insanlar normal olarak yaşıyor.
Farklı şeyler görmek ilgi çekicidir. Mesela yolda yürürken sıra dışı bir insan görürsen ilgini çeker, aynı mantık, sıra dışı şeyler görüyorsun ve ilgini çekiyor. Nerede olduğunu sorguluyor kafa, kendini sorguluyor, insanları sorguluyor, memleketini sorguluyor, karşılaştırıyor, yeni fikirler ediniyorsun. Ne kadar sıra dışı ise gördüğün gittiğin yer o kadar derin bir şekilde yaşıyorsun bu tecrübeyi.
Herkesin gittiği yerlere gitmekte korkulacak bir şey yok.
Mesela endonezya ya gittim, motosiklet kiraladım ve rastgele dağlara köylere kökledim 5-6 ay kadar önce. Çok sıra dışı bir tecrübe, çok değişik kafası var. İnsanlar gidiyorlar, atıyorum bilmem ne dağında gün doğumunu izliyorlar bali adasında, bunu yaşamak çok sıra dışı, insanın kafasını açar, farklı bir tecrübe.

Tabi seyehatin %100 ünde bu kafada olmayı beklemeyin. Seyehat etmek aktif olmak demek, gidip otel odalarında bol keseden karın şişirmek içmek sıçmak falan bunu seyehat etmek olarak değerlendirmiyorum, o farklı bir şey. Ne kadar yorulursanız o kadar çok experience yaşarsınız.

Özet geçmek gerekir ise ilgini çeken bir coğrafya / toplum da ilgini çeken tecrübe ( experience) ler kovalayacaksın ve oralara gideceksin ki bu hoşuna gitsin.
0
The_Lollok
(16.10.19)
Sizin gibi biriyle kazara gezmeye çıkmam umarım.

İlgimi çeken konularda ne varsa onu yapıyorum. Gitmiş olmak için müzeye ya da tarihi bir yere gitmem. Sıkılıyorum. Genelde doğa ile ilgili yerleri seviyorum. Park bahçe köy kasaba gezmek gibi.

Club cafe gitmem. Sevgilimle gezerken yemek yemeyi vakit kaybı olarak görürdük. En hızlı şekilde halledip yola devam ederdik.

Alışveriş çok yapıyorum. Paramı bitirmeden gelmeyi sevmiyorum. Sadece bardak altlığı gibi standart şeyler değil gittiğim yerin butiklerini çok gezerim.

Birde çıkıp rastgele gezmeyi seviyorum. Çok kayboldum ama çok güzel yerler buldum.
0
jazzabel
(16.10.19)
Genel olarak depresif ve mutsuz bir ruh haliniz olabilir. Bazen bir yerden sonra insan her şeyden sıkılabiliyor. "Ee ne oldu ki şimdi?" moduna girebiliyor. Eğer sizde bu durum yoksa gezmeyi sevmiyorsunuz demektir. Sevmek zorunda değilsiniz zaten. Sevmiyorsanız yapmayın, sevebileceğiniz farklı şeyler bulun kendinize. Burada size laf sokan tiplere de takılmayın.
0
bayc
(16.10.19)
Bu saydiklarindan keyif almiyorsan deniz tatili yap. Plaji, denizi güzel olan ülkelere gidip denize girer, yemegini yer uyursun.

Ona da "Ee noldu suya girdik ciktik simdi!" diyorsan gercekten ölmüssün dostum :D
O zaman seyahat etmemelisin.
0
chitosan
(16.10.19)
Sorun olaya tersten yaklaşıyor olmanız, herkes x ülkesine gidiyor ben de gideyim diyorsunuz, gidince de rutine düşüyorsunuz. Önce ilginizi çeken bir şey bulun, bu ilginç bir yeri görmek olabilir, adrenalin aktivitesi olabilir, çok istisnai yöresel bir aktivite olabilir, belli bir yemek olabilir, karşı cins olabilir, bir şeyin eğitimini almak olabilir, sevdiğiniz bir muzisyenin konserine katılmak olabilir vs. vs. o şeyi bulunca da hangi ülkedeyse oraya gidin. Bu yer belki küçük bir kasaba da olabilir. Aklınızda şu an bir şey yoksa keşfedene kadar gitmeyin zaten. Seyahat etmek Paris'e gidip fotoğraf çekilip instagrama koymak demek değil, hatta bundan daha berbat bir seyahat düşünemiyorum.
Yazılmış zaten herkes seyahat etmeyi sevmeyebilir, tatilde seyahat dışında aktiviteler de yapılabilir.
0
mikro patlama
(16.10.19)
herkes seyahat etmeyi sevmiyor, siz de sevmek zorunda değilsiniz. bir kenara gidiş dönüş bileti diğer yana 20-30 kitap koysam, hiç düşünmeden kitaplara sarılacak bir arkadaşım var benim. yemeğe düşkün, tüm seyahat planlarını buna göre yapan tanıdığım da var. insanlar çeşit çeşit, zevkler de öyle. biri diğerinden iyi demek anlamsız.

ben ne yapıyoruma gelirsem, farklı yerler görmeyi seviyorum. aklımda kalan bir müze için ikinci kez seyahat ettiğim şehir de var, gidip en ünlü müzesine gitmediğim şehir de. gitmeden vaktim varsa blogları okurum ama genelde kafama göre takılıyorum. hava çok soğuk değilse yürüyerek gezmeyi, ilgimi çeken sokaklara dalmayı, yerellerin takıldığı kafelerde oturmayı seviyorum.
0
asteriks
(16.10.19)
(4)

Burun

opitseri
Arkadaşlar merhaba yaklaşık 1.5 sene önce deviasyon ameliyatı oldum. Geçen sürede burun kanatları maalesef şiş kaldı bu geçer mi yoksa böyle mi kalacak. Ya da izmir şu hastane veya şu doktora görün dediginiz biri var mi. Yardımlarınızı bekliyorum
Arkadaşlar merhaba yaklaşık 1.5 sene önce deviasyon ameliyatı oldum. Geçen sürede burun kanatları maalesef şiş kaldı bu geçer mi yoksa böyle mi kalacak. Ya da izmir şu hastane veya şu doktora görün dediginiz biri var mi. Yardımlarınızı bekliyorum
0
opitseri
(16.10.19)
İzmir değil ama istanbul'da Elad Azizli
0
sopiro
(16.10.19)
Su anda istanbula gidemem izmir veya ankara gidebileceğim yerler bu iller
0
🌸opitseri
(16.10.19)
Düzenli olarak yüzü temizleyip, nemlendirecek ve nemlendirmesen önce de Ordinary Niacinamide 10% + Zinc 1% gibi gözenekleri küçük gösteren ürünler kullanacaksınız. O gözenekler kapanmaz -evde uygulanacak yöntemlerle- ama büyümesini engelleyebilirsiniz.

Yüz temizleme için -eğer yüz yıkamaya üşenirseniz- alkolsüz ve temiz içerikli bir temizleme suyu alın, çinkolu ürünü günde iki kez kullanın. Su bazlı nemlendirici edinin. Fark edilir şekilde o görünüm azalır.
0
buf-e kür
(16.10.19)
Gözenek şeklinde değil sadece ameliyattan sonra burunun sol ve sağ tarafı biraz sis duruyor. Girenler boksör musun diyorlar.
0
🌸opitseri
(16.10.19)
(11)

istanbul'da cami-kilise-sinagog

tepedeki psychedelic adam
birbirine yakın şekilde nerede vardır, yürüyüş mesafinde filan? mesela taksim meydanında cami ve kilise var. bir de galata'da sinagog var. bunun gibi ama daha yakın olan. başka şehirler de olur, öğrenmiş oluruz.
birbirine yakın şekilde nerede vardır, yürüyüş mesafinde filan? mesela taksim meydanında cami ve kilise var. bir de galata'da sinagog var. bunun gibi ama daha yakın olan. başka şehirler de olur, öğrenmiş oluruz.
0
tepedeki psychedelic adam
(09.10.19)
kuzguncuk, ortaköy.

edit:

google:
kuzguncuk sinagog
kuzguncuk cami
kuzguncuk kilise

google:
ortaköy cami
ortaköy sinagog
ortaköy kilise

bir de google maps var tabii. orada da yerlerini işaretleyip hangisi birbirine yakınmış öğrenme şansınız var.
0
i ve been mistreated
(09.10.19)
en azından birinin ismi ya da tarif gibi filan bişey olsa daha iyi olur tabii.
0
🌸tepedeki psychedelic adam
(09.10.19)
@tepedeki la adam adını yazmış piskoposla mı tanıştırsın seni daha ne istiyon?
0
Tears of Devil
(09.10.19)
kocamustafapaşa’da abdi çelebi camii var hemen yanında ermeni klisesi dip dibeler.
0
monsieur turti
(09.10.19)
fenerbahçe'de kilise cami yakın da sinagog yok.
0
sutlu nescafe
(09.10.19)
balat
0
abukkraker
(09.10.19)
Kadıköy Yeldeğirmeni'nde 5 dakikalık yürüme mesafesinde üçü de mevcut.
0
burka
(09.10.19)
Baska sehir demissiniz, öyleyse cevap vereyim: house-of-one.org

Üçü hep birlikte Berlin'de var.
0
buf-e kür
(10.10.19)
Kuzguncuk'takini görmenizi kesinlikle öneririm. 3'ü yanyana, insana kendini müthiş hissettiriyor, köklü devlet anlayışımızın, imparatorluk bakiyesi olmanin ne demek olduğunu bir kez daha idrak ettiriyor.
0
aksi kanitlanmadikca cocuktur
(10.10.19)
soruyu sorarken ilk aklıma gelen antakya ve balat olmuştu ama yine de bence isim filan yazılsa iyi olurdu. neyse bakarım google'dan sorun değil. bu soruyu sormayıp cevabı komple google'dan da arayabilirdim diğer yandan duyuru'da sorulan pek çok diğer soru gibi. bu google meselesi biraz bence şey yapılıyor duyuru'da, hayırlısı.
0
🌸tepedeki psychedelic adam
(10.10.19)
fenerbahçe camisi ve san augustin kilisesi. isim vereyim o halde.
0
sutlu nescafe
(10.10.19)
(4)

En kral köpek maması

su olsam ates olsam
- Hangisi sizce? - Köpek maması alırken nelere bakıyorsunuz? (2 yaş golden)
- Hangisi sizce?
- Köpek maması alırken nelere bakıyorsunuz?

(2 yaş golden)
0
su olsam ates olsam
(03.10.19)
purina iyidir. şimdi bir de pro performance çıktı. o da sağlamdır.
0
iddaaci
(03.10.19)
Kopek mamasi fast food benim gozumde. Hicbiri ozenle hazirlanmis evde yapilandan ustun olamaz. Ozenle hazirlanmis derken, kopegin yas-kilosu ve hatta cinsine gore degisen besin ihtiyaci var. En azindan, veterinerlerin ideal dedigi vitamin-mineral degerleri var. Bunlara uyan bir beslenme sekli en iyisi benim gozumde.

Hazir mama da aliyorum, cunku tasinmasi kolay egitimde. Ulkemde olan ureticeden, sorumu sordugumda yanitlayan musteri temsilcesi olan bir markadan ve de kesinlikle organik sertifikali hazir mama alirim. Taurin ve kalsiyum degerlerine ekstra bakarim.
0
buf-e kür
(04.10.19)
orijen > acana > diğerleri

orijen’e denk mama çıkmıştır da piyasada ilk yayılmanın avantajı var
0
passion rules the game
(04.10.19)
Bence Orijen'in protein orani cok yuksek. Onu da surdan biliyorum, metabolize edilmeyen protein idrarla atiliyormus. O da cimlerin sararmasina sebep oluyor. Cimler umrumda degil de, neden gereksiz yere protein yuklemesi yapayim.
Turkiye'de degilim o yuzden mama oneremiyorum ama Almanya'daki zooplus'tan GreenPet'in FarmDog ya da InsektDog mamasini aliyorum.
0
bir varmis bir yokmus
(04.10.19)
(5)

almanya'da ideal maas nedir?

buenosdias
tek basina yasayan biri, para da biriktirmek de istiyorsa ne kadar almali sizce?normalde turkiye'de ortalama yasayan, cok para harcayan biri degil. baden taraflari. herhangi bir formulu falan var mi?
tek basina yasayan biri, para da biriktirmek de istiyorsa ne kadar almali sizce?
normalde turkiye'de ortalama yasayan, cok para harcayan biri degil.
baden taraflari.

herhangi bir formulu falan var mi?
0
buenosdias
(02.10.19)
www.numbeo.com

buradan hesaplamalari yapabilirsiniz. ama bana sorarsaniz en az 3000 euro kazanmali eger para da biriktirmek istiyorsa. daha asagisi olursa para biriktirmek zor olabilir.
0
interview with the vampire
(02.10.19)
baden'de yasiyorum, 800 euroya kadar kira ödedigini varsayarak tek kisi 2500 euro kazanip ayda rahat 500 euro kenara koyabilirsin. kendim yaptim ordan biliyorum.

örnek hesap:

Maas 2500 euro

Kira, elektrik, dogalgaz, internet 800
mutfak harcamasi max. 500 euro
sigortalar, cep telefonu, ufak tefek giderler max. 300
gezme tozma, disari cikma, özel ihtiyaclar 400

500 euro artar, gezmeyi tozmayi yariya düsürürsen 700 olur bu. Araban olursa onun da sigortasi ve ayda iki depo benzini yaklasik 200 euro falan eder, onu düsmen gerekir. mutfak masrafi icin hesapladigim 500 euro baya yüksek mesela. biz iki kisi 500 harcamiyoruz, her hafta et, balik vs yedigimiz halde. onu da en az 100 euro düsürebilirsin icabinda.
0
mamu
(02.10.19)
@sivrisinek

su an asgari saat ücreti 9,20, yani haftada 40 saat calisan bir insanin brüt ayligi 1472 euro falan yapiyor. evli ve cocuklu olmayan biri icin net maasi hesaplayinca 1.111 euro kaliyor. garsonlar bahsis vs alarak biraz da ek gelir elde ediyorlar, o da ayda 300-400 euro minimum ediyordur bence. asgari ücretle tek basina yasamak zor yani. ev arkadasi veya cok ucuz bir ev/oda bulmak gerekir.
0
mamu
(02.10.19)
Ortalama yasayan derken, sehir ve maasi verebilirseniz bir karsilastirma yapabiliriz.

Dresden´de 250 Euro ile oda tutabilirken, Hamburg ya da Münih civarinda 450-500 Euro ancak yeter ortak paylasimli bir eve cikmasina. O nedenle en azindan eyaleti soyleyin. Dresden´de 1500-2000 ile ortalama yasayabilirken, Münih merkezinden ev tutmasi, kendi basina eve cikip gecinebilmesi cok zor olur.

Almanya´daki 40 saat calisma karsiliginda verilen asgari ucret belli. Bekar ve kilise vergisi vermiyorsa, net maasini internetten hesaplayip ogrenebilir.

Düzeltme: Baden taraflari derken, eyalet mi Baden-Baden olan sehir mi? Kücük sehirinde,koyunde 2000 ile iyi-ortalama yasayabilir. Güney biraz daha pahalidir. 2000-2500 diyorum. 2000 asagisinda maas alacaksa para biriktiremez, degmez.
0
buf-e kür
(02.10.19)
yorumlar icin tesekkurler.

tam yeri karlsruhe

bu arada su an istanbulda 8.5 k lira aliyorum; tek yasiyorum ve gayet yolunda hersey. sizce herseyi birakip tek basina orada yasamak icin minimum meblag ne olmali?

4000 euro net istemeyi dusunuyorum. yasim 30+ ne dersiniz? 3500 falan verirlerse gidilmez dimi?
0
🌸buenosdias
(03.10.19)
(5)

Banksy kimdir?

binder dandet
Tanıyan var mı?
Tanıyan var mı?
0
binder dandet
(02.10.19)
kimdir derken, kimliğini mi soruyorsun?

hala bilinmiyor. bir ara massive attack'ın solisti diyorlardı ama net bir şey yok hala. muhtemelen yalan. kim olduğunun ne önemi var ki? ingiliz'in biri işte, sen kimin yüzünü hayal ediyorsan onu koy.

ps: adamın amsterdam'da sergisine gittim, adını ya da yüzünü bir kez bile merak etmedim.
0
sir gawain
(02.10.19)
cern de cayci olmak vardi
(02.10.19)
tanıyan var ama çok açık edilmez, adamın tarzı değil neticede. yeni bir showroom yapmış, geçen gün instagramda bildirdi. yanılmıyorsam bir röportajı var, guardian'da olabilir.
0
tiny penny
(02.10.19)
Taniyan var. Anonim biri degil.
0
dunal
(02.10.19)
Dizayni cok cool olan otelinde kaldigim, sevdigim bir arkadasimiz. Sürprizi, sasirtmayi sever.
0
buf-e kür
(02.10.19)
(4)

Stuttgart'ta nerelere gidilir?

alkolik imam
Merhaba Kasım sonunda 3 arkadaş stuttgart'a gideceğiz. 3 gün kalacağız. Nerelere gitmemizi önerirsiniz? 1 günü tamamen europa park'a ayırmayı düşünüyoruz sizce mantıklı olur mu? Gezilecek müze ve civar yerlerde gitmemizi önerdiğiniz kasabalar nereler olur?
Merhaba Kasım sonunda 3 arkadaş stuttgart'a gideceğiz. 3 gün kalacağız. Nerelere gitmemizi önerirsiniz? 1 günü tamamen europa park'a ayırmayı düşünüyoruz sizce mantıklı olur mu? Gezilecek müze ve civar yerlerde gitmemizi önerdiğiniz kasabalar nereler olur?
0
alkolik imam
(01.10.19)
1 tam günü Mercedes Benz Museum ve Porsche Museum'a ayırın. Arabalarla ilginiz yoksa bile Mercedes müzesine gidin.
0
roket adam
(01.10.19)
Bence gidin, Europa Park şimdiye kadar gittiklerim arasında en iyi organize edilmiş ve yetişkinler için en eğlenceli park. Bunu Avrupa'da onun üzerinde park gezmiş görmüş biri olarak söylüyorum.

Schloss Schwitzengen'e gidebilirsiniz, Mannheim ve Stuttgart arasında kalıyor. Ya da güneyin en orjinal şatosu Schloss Lichtenstein'e.

Stuttgart'a gelince:

Hava iyiyse Birkenkopf'a gidin. Şarap bağlarını da gezebilirsiniz, yarım gününüzü alır. Şarap bağlarını gezmeye vaktiniz yoksa Weinstube Basta listenizde yer alsın. Gidemezseniz herhangi bir barda hafif bir şey içmek isterseniz weinschoerle ya da kırmızı içecekseniz Trollinger ya da Sankt Laurent söyleyin. Stuttgart ve çevresinden gelir.

Bira için direkt turistik meydandaki Carls Brauhaus'a gidin, Pils/Helles dışındaki bira çeşitlerinden deneyin. Hepsi gerçekten iyiydi içtiklerimin.

Köy/kasaba demişsiniz. Rothenburg var, zaten bulmuşsunuzdur araştırırken. Beni çok etkileyen, inanılmaz bir yer değildi. Yol üstünde kalırsa gidin elbette.
0
buf-e kür
(01.10.19)
Europapark guzel ama kasim sonunda calisir mi? Donmaz misiniz?

Freiburg a filan gidebilirsiniz
0
kuehles blondes
(01.10.19)
3 günüm olsa heidelberg'e geçerdim ben. Yukarıdaki bahsedilen schlosslar da iyi fikir.
0
asteriks
(02.10.19)
(11)

filmde diyalog ne kadar önemli? az diyaloglu filmde sıkılır mısınız?

viyana kangurusu
sb
sb
0
viyana kangurusu
(01.10.19)
Diyalogsuz bir şey izleyeceksem balkona çıkar bahçeyi izlerim, yapay göl falan var balıklar yüzüyor onları izlerim.
0
angelus
(01.10.19)
sıkılmam. nbc'nin çoğu filmi, 2001 the space odessey güzel filmler. filmine göre değişiyor.
0
insan opusen hayvandir
(01.10.19)
Diyalogsuz olacaksa aksiyon filmi olmali. Patlama catlama izlerim, aksiyonu guzelse az diyalogluysa da sikilmam. Aksyion filmlerinin senaryolari tirt olur, surukleyiciligi de olmaz, sevmem film olarak ama sahneler icin izlerim. Sonrasinda netten behind the scenes izlerim hangi aksiyon sahnesini hangi teknikle cekmisler diye. Oyle bir hobim var, o yuzden o filmlerde diyalog cok onemli degil. Bir dram filminde diyalog yok, karakterlerin bir birine bon bon bakismasiyla, muzikle neyle geciyorsa sikilirim. Vakit kaybettigimi dusunurum.
0
stavro
(01.10.19)
Tamamen filme, yonetmenin becerisine ve bana hitap etmesine gore degisir, hic diyalogsuz filmi zevkle izledigim de olmustur, geveze filmleri de severim bazen, benim icin aslolan filmin uzerinde dusunecek bir hikaye anlatmasi, bhnu sozlerle de goruntulerle de yapabilir.
0
(01.10.19)
yonetmenine gore degisir. bin-jip'te toplasan 3 satir cumle var ama izletiyor kendini.
0
brkylmz
(01.10.19)
Şahsen bazı yönetmenler sinema değil festival izletiyorlar. Diyaloga fazla takılmam bu tarzda. Tümevarımda ne anlatmak istiyorsa ve bu gaye ile metodolojisi, sanatı kaliteliyse izlenir.
0
karacigerim vur kadehlere
(01.10.19)
sıkılmam sanki fakat filmine göre de değişebilir, john wick mesela görece az diyalog var aksiyon ön planda izlerim ama the man from earth için aynı şeyleri söyleyemem.
0
birfincankahvedahaisteyenadam
(01.10.19)
sıkılmam
revenant,space odessey,cast away ve daha bir sürü film var diyalogsuz güzel

edit: marslı The Martian
aklıma geldikçe yazarım :)
0
dafuq
(01.10.19)
çok önemli ama şöyle; diyalog varsa sahte olmayacak. en nefret ettiğim şey karaktere uymayan, düzgün yazılmamış diyaloglardır. son dönem türk sineması bu konuda felaket mesela.

ama illa diyalog olacak diye bir kaidem yok. az diyaloglu müthiş filmler de var.
0
asisamus
(01.10.19)
Sıkılmam. Şart değil. Sinemanın güzelliği de bu zaten. Birçok dili var.

En çok diyalogsuz belgeselleri seviyorum. En son Geyrhalter'in belgeselini izledim, hiç eksiklik hissetmeden.
0
buf-e kür
(01.10.19)
Dafuq'un yazdiklarimi gorunce farkettim, sıkılmıyormusum diyalog az olsa da. Demek ki filmine gore.
0
stavro
(01.10.19)
(11)

Çiçek sulamaya yarayan şeyin adını bulamıyoruz!

hincaluluc
Yahu neydi bu böyle duş başlığı gibi delikli ağzı var eğip suyu döküyoruz. "Çiçek sulama şeysi" falan değil online marketlerde yazdığı gibi, net bir adı vardı. Fotoğraf ektedir.
Yahu neydi bu böyle duş başlığı gibi delikli ağzı var eğip suyu döküyoruz. "Çiçek sulama şeysi" falan değil online marketlerde yazdığı gibi, net bir adı vardı. Fotoğraf ektedir.
0
hincaluluc
(01.10.19)
ibrik olabilir mi
0
skulldragon
(01.10.19)
sulak, sulama kabı/bidonu deniyor.
0
tabirimekruh
(01.10.19)
çiçek sulama kabı
0
sizofren06
(01.10.19)
galvaniz mi takildiginiz kelime? metali galvaniz diye.
0
jimicik
(01.10.19)
Doğru cevaba tik atıyoruz ama bu değil butonu yok. Olmayınca da bazen bu değil demek lazım geliyor. İbrik aklımıza geldi ama değil malesef. Sulama kabı/bidonu da online alışveriş sitelerinde yazıyor google'layınca ama aradığımuz o da değil.
0
🌸hincaluluc
(01.10.19)
Kamer Genc aparati:) (30+ larin anlayacagi espri)
Ibrik diye biliyordum ben de ama o lavaboda kullanilana deniyormus galiba. Cicek sualama kabi diye geciyor internet sitelerinde.
0
stavro
(01.10.19)
Özel bi adı yokki
0
yeliz adeley
(01.10.19)
süzek mi?
0
in vino veritas
(01.10.19)
Suver
0
binder dandet
(01.10.19)
Watering Can
0
hasmetizm 2046
(01.10.19)
Bu ekteki emzikli kova. Genel adı, sulama kovası.
0
buf-e kür
(01.10.19)
(4)

Hollanda Vizesine Ne Zaman Başvurayım?

put it in your appropriate place
8 - 12 Aralık arasında Amsterdam'a bilet aldım. En geç Kasım ayında başvurmayı düşünüyorum ama ekimde başvursam çıkmama ihtimali olur mu veya çıksa ne kadar verirler?
8 - 12 Aralık arasında Amsterdam'a bilet aldım. En geç Kasım ayında başvurmayı düşünüyorum ama ekimde başvursam çıkmama ihtimali olur mu veya çıksa ne kadar verirler?
0
put it in your appropriate place
(30.09.19)
çıkmayacağı varsa ne zaman başvurursanız başvurun çıkmaz
çıkarsa ne kadar olacağına dair bir şey söylemek beyhude, çok fazla parametre var
kasım başında başvururdum ben olsam
bence siz de öyle yapın bütün evrakları tamma edip
0
superb
(30.09.19)
Aralik ayi konsolosluklarda hem tatilin cok oldugu hem de evrak isinin arttigi bir ay. Ekimin son haftasi ya da kasimin ilk haftasi gibi basvurun. Gec kalinirsa tabii ki vize vaktinde cikmaz. Ya da arayin, ne zaman basvurmaniz gerektigini sorun.
0
buf-e kür
(30.09.19)
Hollanda vizesinin fotoğrafını çoğu fotoğrafçı bilmiyor yanlış çekiyor. şengen vizelerinden farklı. Başvuru merkezinin orda çektirin.
0
kumulatifvergimatrahi
(30.09.19)
@superb bütün evrakların tam olmasına dikkat ediyorum. Bu konuda epey tedbirliyimdir.

@buf-e kür kasım ayının ilk haftası mantıklı

@kumulatifvergimatrahi dikkat ederim, bakarım.

teşekkürler cevaplar için.
0
🌸put it in your appropriate place
(30.09.19)
(5)

Cemaat neden Arapça

Jeckson
cemaat kelimesi farsça olması gerekmiyor mu? nişanyan sözlükte arapça deniyor.cem koku bu bildiğimiz comrat/yoldaş taki bir araya gelme manasındaki farsça kelime değil mi? o halde cemaat neden farsça olmuyor?
cemaat kelimesi farsça olması gerekmiyor mu? nişanyan sözlükte arapça deniyor.

cem koku bu bildiğimiz comrat/yoldaş taki bir araya gelme manasındaki farsça kelime değil mi? o halde cemaat neden farsça olmuyor?
0
Jeckson
(28.09.19)
Kubbealtı Lügatina göre Arapça "cem"(toplamak) dan geliyor.
0
black holes in the sky
(28.09.19)
değil işte cem= toplamak farsça. hatta rusça da var comrat aynı mantık. arapça olmaması gerekiyor cem kokunun. farklı dil ailesi bunlar.
0
🌸Jeckson
(28.09.19)
Farsça'da Türkçe'den belki de daha fazla Arapça kökenli kelime vardır. Cemaat, Arapça ceme'a (جمع) kökünden. Farsça'ya da Arapça'dan geçmiş.
0
tingen
(28.09.19)
Farklı dil ailesinden gelmesi bir fikir vermez. Örneğin çaydanlık, Türkçe ek almış, Türkçeleştirilmiş, değil mi? Ama 'çaydan' Farsça. Hatta çaylıklık gibi saçma bir kelime aslında çevirisi, çok sakat bir şekilde ek getirilmiş.

Kelime kökü Arapça, türetilme hali de Arapça, e daha ne olsun? Cem Farsça'da da var, isim olarak var mesela, aynı Türkçe'deki gibi.
0
buf-e kür
(28.09.19)
Cem, Arapça'dan Farsça'ya geçmiş bir kelime o yüzden.
0
eymed
(19.10.19)
(9)

İsviçre de nereye gidelim ?

nanelimonportakal
Milano üzerinden isviçreye geçmeyi planlıyoruz. Daha önce bu rotayı denemiş arkadaslar varsa deneyim ve önerilerinize talibim. Şimdiden teşekkürler
Milano üzerinden isviçreye geçmeyi planlıyoruz. Daha önce bu rotayı denemiş arkadaslar varsa deneyim ve önerilerinize talibim. Şimdiden teşekkürler
0
nanelimonportakal
(27.09.19)
cenevre, lausanne, montreux, sion, leman gölü kıyısındaki fransız kasabaları evian mesela.
0
redskull
(27.09.19)
arabayla gidicekseniz en yakın lugano idi. zuriche kadar yolunuz var.
0
kveldulv
(27.09.19)
Lugano çok yakın oraya gidebilirsin.
Er kişiysen Bar Oceano 'ya mutlaka gitmelisin :)
0
kanlakarisikyagmur
(27.09.19)
Lugano, Locarno - Isvicre

Yol üzerinde Como ve Como cevresindeki harika dag kasabalari.
0
buf-e kür
(27.09.19)
Kac gun gecirmek istediginize gore degisir. Full alpler deneyimi yasamak isterseniz Grindelwald Lauterbrunnen ve Interlaken olmazsa olmazdir. Digerlerini arkadaslar yazmis zaten,

Cenevreye gelirseniz haber edin :)
0
interview with the vampire
(27.09.19)
Lugano
0
kitap arasında kalmış silgi tozu
(27.09.19)
Cevaplar için çook teşekkür ederim. Zürih te konaklamaya ( dönüş bileti anlamında maliyet yaptık ) karar verdik. Luzerne gitmek istiyoruz. Tren ve otobüs için bilet bakıyoruz. Orda yaşayan veya gezi anlamında bize öneride bulunacak arkadaş varsa seve seve dinleriz. Orda olan varsa bir kahve ısmarlamaya talibiz:) teşekkürler.
0
🌸nanelimonportakal
(16.10.19)
Otobus icin flixbus bakiniz.
SBB den tren bileti bakarken de supersaver bilet almaya calisin. supersaver biletin farki sadece sectiginiz saatlerdeki trenlerde gecerli olmasi. supersaver biletler sadece internetten alinabiliyor. giseden alamazsiniz.
zurih veya luzern de degilim ama dedigim gibi cenevreye gelmeye karar verirseniz eger haber verin. fondu yeriz :D
0
interview with the vampire
(17.10.19)
@interview with the wampire yaa valla sağol yazdık seni listeye, gelirsek bulcaz ona göre :D fondü fikrini beğendim.
0
🌸nanelimonportakal
(17.10.19)
(3)

Bu köpeğin cinsi ne?

alliswell
Merhaabalar,Yurt dışından Türkiye'ye köpeğimi getirebilmek için THY'yi aradım ama köpeğin cinsini soruyorlar. Ben evlatlık aldım bunu, hiç de sormadım cinsini. Bilen var mıdır?Bir de köpeğiyle THY ile seyahat etmiş birisi dikkat etmem gereken bir şey varsa söyleyebilirse çok sevinirim.5 yaşında, 9 b
Merhaabalar,

Yurt dışından Türkiye'ye köpeğimi getirebilmek için THY'yi aradım ama köpeğin cinsini soruyorlar. Ben evlatlık aldım bunu, hiç de sormadım cinsini. Bilen var mıdır?

Bir de köpeğiyle THY ile seyahat etmiş birisi dikkat etmem gereken bir şey varsa söyleyebilirse çok sevinirim.

5 yaşında, 9 buçuk kilo. Karnesinde Mixed yazıyor ve THY de "Mixed" cevabını kabul etmiyor :(

Teşekkürler.
0
alliswell
(26.09.19)
Yasaklı cinsler lisesinde bulunan bir tur değil. Terrier tarzı birseye benziyor. Acın bir katalog en çok benzeyen terrier cinsini yazın gitsin işte. Japon terrieri yazın.
0
cizgilerebasancocuk
(26.09.19)
sokö yazın. köpek ırkları federasyonunda sokö diye bir cins var... (sokak köpeği) kabul etmek zorundalar.
0
Tears of Devil
(26.09.19)
Pekingese & Yorkshire Terrier ? Bana öyle geldi, yuz tipi hic terrier degil aslinda.
0
buf-e kür
(26.09.19)
(11)

yurtdışında yaşamak

black mamba
hiç yurtdışına çıkmadım. türkiye'ye bakıyorum insanların yaşam standartı gerçekten çok düşük. iyi bir okuldan mezun olup iyi maaşla çalışmaya başlasanız ulaştığınız yaşam standartı gördüğüm kadarıyla avrupa'da birçok insanın standart yaşam standartı. bugün peşinden koşturduğumuz şeylere bakıyorum ev
hiç yurtdışına çıkmadım. türkiye'ye bakıyorum insanların yaşam standartı gerçekten çok düşük. iyi bir okuldan mezun olup iyi maaşla çalışmaya başlasanız ulaştığınız yaşam standartı gördüğüm kadarıyla avrupa'da birçok insanın standart yaşam standartı. bugün peşinden koşturduğumuz şeylere bakıyorum ev, araba, temel yaşam giderleri. bunları hakkıyla elde etmek için türkiye'de çok çabalamak gerekiyor. ancak yine de olması gerektiği yere gelemiyor. mesela türkiye'deki ailelerin yüzde kaçı mesela son 1 ayda 1 kilo kırmızı et tüketmiştir? bunları elde etmek için türkiye'de iyi bir okuldan mezun olmak gerekirken(bazen o da yetmiyor) almanya'da standart bir vatandaş olmak yetiyor.

bu durumda yurtdışındaki insanların hayattan beklentileri nedir? gerçekten fakirlik içime işlemiş ve ötesini hayal edemiyorum aksldkaşls :D türkiye'de param olsa güzel bir fender gitar alırım diyorum. hayalim bu çünkü burada pahalı. ama almanya'daki 16 yaşındaki bir lise öğrencisi rahatlıkla alabiliyor bunu. e o zaman bu insanlar daha fazla parayı cidden ne yapıyorlar merak ediyorum.
0
black mamba
(26.09.19)
tespitlerine tumuyle katiliyorum.

onlar maslow ihtiyaclar piramidinin tepesindeki "kendini gercekleme" kisminda takiliyorlar. Sanat, doga, teknoloji, bilim ile ilgileniyorlar. Farkli insanlarla sosyallesiyorlar, klup aktiviteleri vs. Yapacak o kadar cok sey var ki.. O piramidin uzerindeki kulah "bir sey satin almak, bir seye sahip olmak"la ilgili degil. Ama o seviyeye gelmek icin temel maddi sorunlari cozup, gelecek endisesi tasimamak lazim.

evrimagaci.org
0
ebabil curnatasi
(26.09.19)
dün youtube'dan appleın lansmanını izledim. adamlar 1000 dolar diyor ya. türkiye'ye bakıyorsun 10 bin liranın üzerinde. bunlar sürekli sözlükte de tartışılan konular ama cidden düşünmeye başladım burada "iyi bir iş"in olmasındansa yurtdışında starbucks'ta çalışmak daha iyi gibi. çünkü bu ülkede peşinden koşturduğumuz şeyler orada bir standart şeyler.
0
🌸black mamba
(26.09.19)
avrupa'da para harca nasıl olsa sana geri döner düşüncesi hakim çünkü cidden bir kahveye verdiğin 10euro veya 5para etmez şeylere verilen paralar avrupa'daki insanlara geri dönüyor. sistem bunun üzerine kurulu. böyle olunca ülkedeki sürekli dönen para miktarı artıyor ve bu sayede para'dan para kazanma olayı mümkün hale geliyor.

türkiye'de sakın para harcama bir daha sana geri dönmez anlayışı var. para kazandın mı ya hiç harcamadan evde tutacaksın yada yurtdışına çıkaracaksın. parayı kazanan yine yurtdışında yiyor. türkiye'de tutan zaten harcamıyor. o sebeple sürekli dönen bir para yok.

örneklemek gerekirse almanya'da dönen para 100 ise türkiye'de 15.
alman bankası piyasaya bakıp ulan 100 para dönüyor biz istediğimiz zaman piyasadan para toplarız diyor krediyi 2'den veriyor.
türk bankası ulan bi almanya'ya bi bize bak biz para falan toplayamayız diyip hem kredi vermiiyor verse bile 8-9 arası veriyor.

şimdi ben türküm diğeri alman ikimizde japonya'ya aynı ürünü satacağız kar marjlarımız neredeyse aynı diyelim %6-7 olsun.
ben krediyi 6-7'den alıyorum alman 2'den alıyor. tüm ticaret bittikten sonra ben gidip 6-7'lik kredi ödüyorum alman 2'lik kredi ödüyor. türk olarak bana mercimek tanesi bile kalmazken alman ailesine bol biralı bir iskender ziyafeti çekiyor.

o sebeple alman firmasında çalışan hans oğlu fender istediğinde alalım ya nolcak diyor.
türk firmasında çalışan mahmut oğluna helvacıoğlu blok flüt alıyor.
0
dedim dedim de kime dedim
(26.09.19)
turkiye'de esim ile birlikte araliksiz 10 sene calistik, ev almadik ama bagdat caddesinde deniz manzarali guzel bi evde yasadik, mercedes kapida, is pozisyonlari iyi maaslar iyi ama bunlarin bu iyi seviyede olmasi icin 7/24 essek gibi calisip para biriktirdik.

suan ingiltere'de yasiyoruz, cok sakin bi hayatimiz var ve gelirken istedigimiz de buydu. hic bi zaman gidelim pound zengini olalim diye dusunmedim (olmadik da o ayri). ama alim gucunun yuksek olmasi hayat kaliteni cok artiran bisey, cunki hayat kaliten artinca yukarida ebabil'in dedigi kendini gerceklestirme boyutuna geliyorsun. telefon, araba, kiyafet vb, bunlar ivir zivir burda gecirdigin ilk 6 aydan sonra hic bi onemi kalmayan seyler.

yurtdisindaki insanlarin hayattan bekletileri nedir? demissin, benim hayattan bekletim esimle cocugumla guzel saglikli, oradan oraya kosturmadan, suruklenmeden, her gittigim restoranda kazik yemeden ya da esim eve donerken taciz edilecek mi, cocugum yuvada dovulecek mi diye dusunmemek, ve tabiki kendimi gerceklestirmek. hayallerimden biri ucak ucurmakti saati 175£'a pilotaj egitimi almaya basladim. kismetse seneye nisan'da ilk kent-calais arasi ucusumu yapicam 2 kisilik planor ile (ingiltere-fransa). sonra evime donucem cayimi icip disariyi izlicem, sakin hayatima devam edicem. oyle buyuk beklentilerim yok
0
try again fail again fail better
(26.09.19)
Mesela burada degil de almanyada yasiyor olsam aylardir istedigim piyanoyu ertesi gun alip, herhangi bir iste daha az calistigim ici piyano ogrenmeye vakit ayirir belki cocuguma da ogretebilirim. Ama konut kredisi odemem var. Esimle ben ulkedeki en az ilk 5 deki okullardan mezun olup ben ulkedeki ayni okuldan mezun olan bolumdaslarimin en cok calismak istedigi finans kurumunda calisiyorum. Esim saglikci kamu da calisiyor. Ama yine de hakettigimiz yeri bulamiyiruz. Yukarida saydiginiz en temel, barinma ulasim gibi seyleri anca gorece kaliteli ulasabiliyoruz. Ancak bi alman sadece dogmus oldugu icin o refahin icinde. Bir almanin en buyuk derdi piyanoyu ogrenememek olurdu. Saglikli omak veya trafikte kaza yapmamak, guzel bir bira veya sarap icip, truf mantarli makarna yemektir bence.veya cocugu 3 den cok dil ogrensin olurdu. Benim hayattaki en buyuk korkum mesela cocugumun imam hatipli bir okula gitmek zorunda kalmasi. Asla gondermem ya. Ortadogu ulkesi iste.
0
karlmarx
(26.09.19)
hayat kalitesini belirleyen en önemli etmenlerden birisi gelecek beklentisi. ekonomi de büyük ölcüde bunun üzerine dönüyor.

almanyadaki hans, bugunkü parasi ile 30 sene sonraki parasinin ayni olacagini biliyor, bu sebeple harcama yaparken buna göre yapiyor. bankalar buna göre kredi veriyor, temel ihtiyaclarini buna göre karsiliyor. bu nedenle neyi alip neyi alamayacaginin farkinda herkes. zaten herkes de o kadar lüks yasamiyor. avrupa'da başkentler de dahil olmak üzere birçok kentin imkanlari sınırlı, bir alisveris merkezi, sehir meydanında barlar, bir alisveris sokagi. herkes de buna göre bir hayat yasiyor, bu da toplamda genel standarti yükseltiyor.

türkiye gibi ülkelerde, gelecek ile ilgili belirsizlik, tüm harcama aliskanliklarini etkiliyor. insanlar parasi varken 1 ev, biraz daha buldugunda 2. bir ev aliyor, parasini dolara faize yatiriyor, daha fazlasini almak icin kredi cekiyor, yine aliyor cünkü yarin ne olacak bilmiyor. bu sebeple de gelir seviyesindeki ucurum büyüyor. türkiyenin bir kismi avrupadakilerden cok daha lüks yasiyor, büyük bir kismi hindistan seviyesinde.

bir de tabii uzun vadede bu durum, toplumsal statü ile tüketim aliskanliklari arasinda bir baglanti kurulmasina sebep oluyor. türkiyedeki insanlar lüks tükettiginde statüsünün artacagini düsünüyor, bim a101 den alisveris yaptiginda fakirlestigini düsünüyor. almanyadaki hans mercedes araba kullaniyor olsa bile lidl dan aldi den alisverisini yapiyor, aldi de kasiyerlik yapan audisine atlayip sehir meydanında zenginlerin de geldigi bar da birasini iciyor. kimse kimseye sahip oldugu mallar üzerinden deger bicmiyor.
0
proteus
(26.09.19)
tanpınar söylemişti sanırım şöyle bir söz var. "Türkiye evlatlarına kendisinden başka bir şeyle meşgul olmak imkânını vermiyor"

o kadar saçma sapan şeylerle uğraşıyoruz da o kendini gerçekleştirmeyi geçtim hayatta kalmak bile zor. karlmarx'ın dediği gibi belki bazı okullarda okuyuncu o paraya ulaşılıyor ancak bu sefer zaman yok ve belli bir yaşa gelmiş oluyorsun. pek bir beklentim yok aslında. ne iş yaptığımdan bağımsız olarak işte canım çıkartılmasın, bir araba ve ev almak için yıllarca kredi ödemeyim. aileme ve hobilerime vakit ayırabileyim. ancak bunları yapmak için çok çalışmam gerek ve zaman geçiyor. üstelik çok çalışmam karşılığında birçoğuna da ulaşmam hala mümkün olmayacak. diğer taraftan bakınca bu ulaşmak istediğim şeylerin birkaç yüz km ötede insanların rutini olduğunu görünce üzülüyor insan.

bugün de sözlükte başlık vardı türkiye'de pub kültürü olmaması diye. çünkü hayvan gibi çalışıyoruz, zamanımız yok ve paramız her gün dışarı çıkmaya yetmiyor.
0
🌸black mamba
(26.09.19)
almanlarin genelde ev, araba alma hirslari yok, cunku zaten dogduklarindan beri bir cogu ev ve araba sahibi olmus oluyor. ailesinden ayrilan bir almanin elbette bir ev ihtiyaci oluyor ama cogunlukla gencler kirada kalmayi tercih ediyorlar. pahali arablar ise genelde bir alman icin merak, ama standart bir araba icin ekstra cabalamasi gerekmiyor. birkac aylik maasi ile ortalama bir araba alabiliyor.

20 li yaslarda alman gencleri genelde dunyayi gezme, farkli ulkelerde bir sure yasama planlari yaparken, 30 lu yaslardaki almanlar ise kendi islerini kurma veya kariyer pesinde kosuyorlar. almanlar icin kariyer yapmak cok daha buyuk bir hirs, bu hirsin nedeni de cogunlukla paradan ziyade toplumda statu kazanmak uzerine.

yani cok buyuk paralar kazanmak elbette ister ama daha cok iyi bir kariyer pozisyonunda olmak, insanlari yonemek, statusu yuksek sehirlerde, semtlerde yasamak, statusu yuksek dunya sehirlerinde tatil yapmak bir almanin en buyuk motivasyonudur. yani fakir bir alman icin yaz tatilini antalyada yapabilmek statu saglarken, antalyada her yaz tatil yapabilen bir alman bir sonraki tatilini monaco da yapmak icin cabalar.
0
emrahday
(26.09.19)
Yurtdisi ama neresi? Rusya da yurtdisi, Ingiltere de. Sanirim sizin bahsettiginiz yer Kuzey Amerika ve Bati Avrupa ülkeleri?

Kusura bakmayin, karsilastirmalarinizi biraz sığ buldum. Gelişmişlik kaç kilo kırmızı et yediğinizle alakalı değil. Komik.

Almanya'da standart vatandaş derken? Avrupa Birliği içinde, gelir dağılımı adaletsizliğin en uçlarda olduğu ülkelerden biri Almanya. OECD verilerine bakın. Standart vatandaş diyince siz, aklıma belirli bir tip gelmiyor. 2013 ortalama geliri kişi başına 1.345 € imiş. Almanya'da 1300-1500 Euro cebine para giren insanın, lütfen ODTÜ, Koç mezunu ile aynı şartlarda yaşadığını düşünmeyin. Evet, yoğun stresli, koşuşturmacalı bir hayat Türkiye'deki. Ama ayrı şeyler bunlar.


Almanya'da yaşayan orta sınıfa dahil olmuş biri olarak, "param olsa X alırım" demiyorum, ihtiyacıma ve hobilerime göre harcama yaparım. Hayalim pahalı bir araba değil. Hayalim lanet trenlerin vaktinde gelmesi mesela. Bence bu çoğu Almanya vatandaşının da hayali. Ne yapalım arabayı? Pahalı, ulaşılamaz bir şey değil. Sokak başı metronun olduğu şehirlerde ise, keyifsiz bir şey araba sürmek. Fazla parayla gidip ev, araba almıyorlar genelde. Seyahat eder, istediği her konsere gider; sevdiği yazar Avrupa'ya geliyor diye başka ülkeye gider. Ama çok sıradan, artan parasını bankada tutan insanlar da var. Nasıl genelleyelim?
0
buf-e kür
(26.09.19)
@bufe ülke vizyon bırakmadı diyorum sığ buldum diyorsun. evet bu ülkede bu sığ bakış açısının üzerine geçemiyorum. türkiye'de insanlar daha temel ihtiyaçlarını karşılayamıyor daha fazlasını yapmasını bekleyemezsin. benim için ilk sırada nasıl beslendiğim var. daha bunu karşılayamıyorken ya da bunu karşılamam için çok çalışmam gerekiyorken daha fazlasını hayal edemiyorum.

almanya'da yaşam standartı tam nasıldır bilmiyorum onu merak ediyorum zaten. ama ufak araştırmama göre hiç de odtü, koç mezunu birinin ulaşabileceği bir standart değil 1300 euro alan insanın standartı bence. yeni mezun bir odtü'lü 10 bin lira maaş alamaz. belki yakalaşabilir ancak o parayla da alım gücü çok düşük. hobilerine vakit ayırmak istese gelmiş 23 yaşına o zamana kadar ilgilenemediği hobiyi de çok ilerletemez kolay kolay. üstelik doğru düzgün zaman da ayıramaz. o bahsettiğin konserlere gitmek, sosyal etkinliklere katılmak vs. burada lüks bundan bahsediyorum ben de.
0
🌸black mamba
(26.09.19)
genç olanları dünyayı dolaşıyorlar, ara tatillerde tayvan, meksika, izlanda, avustralya gibi yerlere çok uygun bilet bulup 1 hafta 10 gün tasasız gezebiliyorlar. yaşlı olanlarsa akdenize kıyısı olan ülkelerde yazlık alıp yaz tatillerinde orada ikamet ediyorlar. aldıkları paraya göre alım güçleri muhteşem ancak daha fazlası için çok da bir şey kalmıyor diye düşünüyorum. müstakil bir ev alıp, e sınıfı bir mercedes altına çekti mi, yaşadığı yerde bir da bahçe sahibi oldu mu oh ne güzel hayat bence. çocuğunun üniversitesini düşünmesine gerek yok çünkü eğitimin standartları yüksek ve ücretsiz. özel okula, özel kreşe, özel liseye göndermesine de gerek yok, ki zaten fazla yok bu tarz okullar.

kırmızı et konusundaki görüşüne katılıyorum. patates soğanla, beyaz ekmekle beslenen halkımızın da tek derdi keşke zamanında gelmeyen trenler olsaydı.
0
burya
(26.09.19)
(3)

Bisikletle kedi taşımak içni en güvenli yol

CursedChico
Önde taşımak istiyorum görebileyim diye. 10 dakikalık bir yol gideceğim.Bildiğmiiz plastik kedi taşıma kutusu var bende ama çanta da var. Başka güvenli bir kutu da alabilriim.Böyle arkaya koymak istemiyuorum çünkü https://images-na.ssl-images-amazon.com/images/I/41z6iPT30bL._SX355_.jpgBir de kedi kö
Önde taşımak istiyorum görebileyim diye. 10 dakikalık bir yol gideceğim.

Bildiğmiiz plastik kedi taşıma kutusu var bende ama çanta da var. Başka güvenli bir kutu da alabilriim.


Böyle arkaya koymak istemiyuorum çünkü
images-na.ssl-images-amazon.com


Bir de kedi kör. Ve şeker hastası olduğundan sık tuvaletini yapıyor.

Taksi bulmak zor olduğundan 1 hafta boyu taşımak için bunu düşündüm. Motor veya scooter istemiyorum.

Sizce hangisi en güvenli? Evde katlanır da var normal bisiket de var
0
CursedChico
(23.09.19)
. O kutuyu sabitlemenin yöntemleri var: m.tr.dhgate.com

Linkteki gibi ya silikon ya da halat kanca gerekiyor. Maksimum 4 tane ile iyice sabitlersiniz arkaya.

Eğer kutunun altında delikler varsa, bisiklet önü ve arkasına konan demir boxları sabitlemek için kullanılan plastik klipsler var, onlarla inanılmaz sağlam olur.

Normal bisiklete sabitleyin.

Bebek bezi bağlayın kediye. Biz koca koca köpeklere bağladık. On dakikada onunla uğraşıp çıkartamaz bezi bence.
0
buf-e kür
(23.09.19)
ben kediyi onumde tasimak icin su cantalardan yapmistim; www.akakce.com

evdeki eski buyuk bir sirt cantasinin onunu yuvarlak olarak kestim. sutyen yikama topunu ikye bolup bir yarisini cantaya diktim.
www.hepsiburada.com

defalarca kullandim, gayet is goruyor.
0
jimicik
(23.09.19)
bir de kaba bebek bezi koymanizi oneririm. o tarz emici bezlerin ortu gibi olani veterinerde oluyor. verirler belki isterseniz.
0
jimicik
(23.09.19)
(2)

Hangi şarap?

al sana nick it
Gece tek başına evde içmelik, çok sert olmayan, ama içtikçe dişleri sızlatıp çakırkeyif yapacak ve görece kolay bulunabilir her türlü kırmızı şarap önerilerine açığım. bütçe max 250. sevgiler.
Gece tek başına evde içmelik, çok sert olmayan, ama içtikçe dişleri sızlatıp çakırkeyif yapacak ve görece kolay bulunabilir her türlü kırmızı şarap önerilerine açığım.

bütçe max 250.

sevgiler.
0
al sana nick it
(20.09.19)
Fiyat performans istersen Doluca Antik, farklı bir tat ve biraz tatlılık arıyorsan Frontera Merlot (diğer Merlot larda iş görür, tatlı dediysekte dansik böğürtlen şarabı tatlılığı değil bu tatlı aroma notaları diyelim). Bulabilirsen süryani şarabı olarak pazarlanan midyat Shiluh (bu şarabın dara, turizlo, turabdin, manastır vs. Diye adlandırılan bi sürü çeşidi oluyor ben turizlo bulabildiğimden onu içiyorum genelde).
0
kilimanjaro
(21.09.19)
Dişleri sızlatan şey ekşimsiliği, o zaman tatlı şaraptan hatta litre başına 10 gr fazla şekeri olandan kaçmak lazım.

Çakırkeyif yapacak olan da, ağır tanenli olmayan, %13 alkol oranına varmayan yeni şaraplar. Türk kırmızıları kafada kiremit kırıyor, çakırkeyifliğin ötesinde. Çok alkollüler çünkü. Paşaeli Karasakız tam dediğiniz gibi bir şarap, buruk tadını citruslar vermiş. Ağır , çarpan pis pis fıçı kokan bir şarap değil, çok keyifli bir kırmızı. Bulamazsanız, 2017 ve daha yeni kırmızı Merlot ya da Cabernet Franc üzümlerinden şaraplara bakın. Boğazkere’den özellikle kaçın.
0
buf-e kür
(21.09.19)
buraya yazılanların hakları Sir Anthony Hopkins'e aittir.
yazan eden compumaster, ilgilenen eden fader
modere edenler basond, compumaster, fraise, kibritsuyu, rakicandir
bu sitede yazılanların hiçbiri doğru değildir. site içeriği küçükler için sakıncalı olabilir. yazılardan yazarları sorumludur. kaynak göstermeden alıntılanamaz. devlet tarafından atanmış bir kurumun internet üzerinde kimin hangi bilgiye ulaşıp ulaşamayacağına karar vermesi insan haklarına aykırıdır. web siteleri kullanıcıların istekleri doğrultusunda bağlandıkları yerlerdir. kullanıcılar isterlerse bir web sitesine bağlanmayabilirler. bu güçleri ve imkanları mevcuttur. bir kullanıcı bir siteye bağlanmak istiyorsa bu onun tercihi ve hakkıdır. bağlanmak istemiyorsa bu yine onun tercihi ve hakkıdır. halkın kendisine hizmet etmesi için görevlendirdiği kurumlar hadlerini aşıp halka neye ulaşıp ulaşmayacağını bilmeyen cahil cühela muamelesi edemezler. ebeveynlerin çocuklarını sakıncalı içeriklerden koruması için çok sayıda bedava ve ücretli yazılım mevcuttur. bu yazılımlar bir web tarayıcısını kullanmaktan daha karmaşık teknik bilgi gerektirmemektedir. devletin milletini küçük düşürmesi ve ebleh yerine koyması yasaktır.